Erbakan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de yıllardan beri devam eden terör olayları, depremler ve ekonomik problemlerin yanı sıra yeni tip kononavirüs (Kovid-19) salgınının, toplumun üzerinde olumsuz bir etki yarattığını iddia etti.
Çözüm noktasında özellikle yeni neslin, gençlerin rehabilite edilerek, toplumun psikolojik açıdan sağlıklı bir hale getirilmesinin önemli olduğunu belirten Erbakan, "Bugüne kadar oluşan bu toplumsal hasarın önlenebilmesi için 'aile hekimliği' uygulaması gibi 'aile psikoloğu' uygulamasının başlatılması gerek. İktidarımızda en acil şekilde atacağımız adımlardan bir tanesi 'aile psikoloğu' uygulamasına geçme adımı olacak." dedi.
ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı CAATSA yaptırımlarına değinen Erbakan, ekonomide dışa bağımlı olunması halinde bu yaptırımların siyasi ve askeri olarak ciddi sıkıntıya sebep olacağını savundu.
Erbakan, "19 sene boyunca beton, çimento, toplu konut ekonomisi yerine imkanlar, kaynaklar önce üretime, ihracata, teknolojiye, sanayiye aktarılsaydı bugün ABD'nin bu CAATSA yaptırımları bize vız gelirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs ile ilgili 27-29 Nisan'da Cenevre'de yapılacak zirveye ilişkin görüşlerini de dile getiren Erbakan, şöyle devam etti:
"Kıbrıs'ta bir federasyon önerisi getiriliyor. Bu noktada, KKTC'nin yeni seçilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın tavrını, duruşunu çok yerinde buluyoruz, destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kıbrıs'a yaptığı ziyarette, 'Bundan sonra bizim için federasyon bitmiştir. İki devletli çözümden başka herhangi bir yol yoktur' sözünü sonuna kadar destekliyoruz. Cenevre'de yapılacak müzakerelerde bu duruşun, sözün arkasında kararlılıkla durulması gerek. Kıbrıs ile ilgili en başından yapılması gereken, 'Bizim Kıbrıs sorunu diye bir sorunumuz yoktur. Kıbrıs sorunumuz 1974 Barış Harekatı'yla bitmiştir' kararlılığının, duruşunun ortaya konulmasıdır."
Fatih Erbakan, özellikle muhalefetin "kayıp 128 milyar dolar" olarak ifade ettiği konunun, gündemi büyük ölçüde meşgul ettiğini anımsatarak, konuyla ilgili iktidar kanadından yapılan açıklamaları hatırlattı.
Erbakan, "Bu noktada, işin aslına teknik açıdan baktığımızda, aslında neredeyse son 10 senedir Merkez Bankası'nda hiçbir zaman 128 milyar dolarlık bir rezerv olmadığı görülmektedir. Net olarak da, brüt olarak da bulunmamış." ifadesini kullandı.