Ülkesinde yaşanan insani dramın büyük bir felakete doğru gittiğini söyleyen Yemen Uluslararası Yardım Organizasyonu (İNSAN) Genel Başkanı Eymen El Mansur, Yemen'de her şeyin tükendiğini, ilaç ve yiyecek bulmanın zorlaştığını, bir an önce tüm Müslümanların Yemenli kardeşlerine yardım eli uzatması gerektiğini söyledi.
Yemen'de devam eden savaş ve bunun beraberinde getirdiği insani felaketten dünyanın tam olarak haberdar olmadığını belirten Eymen El Mansur, ülkesindeki acı tabloyu İLKHA'ya anlattı.
Yemen'in iki yıldır izole edilmiş, abluka altına alınmış bir ülke olduğunu söyleyen El Mansur, ne kimsenin ülkesine girebildiğini ne de çıkış yapabildiğini ve büyük bir ilaç sıkıntısının da olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
"Ülkeye ilaç girmiyor, tahlil veya diyaliz için gerekli olan malzemeler tükenmek üzere"
"Savaşın kendisini de bir kenara bırakalım. Sadece ablukayı ele alalım. Hava ablukası, deniz ablukası her halka ıstırap verebilir. Şöyle bir tasavvur edin ki, bu ablukanın dışında bir de her gün yüzlerce atılan füzeler, neutron bombaları, misket bombaları Yemen'i hedef almaktadır. Yemen, medya tarafından kesinlikle unutulmuş. Bütün dünya tarafından unutulmuş. Ülkeye her hangi bir şeyin giriş ve çıkışı yasak. Son olarak Aden'deki havaalanının kapatılmasıyla birlikte, ülkedeki bütün havaalanları tamamen kapatılmış durumda. Yemen'den hiç kimse çıkamıyor ve hiçbir kimse giriş de yapamıyor. Birçok insan var ki, tıbbi olarak yurtdışında tedavi görmek zorundalar, zira Yemen'de tıbbi malzemeler tükenme noktasına gelmiş bulunmakta. Hatta en temel tedavi imkanları bile ablukadan dolayı ciddi bir şekilde etkilenmiş durumda. Ülkeye ilaç girmiyor. Tahlil veya diyaliz için gerekli olan malzemeler tükenmek üzere. Bundan dolayıdır ki insanlar yurtdışında tedavi için gitmek zorundalar, ama gidemiyorlar. Ya da Amman'da, Kahire'de tedavi olmak için bulunan insanlar var ve bunlar ülkelerine geri dönmek istiyor, ama dönemiyorlar. Evlerine gelemedikleri için o ülkelerde kalacak paraları da tükenmiş durumda. Ama bütün bunlara rağmen ülkelerine dönemezler, dönmelerine de izin verilmiyor. Çünkü ABD ve Suudi Arabistan tarafından bütün havaalanları kapatılmış durumda."
Yemen'deki durumla ilgili olarak "iç savaş" nitelendirilmesi yapıldığını ve bunun da tam olarak gerçeği yansıtmadığını dile getiren El Mansur, "Medyada sadece 'iç savaş' tabiri kullanılıyor. Aslında Suudi Arabistan'ın da istediği tam da budur. ABD'nin de istediği budur. Çünkü Yemen'deki hakikatlerin medyada ifade edilmesini, yer almasını istemiyorlar. Yemen'de iki grup var. Bir grubun elinde hafif silahlar var; kendi silahları ve kendi füzeleri. Bir de diğer bir grup var ki Suudi Arabistan'ın F16 uçakları ile ülkeyi havadan bombalıyorlar. Bu grupta ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün, Fas, Pakistan ve Black Water var. Bunların hepsi de Yemenlilere karşı, gerçekten de sadece Yemenlilere karşı." diye ifade etti.
"Suudi Arabistan ve ABD'nin Yemen halkına yaptığı insanlık suçudur"
Basın kuruluşlarının Yemen'deki savaşı ısrarla Suudi-İran çekişmesi olarak lanse etmesini eleştiren El Mansur, "Tabii ki işlenen cürümleri, İran'ın Yemen'e etkisi gibi bahanelerle saklamaya çalışıyorlar. Diyelim ki İran'ın gerçekten Yemen'e etkisi olmuş olsun, bu Suudi Arabistan'ın ABD'nin lojistik desteği, ABD'nin silahları, İngiltere'nin silahları, Avrupa'nın silahları ile Yemeni bombardımana tabi tutmasını haklı gösterir mi? Medya Yemen'deki savaşı ısrarla Suudi Arabistan ve İran çekişmesi olarak lanse ediyor. Asıl gerçek ise Suudi Arabistan'ın Yemen'de savaş suçu işlediğidir. Beni ilgilendiren İran'ın Yemen'e herhangi bir ilgisinin olup olmadığı değil, beni bir insan olarak ilgilendiren asıl şey kimin evimi bombaladığıdır, kimin çocuklarımı öldürdüğüdür, kimin ülkemi harabeye çevirdiğidir, kimin köprüleri dahi havaya uçurduğudur. Bunları yapanlar İranlılar değil. Ve kim bunu söylüyorsa ya delidir ya da gözleri yoktur, kördür. Görme yetisini kaybetmiştir. Gerçek ise güneş gibi ortadadır ve balçıkla sıvanamaz. Suudi Arabistan ve ABD'nin Yemen halkına yaptığı insanlık suçudur." dedi.
"Bu ülke bizimdir ve bu ülke kendi kararlarını kendisi vermesi gerekiyor"
Yemenliler dışında hiç kimsesinin Yemenlilerin geleceği için karar veremeyeceğini söyleyen El Mansur, Ensarullah hareketine karşı yürütülen algı operasyonuna da dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Birçok kimse El-Husi tabirinin ne anlama geldiğini bilmiyor. Çoğu bunun bir hastalık ya da bir renk ismi falan olduğunu zannediyor. Ya da bilemiyorum daha başka ne olarak anlıyorlar. El-Husi sadece bir aile ismidir. Çok eskilere dayanan ve Kuzey Yemen'de olan ve olmaya da devam eden bir aile ismidir. Ensarullah'ın liderinin ismi Hüseyin El-Husi'dir. Ve bu nedenledir ki onlar El-Husiler olarak anılıyorlar. Ama onlar sadece Yemen için savaşan, sadece Yemen'de yaşayan ve Yemen'de de ölmek isteyen Yemen yerlileridir. Ve onlar çok açık bir şekilde, hiçbir kimseye, güce bağlı olmadan, ki buna İran'da dahildir ve kendi çıkarlarını öncelemediklerini sadece Yemen için, tüm Yemen halkının adaleti için mücadele vereceklerini ifade ettiler. Diğerlerinin en büyük sorunu Husileri İran'a ait olarak görmeleri veya Husilerin İran'ın isteklerini yerine getirdiklerini ifade etmeleridir. Bu tavırlarını, söylemlerini Suudi Arabistan için de yapsalar ya... Zira Suudi Arabistan açık bir şekilde kime ne yapmasını gerektiğini söylüyor. Onlar da Suudi Arabistan'dan silah alıyorlar, para alıyorlar. Ve onlar hiçbir şekilde cesaret edip Suudi Arabistan'ın kendi ülkemizin işlerine karışmamasını söyleyemiyorlar. Ama Husiler çok açık bir şekilde İran'ın iç işlerine karışmaması gerektiğini söylüyorlar. Bu ülke bizimdir ve bu ülke kendi kararlarını kendisi vermesi gerekiyor. Ve Yemenliler dışında hiçr kimse Yemenliler için karar veremez. Husiler kendi kararlarını kendileri veriyor ve buna da muktedirler. Ama diğerleri, Yemenlilerin kendi kararlarını kendilerinin vermesi gerektiği ile ilgili bir şey diyemiyorlar. İşte bu büyük bir çelişkidir."
"Herkes Yemen'deki savaşı görmezlikten gelerek kayıtsız kalıyor"
"Çok üzülerek ifade etmeliyim ki ümmet, ümmet olarak son zamanlarda kendi başına gelen bu musibetlere kayıtsız kalmaktadır." diyen El Mansur, sözlerine şöyle devam etti:
"Ümmet doğru yoldan saparak bu ümmete ait olmayan, bu ümmetin gündeminde olmayan başka düşmanlar edindi, başka bir tür ahlaki duruş geliştirdi. Diyelim ki ümmetin bir parçası olan Şiilerin başına bir haksızlık geldi, ancak bu ümmet hemen onlardan kendini izole ediyor, beri görüyor, başlarına gelen felakete kayıtsız kalıyor, işlenen cürümlere kör kalıyor. Herkes Yemen'deki savaşı görmezlikten gelerek kayıtsız kalıyor. Elbette ki büyük bir kesim bunu bilerek yapmıyor. Ancak bunu bilerek yapanlar da az değil. Zira ideolojik düşüncelerinden dolayı bu savaşı görmezlikten geliyor ve hatta bundan dolayı Yemenlileri suçluyorlar. Suudi Arabistan'a karşı savaştan dolayı Yemenlilerin kendi kendilerine bunu ettiklerini dile getiriyorlar. Maalesef bu ümmet çok açık bir şekilde Yemen'i yüzüstü bırakmıştır, hayal kırıklığına uğratmıştır."
"Yemen şu anda ciddi bir felaketle karşı karışa ve insanlar da büyük acılara maruz kalmaktalar"
Yemenli Müslümanlara yönelik herhangi bir insani yardım çalışmasının da olmadığını belirten El Mansur, şunları ifade etti:
"Bildiğim kadarı ile hiçbir İslam ülkesinden Yemen'e bir yardım ulaşmış değildir. Savaşın başlarında İran'a ait bir gemi Yemen'e geldi ve bu gemide sadece su ve ilaç bulunuyordu. Yemen'in ihtiyaçlarına bakarsak bu yardım gülünç olarak ifade edilebilir. Ve şunun net anlaşılması gerekir ki, Yemen şu anda ciddi bir felaketle karşı karışa ve insanlar da büyük acılara maruz kalmaktalar. Durumun nasıl olduğunu hiç kimse tasavvur edemiyor. Hatta en son yayınlanan BM raporlarında bile, milyonlarca Yemenli çocuğun açlıkla mücadele ettikleri ve yiyeceklerinin kalmadığı ifade edildi. Peki, Müslümanlar ne yapıyor? Müslümanlar sadece, 'Acaba bu savaşta İran var mı yok mu? Acaba Şiiler bu savaşa katıldı mı katılmadı mı? Acaba Yemen'de Sünniler çoğunluğu sağladı mı sağlamadı mı?' gibi şeylerle ilgileniyorlar. Bu savaşın mağdur ettiği çocuklar umurlarında bile değil. Halbuki bu çocukların Şii, Yahudi ya da Müslüman olması önemli değil, önemli olan milyonlarca çocuğun açlıktan dolayı ölüm ile karşı karşıya gelmesidir. Hatta hayvanların yavruları bile ki onların da aç bırakılmaması gerekmektedir. Ama maalesef hakikat şu ki, bu çocuklar Müslümanların umurunda bile değil. Aslında herkes Yemenliler ile ilgili bir empati kurmak zorunda, kendilerini onların yerine koymak zorundadır. Savaş mağduriyetleri ortada dururken 'Şiiler mi Sünniler mi İranlılar mı veya Suudiler mi?' gibi bir gündeme sahip olmaları doğru mu?
"Öncelikle ilaç elbise ve çocuklar için süt mamullerine ihtiyaçları var"
Yemen'de şu an büyük bir açlık krizinin kapıda olduğuna dikkat çeken El Mansur, her şeyin tükenmiş durumda olduğunu belirterek, şu anki durumu şöyle özetledi:
"Doğrusunu söylemek gerekirse, şu anda Yemen'de hemen hemen her şey tükenmiş durumda. Yani nerdeyse her şey; çikolata, pasta veya yeni elbiseler olmak zorunda değil, ama insanlar gerçekten şu anda açlık krizi ile karşı karşıyadırlar. Birçok hastalık var ve ilaçlar çok az. Çok fazla yetim çocuk var, ama elbise çok az. Harabeye döndürülen evlerinden dolayı çok fazla insan evsiz-barksız olarak sokaklarda, ama onları barındırma imkanları çok az. Bütün bunlarla beraber insanların en çok ihtiyaç duydukları şey şu anda, morallerinin yüksek olması için onlara destek olunması. Morallerinin yüksek tutulmasına ihtiyaçları var. Yemenliler çok onurlu bir halk oldukları için aç-çıplak olarak sokaklarda kalsalar bile el açıp dilenmezler. Ama bilseler ki Türkiye'deki insanlar savaşın bir an önce bitmesi için onları düşünüyorlar, o soğukta bile rahat bir uyku uyurlar. Yapılabilecek yardım malzemelerine gelecek olursak, öncelikle ilaç, elbise ve çocuklar için süt mamüllerine ihtiyaçları var. Bu saydıklarım aslında çok zor toplanacak yardımlar değil. Ama bunların Yemen halkına çok büyük faydası olacaktır."
"Çocuklarının aç olarak yatmak zorunda olduğu tasavvuru bile insanı ürpertir"
"Bizlerin tüm insanlığa, Türkiye'deki, İran'daki ve tüm dünyadakilere çağrımız bu meseleye sadece insani olarak yaklaşılmasıdır. Herkesin kendi çocuklarını açlık felaketi ile karşılaşmış gibi göz önüne getirmesidir. Ve ben inanıyorum ki çocuklarının açlık felaketi ile karşı karşıya geldiği ve aç olarak yatmak zorunda olduğu tasavvuru bile insanı ürpertir. Ve bu sadece birçok felaketten sadece bir felakettir. Bu felaket, okyanustan bir damla misali, bilinen sadece bir felakettir. Bunun dışında Yemen'de daha birçok felaket durumu var ki, medya tarafından yeryüzündeki insanlara bu bilgiler ulaştırılmıyor. Çünkü her türlü bilginin dışarıya aktarılmasına da izin verilmiyor. Çok açık bir şekilde insanların bu konuda bilgiye ulaşması engelleniyor.
Evli ve bir kız çocuk babası olan Eymen El Mansur, Yemen'in başkenti olan Sana'da dünyaya gelmiş. Yaklaşık 11 yıldır Almanya'nın Hamburg kentinde asistan doktor olarak kardiyoloji dalında çalışıyor. Yemen'de başlayan savaşın ardından insani yardımlarda bulunmak için Almanya'daki Yemenlilerle organizasyonlar yapmış. Daha sonra arkadaşlarıyla bir araya gelerek, Yemen Uluslararası Yardım Organizasyonu İNSAN isimli kuruluşu oluşturmuş. Şimdi bu organizasyon aracılığıyla Yemendeki Müslümanlara insani yardımlar ulaştırmaya çalışıyor. .(İLKHA)