Yeni Türkiye'ye geçiyoruz! Hep beraber, düğün dernek, davul zurna ve halaylı karşılamalar yapalım! İstemeyenin gözü çıksın, pilavdan döneninde kaşığı kırılsın! Bu mudur? Siz bunumu anladınız?
Sayın Cumhurbaşkanı bu söyleminde samimi ve iddialıdır. "Reis'in Eski Türkiye olarak bahsettiği vakıa, bazı çevreler tarafından ısrarla anlamak istenmediği gibi, onu anladığını ve onun tarafında olduğunu söyleyen bazı kesimlerce "yeni Türkiye" kavramı da, aynı inatla anlamak istenmemektedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nice darbe girişimleri atlatmış, ihanetlerin zehirli hançeriyle sırtından vurulmak istenmiş, şiir okuduğu için "dama" girmiş hülasa tabiri caizse feleğin çemberinden bir değil belki bin defa geçmiş bir Liderdir.
Hayatın her safhasında bulunan, halkın içinden gelen birisi eğer "eski" ve "yeni" diye bir tarif yapıyorsa, bilinmelidir ki, bilginin derinliğinden gelen engin tecrübeleri bunu söyletmektedir.
Geçmişin karanlık kuytularını, faili meçhul cinayetleri, Emperyalist güçlerin oyunlarını ve onların işbirlikçilerini, askeri diktayı, ekonomik darboğazları, askeri darbeleri, teknokrat hükümetlerini, koalisyon geçişlerini, tüp, mazot ve ekmek kuyruklarını, paralel devlet yapılanmalarını, laikçi ve ham softa yobaz mahalle baskılarını, adam kayırmacılığını, ben yaptım oldu zihniyetini ve daha nicelerinin toplamını eski Türkiye olarak nitelendiren Erdoğan, bunun tam aksini de yeni Türkiye olarak isimlendirmektedir. Özü şu ki; Tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyetidir bahsi geçen.
Tıpkı Martin Luther King gibi, Recep Tayyip Erdoğan'ında bir hayali var. Bu hayal Tam bağımsız bir Türkiye, adil yönetilen bir Türkiye, hakça bölüşen bir Türkiye, halkların kardeşçe barış içinde yaşadığı bir Türkiye, Afrikalı açları doyuran bir Türkiye, yoksullara, acizlere yardım elini ve şefkatini esirgemeyen bir Türkiye, "Dünya beşten büyüktür" diyen bir Türkiye, Kapitalist egemenlere "dur" diyebilen bir Türkiyeu2026 Kısaca güçlü, büyük ve adil bir Türkiye, tıpkı ecdadımız Osmanlı'da olduğu gibi.
Muhalefet Parti'lerinin oy kaygısı ve iktidar olabilme hırsıyla "Reis" e "Diktatör" nitelemesinin arkasında yatan asıl gerçekler, Batılı egemen güçlerin, işgal ettikleri bir Ortadoğu'yu yeniden bir asır daha sömürebilme gayretinden başka bir şey değildir. Ulusal muhalefet, Cumhurbaşkanına karşı aldıkları olumsuz tavırla, sömürgeci güçlerin emellerine sırt verdiklerinin ve Batılıların içki sofralarına meze olduklarının farkında bile değiller.
AK Parti tabanı, "Reis' in hayaline umut bağlamış ve ona tüm kalbiyle inanmaktadır. Afrika'dan, Asya'ya, Ortadoğu'dan Kırım'a varıncaya kadar tüm Dünya mazlumları, Türkiye'den yükselen bu yiğit sese pür dikkat kesilmiştir. İşte yüz yıldır beklenen kahraman gür sedasıyla ortaya çıkmıştır. Adalet diyen bir ses! Garibanın sofrasında bağdaş kurup yemek yiyen bir lideru2026
AK Parti cenahında "Reis'in safında yer tutan herkes bu ortak hayale inanmak zorundadır. Ezilen bir coğrafyanın tek soluğudur "Reisu2026 Kişisel hesap peşinde koşanlar, çıkarlarını her şeyin üstünde tutan kesimler ve kendi hayatları en kutsalı olan adamlar, ikbale giden bu kutlu davanın ayak bağlarıdır.
Davul zurnalı karşılama törenleri, fildişi kulelerden yönetme sevdalıları, şaşaalı "lansman" toplantılarında edebiyat yapma tutkunları "Reis" in hayalini anlayamamışlardır. Halktan kopuk ve halkın içinde yer bulmadığı hiçbir hareket menzile erişemez. Haktan nasiplenmemiş, vicdanlarını ceketlerinin iç cebindeki cüzdanlarında biriktirenler, fedakarlık ve "dava" kavramını anlasalar da yanlış anlayacaklardır.
Süslü cümleler kurarak yol gösterilebilir ancak rehberlik etmek toplulukla birlikte yol yürümektir, yorulmaktır. Bu ülkede çok güzel konuşan siyasetçiler oldu, ancak "Reis" i onlardan farklı kılan şey "konuştuğunun arkasında" durmasıydı
"Reis" in davasına inandığını söyleyen herkes elini taşın altına koymalıdır. Onun gibi düşünmeli ve onun gibi soluk almalıdır. Durumdan vazife çıkartıp, kendisine emanet edilen mevki ve makamları kibrine, gururuna, ihtiraslarına ve dost ahbap ilişkilerine feda etmemelidiru2026