Yeniden Refah Partisinden Boğaziçi açıklaması

Yeniden Refah Partisi, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylara ilişkin, "Seçimle gelen iktidarlar ancak seçimle gitmelidir. Aksi davranışlar sadece hükümete değil, milletin egemenlik hakkına ve iradesine de saldırıdır." açıklamasında bulundu.

Partiden yapılan yazılı açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemleri başka amaçlar için kullanmak ve bu protestoları farklı noktalara taşımak isteyenlerin tasvip edilmediği belirtildi.

Her türlü talep ve muhalefetin Anayasal sınırlarda yapılmasının ülkenin hayrına olacağına dikkat çekilen açıklamada, Kabe'ye yönelik saygısızlığın şiddetle kınandığı kaydedildi.

Açıklamada, Milli Görüşçülerin yıllardır milletin egemenliğinin ülke yönetimine hakim olmasını arzu ettikleri hatırlatılarak, halkın oylarıyla seçilen hükümetlerin ancak halkın oylarıyla değişebileceği vurgulandı.

"Sokak hareketleri ile iktidar değişimini tasvip etmemiz asla mümkün değil"

Hükümete muhalefet etme ile hükümetin değişme yöntemini zedelemenin başka bir şey olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Mevcut iktidarın eleştirdiğimiz pek çok icraatı bulunmaktadır. Bu yanlışlıkları da her platformda yapılması gereken doğrularıyla birlikte ifade ettik. Fakat emperyal güçleri arkasına alarak, sokak hareketleri ile iktidar değişimini de tasvip etmemiz asla mümkün değildir. Bu eylemlere destek veren siyasi partilere de milletimizin sorunlarına çözüm üretmelerini, Yeniden Refah Partimiz gibi çözüm odaklı, çalışmalarını tavsiye ediyoruz.

İktidara gelmek ancak ve ancak halkın desteği ve oylarıyla olur. Bunun dışındaki yöntemlerin hepsi çıkmaz sokaktır. Yakın tarihimiz bu örneklerle doludur. Köklü devlet geleneğine sahip aziz milletimiz, geçmişte olduğu gibi bugün de dış güçlerin ve onların uzantılarının kirli emellerine izin vermeyecek. Bundan dolayı seçimle gelen iktidarlar ancak seçimle gitmelidir. Aksi davranışlar, sadece hükümete değil, milletin egemenlik hakkına ve iradesine de saldırıdır."

Partinin, iktidara yönelik daha önceki yaptığı ikazların da hatırlatıldığı açıklamada, "Yaşanan olaylar İstanbul Sözleşmesi'nin işaret fişekleridir. Ülkemizin başına nasıl bir belayı musallat ettiğinizi üzülerek ifade etmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde acı olaylarla bu hususu korkarım ki tecrübe edeceğiz. Suyun akışı aşağı yöndedir, yukarı yöne akmaz. Vakit geç olmadan, nesillerimizi ve geleceğimizi zayii etmeden gelin bu yanlıştan dönün. Hükümet olarak ülkemiz adına bu sözleşmeden imzanızı derhal çekin." değerlendirmesi yapıldı.