İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları AK Parti, TBMM Grup Toplantısı'nın partimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Dün yapılan seçimde önümüzdeki dönem için yeniden TBMM Başkanlığı'na getirilen İsmail Kahraman beyefendiyi tebrik ediyorum. Kasım 2019 seçimlerine kadar TBMM'nin önünde çok yoğun ve çok önemli bir gündem vardır. Bu 2 yıllık dönemi en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Meclisimizin verimli bir yasama dönemi geçireceğine inanıyorum. KİMSE BİZİ BU GÖREVLER İÇİN ZORLAMADI AK Parti milletin partisi olarak doğmuş bugüne de aynı anlayışla gelmiştir. Gerektiğinde 15 yıldır yaptığımız gibi gece gündüz çalışarak tehditleri, kumpasları bozarak bu yolda yürümeye mecburuz. Kimse bizi bu işi yapmak için zorlamadı. Biz davamıza hizmet için bu görevlere kendimiz talip olduk. Hamdolsun ülkemizi bugünkü seviyeye getirdik. Şimdi yine milletimizin desteğine talibiz. Birileri ellerini ovuşturarak AK parti nasıl zayıf düşer diye bunların beklentisi içinde olabilir. Kim hangi beklentide olursa olsun, bizler hedeflerimize ulaşmış olacağız.Bizim için her seçim sadece bir güven tazeleme değil, yeni bir yol açma, yeni bir vites yükseltmedir. YENİ TUZAĞI ABD'DE KURDULAR
17-25 Aralık'ta ülkemize tarihin en büyük tuzaklarından biri kuruldu. Bu tuzak başarısız olunca aynı tezgahı götürdüler Amerika'da kurdular. Birileri hala FETÖ'nün ağzı ile itham etmeyi sürdürüyorsa sebebi onlara verilen rolü oynamaktır. Aynı çevreler hepimizin gözü önünde yaşanan 15 Temmuz ihanetine hala tiyatro, kontrollü darbe diyebiliyorsa bu sözü onlara kimlerin söylettiğine bakmak gerekir.
İLK DEFA MİLLİ BİR TAVIR GÖSTERECEĞİ ÜMİDİNE KAPILMIŞTIM
Ana muhalefet partisi kendi raporunda bölücü örgütün eylemlerini halkın PKK ile iktidar arasında sıkışması olarak tarif ediyorsa bu bir itiraftır. 15 Temmuz ihanetine kontrollü darbe deniyorsa bu sözü onlara kimlerin söylettiğine bakmak gerekir. Bunların NATO'da yaşanan skandal üzerine ilk defa milli bir tavır gösterecekleri ümidine kapılmıştım. Malesef 3 gün sonra tıpkı 15 Temmuz gibi tezgah olarak nitelemeye başladılar. Biz gerçek düşmanlarımızla baş ederiz. Bizi asıl can acıtıcı darbeler, düşmanlarımız tarafından değil, onlarla birlikte hareket eden ve zahirde bizden görünen alçaklardan geliyor. Meşhur sözdür; Ağaca balta vurmuşlar, 'sapı bendendir' demiş. Aynı şekilde PKK alalade bir terör örgütü olmaktan çıkıp bir pislik yuvasına dönüşmüştür. Bize can acıtıcı darbeler zahirde bizden görünen alçaklardan geliyor. KIZIL ELMAMIZ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ HALİNE GELMEK
Şimdilik kızıl elmamız ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmektir. Bizim önümüzü kapatmak isteyenlere en güzel cevabı yeni yöntemler yeni imkanlar keşfederek vereceğiz. Biz bir kere 'durmak yok, yola devam' dedik. İnşallah sözümüzden dönmeyeceğiz. SOÇİ ZİRVESİ Soçi'de Rusya ve İran ile üçlü zirve gerçekleştireceğiz. Rusya ile kurduğumuz yakın ilişkiden elde ettiğimiz gelişmeler oldukça önemli. Merkezi Irak yönetimi ile de uzun zaman olmadığı kadar müspet duruma gelmiş durumdayız. Kuzey Irak hayati yanlışa sapmamış olsaydı, onlarla da güzel ilişkimizi sürdürüyor olacaktık. Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkeler aslında bizim en rahat işbirliği yapacağımız yerler olmasına karşın bir süredir ırkçılığın, yabancı düşmanlığının pençesine düşmüş durumdalardır. ABD'YE SERT ÇIKTI: HANİ DAEŞ'İ TEMİZLİYORDUNUZ? Amerika'nın bölgemizde izlediği politikanın yanlışlığı konusundaki endişemizi her defasında paylaşıyoruz. DEAŞ'ı temizlediğinizi söylüyordunuz, hala silah yüklü TIR'lar niçin Suriye'ye geliyor. Hala bu niye devam ediyor. Siz bu silahlanmayı hangi ülkeye karşı yapıyorsunuz, niçin yapıyorsunuz? Dert başka. Neyin ne olduğunuz biliyoruz, ona göre de adımlarımızı atacağız. Kimse bu senaryolar karşısında Türkiye'nin eli kolu bağlı oturmasını bekleyemez. DEAŞ'ın aslında ne kadar kof bir yapı olduğunu dünyaya gösteren Türkiye olmuştur. DEMEK Kİ MESELE TERÖR DEĞİL
Esed rejimi hala yerli yerinde durmaktadır. Buna karşın demokrasi talebinden başka suçları olmayan Suriyeli muhalifler neredeyse terörist durumuna düşürülmüştür. Çok şey söylenmiş, çok toplantı yapılmış ama hiçbir netice ortaya konulamamıştır. Bu coğrafyada bunca kan niçin dökülmüştür, bunca acı niye çekilmiştir. Akan kan kimin kanıdır, bu ölenler kimdir? Demek ki mesele terör değildir. Demokrasinin getirilmesi değildir. Mesele, mazlumların, mağdurların haklarının da korunması değildir. Bu gerçek bölgemizin terör örgütleri bahanesi ile tıpkı geçen asırda olduğu gibi yeni bir dizayna tabi tutulmaya çalışıldığıdır. Güney Asya'daki hadiseleri de bu gelişmelerin dışında görmüyoruz. Biz komşularımızın böyle bir muameleye tutulmasına izin vermeyeceğiz. Bizi, NATO toplantılarındaki gibi terbiyesizlikler, gizli açık mesaj aracılığıyla tehdit edenlere mesajımız şudur: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Biz, 80 milyonu tek millet olarak gördük.