Yeni Türkiye'nin yol haritasını açıkladı.

Ensar Vakfı'nın haftalık olarak düzenlediği "Ensar Buluşmaları"nın bu haftaki konuğu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş oldu. "Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Referandumdan 2023'e Türkiye'nin Değişim Siyaseti" konulu bir konuşma gerçekleştiren Kurtulmuş, ülkemizin geçmiş olduğu önemli virajları anlattı. Ayrıca 16 Nisan Referandumu sonrası 2023'e kadar oluşturulacak olan Yeni Türkiye'nin yol haritasını açıkladı.
Neşat Gündoğdu/Ankara
Ensar Vakfı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen "Ensar Buluşmaları" programına katılan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ülkemizin geçmiş olduğu önemli virajlardan bahsetti ve 2023 hedeflerine ulaşmak için yapılacak değişikliklere dair yol haritasını açıkladı.
"Öncü bir Türkiye olacağız"
Türkiye'nin önünde bundan sonra üç temel noktanın olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Bunlardan birisi Yeni Türkiye. Siyasetiyle, iktisadıyla, dış politikasıyla, toplumsal yapısıyla, devlet-millet ilişkileriyle yeniden güçlenmiş ve milletin söz sahibi olduğu Yeni Türkiye. Ayrıca ülkemizin Güçlü ve Büyük Bir Türkiye olma mecburiyeti var ve Türkiye'nin bu anlamda hem çevresine hem gönül coğrafyasına karşı Öncü Bir Türkiye olma mecburiyeti var." diye konuştu.
"Terörü sonlandırmak önceliğimizdir"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sivil-asker ilişkileri konusunda 15 Temmuz'dan sonra önemli adımlar atıldığını, siyasetin de hızla adım atması gereken alanların bulunduğunu vurgulayarak, " Antidemokratik bütün yasaların kaldırılması, değiştirilmesi gerekiyor. Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası ve Meclis İç Tüzüğü bunlardan sadece bir kaçıdır. Bu alanlarda Türkiye'nin demokratik siyaseti kurumsallaştıracak yasal düzenlemeleri en kısa sürede yapmasını arzu ediyoruz. Bir başka önemli alan da Türkiye'nin uzun yıllar gündemini meşgul eden Türkiye'nin 1.5 trilyon dolar bir maddi kayba uğramasına neden olan terörün bitirilmesi, tamamen tasfiye edilmesi. Maalesef 36-37 yıldır Türkiye, terörle boğuşuyor, harp ediyor. Terör örgütlerinin arkasındaki birtakım uluslararası güçler de teröre her türlü desteği veriyor. İnşallah en kısa zamanda teröre diz çöktürüp sona erdirmek ve bu memlekette yaşayan bütün vatandaşlarımızın, terör örgütlerinin gölgesinden çıkarılmasını sağlamak, siyasetin demokratikleşmesinin en önemli gereklerinden birisidir."
"Ayrım senaryoları yazılamayacak"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye gibi, oturduğu coğrafyanın bizatihi kendisi hem jeopolitik olarak büyük imkanlar sunan hem de siyasi olarak çok büyük tehlike ve tehditleri barındıran bir ülkenin yeni bir dış politika perspektifine ihtiyacı var." dedi."Referandumdan 2023'e Türkiye'nin değişim siyaseti" konulu bir konuşma yapan Kurtulmuş, toplumsal bütünlüğün sağlanmasıyla ilgili her türlü adımın atılması gerektiğine vurgu yaparak, Orta Doğu'da ya mezhep temelinde bölünme ve çatışmaların körüklediğini ya da etnik temelli birtakım çatışmaların önünün açıldığını ifade etti.Türkiye'nin bu bölgede, daha fazla bölünmenin, parçalanmanın asla adresi olamayacağını, daha fazla bütünleşme ve toparlanmanın adresi olacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Vatandaşlarımız kendisini hangi şekilde tanımlıyor olursa olsun, ister kültürel olarak hangi şekilde tanımlıyor olursa olsun, herkesi özgür ve eşit yurttaşlar olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı paydasında buluşturacak, herkesi aynı medeniyetin, aynı coğrafyanın ortak insanları paydasında buluşturacak adımlar atılmak durumundadır. Böylece hiç kimse kendi farklılığını ayrıştıracak ya da birilerinin farklılıkları üzerinden ayrım senaryosu yazacak hiçbir güç ortada kalmayacaktır." diye konuştu.
"Mücadele veriyoruz"
Önemli bir diğer alanın da yeni dış politika perspektifi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye ve içinde bulunduğu coğrafyanın son yüz yılların en ağır dönemlerinden geçtiğine dikkati çekti.Dünyanın da küresel olarak çok büyük bir türbülansın içerisinden geçtiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:"1990'dan sonra dünyada yeni bir denge kurulamadığı, soğuk savaşın dengeleri de tamamen ortadan kalktığı için sadece dünya yeni bir arayışın içerisindedir. Sadece Orta Doğu, ön Asya, Afrika ya da başka bölgeler değil, dünyanın her tarafı, her yeri problemlidir ve bir denge oluşmadığı için dünyada dış politika son derece hareketli, son derece dinamik, hatta son derece çatışmacı bir eksene oturmuştur. Bunun için Türkiye gibi oturduğu coğrafyanın bizatihi kendisi hem jeopolitik olarak büyük imkanlar sunan hem de siyasi olarak çok büyük tehlike ve tehditleri barındıran bir ülkenin yeni bir dış politika perspektifine ihtiyacı var. Bunun için önce çevremizdeki çatışmaların sona erdirilmesi, Suriye ve Irak'taki şehir şehir, kasaba kasaba bölünmüş olan bu çatışma ortamının ortadan kaldırılması için son zamanlarda çok ciddi bir mücadele veriyoruz."
"Dünya ekonomisinde ciddi tartışmalar olacak"
Türkiye'nin elinde çok farklı dış politika argümanları olduğunu belirten Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son 15 günde gerçekleştirdiği yurt dışı seyahatlerini anımsatan Kurtulmuş, "Türkiye aynı zamanda hem Rusya ve İran ile Orta Doğu meselesini konuşabilecek hem Hindistan ile yeni ticaret imkanlarını konuşabilecek, ön Asya'nın yeni siyasi perspektiflerini paylaşabilecek hem Çin ile yaptığı üç anlaşmayla yeni İpek Yolu üzerinde, yeni bir anlayışı ortaya koyabilecek, hemen arkasından da ABD'de son derece stratejik bir görüşmeyi Amerikan Başkanı Trump ile yapabilecek bir imkana ve kabiliyete sahiptir. Bu, Türkiye için büyük bir avantajdır. Dünyada da böylesine büyük avantajlara sahip başka ülke de yoktur."
"Zulmün önüne geçeceğiz"
Türkiye, ekonomik gücünü artırdıkça, dışarıdaki itibarının da çok daha güçlü olacağını dile getiren Kurtulmuş, dünya ekonomisinde gelecek dönemde çok ciddi tartışmaların olacağını söyledi.Kurtulmuş, güçlü bir Türkiye'nin varlığının dünyadaki birçok zulmün de önüne geçmek anlamına geleceğini belirtti.Türkiye ekonomisinin, 10 büyük ekonomisinden birisi olması için gayret ettiklerini belirten Kurtulmuş, ekonomik reformlar konusunda 2017-2023 hedeflerini anlattı.
"16 Nisan referandumu ile birçok engel kalktı"
Kurtulmuş, 15 Temmuz'un, Türkiye'yi darbeyle durdurabileceklerini sananlara en güçlü cevap olduğunu belirterek, şunları kaydetti:"Bundan sonra bu memlekette kimse darbeyle bu milletin önü kesemeyecek. Millet olarak bu referandumda sahip çıktığımız şey, sadece halk oylamasında anayasa değişiklik paketine 'evet' değildir. Bu millet bu 'evet'i vererek hem Türkiye'nin anayasal ve siyasi olarak daha ileriye gitmesini istemiş ama 'evet' ile ortaya konulan şey, devletle milletin bütünleşmesinin sağlaması ve Türkiye'nin daha güçlü daha demokratik bir şekilde yoluna devam etmesinin önündeki engellerinin kaldırılmasıdır" şeklinde konuştu.