28 Şubat Platformu'ndan eğitimde 'ahlak' vurgusu

28 Şubat Platformu, Türkiye yüzyılı maarif modeli önerileri kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) rapor görderdi. Raporda 'eğitimde ahlak ve erdem'e yapılan vurgu dikkat çekti.

Haber : Zülal Ceylan

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, 10 yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Bu model ‘‘Köklerden geleceğe.’’ mottosuyla bir ayağı geçmişte duran eğitimin diğer ayağı insanlığın geleceğine ufuklar açan bir kapı olarak ele alındı.

Yeni Müfredat; öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem-değer-eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bütüncül bir model olarak tasarlandı. Bakanlığın buradaki hedefi “Yalnızca medeniyete uyum sağlayan bir nesil değil, etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller yetiştirmeyi hedefleyen eğitim felsefemiz doğrultusunda ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş öğrenci modelini oluşturmak.” olarak belirlendi.

Müfredatın getirdiği yenilikler

Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak. Yeni müfredat, özgün bir eğitim felsefesi içeriyor. Yeni model ile milli bilince sahip, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş, beden, zihin, kalp ve ruh bütünlüğüne sahip bilge nesiller hedefleniyor.

Bütüncül bir eğitim modeli

Yeni müfredatta, öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören "bütüncül eğitim yaklaşımı" modeli benimsendi.

Bütüncül eğitimin genel hedefi, “ insanı temel değerler doğrultusunda yetiştirmek, insana kendisi dâhil tüm varlıkların varoluşunun değerini bir varoluşsal bütünlük içinde kavratarak çocuklarımızın hayatını anlamlı kılmak” olarak sıralandı.

Aynı zamanda yeni müfredat ile ilk kez yeni bir öğrenci profili tanımı da yapıldı. Buna göre, müfredatın hedeflediği öğrenci, "yetkin ve erdemli insan" olarak tanımlandı. Yetkin ve erdemli insanı önceleyen öğrenci profili, yeni müfredatta ana merkeze alındı. Sadece akademik başarılara odaklanmanın doğru olmadığı, her bir öğrencinin kendine özgü potansiyeli olduğu tespitine öncelik verildi.

İlk kez 'Erdem-değer-eylem Modeli' kullanıldı

Yeni müfredatta ayrıca ilk kez "Erdem-değer-eylem Modeli" de yer aldı. Değerlerin eğitim sürecinde doğal süreç içerisinde edinilmesi için özgün bir yaklaşımla tasarlanan bu modelde "adalet", "saygı" ve "sorumluluk" üst değerler olarak ele alındı. Ayrıca duyarlılık, merhamet, estetik, temizlik, sabır, tasarruf, çalışkanlık, mütevazılık, mahremiyet, sağlıklı yaşam, sevgi, dostluk, vatanseverlik, yardımseverlik, dürüstlük, aile bütünlüğü, özgürlük değerlerinin programlar içinde işlenmesiyle içsel ahenge sahip "huzurlu insan", "huzurlu aile ve toplum", "yaşanabilir çevre" hedeflendi.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde Türkçe vurgusu

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde Türkçe'nin bütün zenginliğiyle toplumun birbiriyle iletişimine, bu iletişimi anlamlandırma çabalarına ve kültür unsurlarını nesilden nesile aktarılmasına öncülük ve eşlik ettiğinin vurgusu yapıldı. Bu nedenle Türkçemizin öğretimi ve geliştirilmesi, eğitim sistemimizde temel bir politika olarak yer aldı. Türkçe’nin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması tüm derslerin ortak hedefi görüldü.

Soyut düşünceleri eyleme dönüştüren kavramsal beceriler

Temel, bütünleşik ve üst düzey düşünme becerilerinden oluşan "kavramsal beceriler", öğrenme yaşantıları ile güçlü şekilde ilişkilendirilerek öğretim programlarında daha görünür ve işlevsel hale getirildi.

Somut ve gözlemlenebilir öğrenme kanıtlarıyla ölçme ve değerlendirme süreçlerinin daha nesnel ve açık hâle getirilmesi amaçlanmıştır. Süreç ve durum temelli ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarına yer verilmiş.

Program dışı etkinlikler

Yeni müfredatta öğrencilerin, disiplinler üstü ve disiplinler ötesi deneyimler ile ilgi alanlarını keşfetmeleri, yeteneklerini geliştirmeleri, toplum bilincine sahip aktif vatandaşlar olmaları için okul dışı öğrenme deneyimleri sunan program dışı etkinliklere yer verildi.

Yeni müfredatta anlamlı ve kalıcı öğrenmeyi sağlamak amacıyla öğrenme sürecine yönelik bazı temel ilkeler belirlendi. Bunlar; Derin öğrenmeyi sağlamak amacıyla anlamlı öğrenme, bilgi ve becerilerini yapılandırması için araştırma ve sorgulamayı merkeze alınması ve bilgi, beceri, eğilim ve değerleri birlikte kullanarak bütüncül gelişime odaklanılması.

Okul temelli planlama

Öğretim programlarının uygulanmasında, esneklik sağlanması amacıyla yerel ve bölgesel eğitim ihtiyaçları dikkate alınacak, öğretmenlerin ihtiyaca yönelik işbirliğine dayalı karar verebilmesine olanak sağlanacak. Ayrıca her ders özelinde ihtiyaca göre kullanılabilecek şekilde planlama yapılabilecek. Okul temelli planlamada, öğretim programından bağımsız olmayıp öğrenme çıktılarına hizmet eden ve beklenen hedeflere ulaşmada öğretmenlere hareket imkânı sağlayan bir alan olarak kullanılacak.

Programlar Arası Bileşenler Olarak 'Okuryazarlık' Becerileri

Okuryazarlık becerileri, yeni hazırlanan öğretim programlarının kesişim noktası olarak ele alınmış ve bunlara her bir derse ait öğretim programında açık bir şekilde yer verildi. Bu kapsamda, "sistem okuryazarlığı" ilk kez müfredata dâhil edildi. Sistem okuryazarlığı ile öğrencilerin getirilen herhangi bir konuda öğrenme yöntemini kendisinin belirlemesi, kendi kendine öğrenebilmesi amaçlandı. Bunun hayata geçirilmesi için dokuz alt okuryazarlık türü de belirlendi.

Bu okuryazarlık türleri, “bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı, veri okuryazarlığı, sürdürülebilirlik okuryazarlığı, sanat okuryazarlığı olarak sıralandı. Okuryazarlık türlerinin, okul öncesinden başlanarak sarmal bir yapı içerisinde öğrenciye kazandırılacak.