Yazık olacak! Batı yine Kürtlere acı bir 'hayal' satıyor

Kürtlere Ortadoğu'da hayal satıldığını ifade eden uzmanlar, Türkiye ve bölge ülkelerinin güçlü tepkisinin Batı'ya geri adım attırdığını dile getirdi. ABD ve Britanya'nın referanduma karşı çıkmasının nedeni ise ileride asker olarak kullanacakları Kürtlerin eriyip gitmemesi!

KORAY TAŞDEMİR/İSTANBUL

Barzani'nin refarandum konusundaki ısrarını Milat'a değerlendiren uzmanlar, emperyalist devletlerin Ortadoğu'daki Kürtlere geçmişten bugüne değin nasıl hayal sattıklarını ifade etti.

'Büyük Kürdistan' yarım kalmıştı

Ortadoğu Uzmanı Dr. Abdullah Manaz, Kuzey Irak'ta bir Kürdistan oluşum süreci ve bunun için bir referandum yapılmasının sadece bugün başlayan veya 10 yıl 15 yıl önce başlayan bir süreç olmadığını söyledi. Manaz,1850'li yıllardan sonra petrolün bulunmasıyla birlikte emperyalist ülkelerin Ortadoğu'yu ele geçirmek için bir dizi planlar yaptıklarını ifade ederek "Büyük Ermenistan, büyük Kürdistan ve büyük İsrail projelerinin temel hedefi Ortadoğu petrolleridir" dedi. Manaz, "İngilizler'in büyük İsrail projesine temel olan İsrail Devleti'nin gerçekleştirdiler, büyük Ermenistan projesinde başarısız oldular aynı şekilde büyük Kürdistan projesinde de işleri yarım kaldı" diye konuştu.

Kürdistan projesine ABD hız verdi

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere'nin emperyalist hedeflerini Amerika Birleşik Devletleri'nin devraldığını kaydeden Manaz, "Dolayısıyla NATO ve Varşova Paktı'nın kurulmasından sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin en önemli hedefi Ortadoğu ve Orta Asya'ya yerleşmek oldu. 1950'den bugüne kadar yaşadığımız süreç bunun bir neticesidir. ABD, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra Kürdistan projesine hız verdi. Özellikle 1989'dan sonra Körfez savaşları sürecinde Irak'ın kuzeyinde Kürtler ve daha arka planda PKK terör örgütü, Amerika ve Pentagon tarafından güçlendirildi. Bu süreçte Türkiye ve TSK da bu plana alet edildi. Türkiye Çekiç Güç operasyonu ve benzer faaliyetlerle Kürdistan'ın kuruluşuna adeta hizmet etti" dedi.

Türkiye'nin sesi en güçlü ses oldu

Kürdistan'ın en büyük destekçisinin şu anda İsrail olduğunu belirten Manaz, "Bölgedeki Kürdistan projesinin arkasında İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri var. Bütün Batı ülkeleri de İsrail'den sonra ikinci bir bölgesel müttefik yaratmak için bu projeyi destekliyor. Türkiye'nin bu projeye şiddetle karşı çıkacağını beklemediler. Dolayısıyla bu projenin gerçekleşmesi oldukça zor. Türkiye'nin kararlı tutumu şu anda bölgedeki en güçlü ses durumuna geldi" ifadelerini kullandı.

Ölü doğmuş bir referandum sonucu olacak

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu ise "Barzani'nin Irak'ta bir güç haline gelmesiniİsrail açıkça, ABD ve Britanya ise üstü kapalı destekliyor. Bu iki ülke referandum için zamanı olmadığını söylüyor ama referandumun yanlış olduğunu dile getirmiyorlar" dedi.

Sofuoğlu, "Şu an şartları müsait gördüler ve bağımsızlıklarını ilan etmeye karar verdiler. Eğer Türkiye, İran, Irak ve Rusya birlikte hareket etmeselerdi bu referandumdan asla geri dönmeyeceklerdi. Ben hala referandumdan geri döneceklerini düşünüyorum. Referandumu yapsalar bile ölü doğmuş bir referandum yapmış olacaklar. Kendi kendilerine evcilik oyunu gibi bir referandum yapmış olacaklar. Yok hükmünde bir oylama olacak" diye konuştu.

ABD ve İngilizler kara gücü göndermez

Bölge ülkelerinin kararlı tutumlarının ABD ve Brtiyanya'nın geri adım atmasına sebebiyet verdiğini kaydeden Sofuoğlu, "Geri adım atmalarının nedeni ise bu ülkelerin yarın öbür Kürtleri kullanmak istemeleri. Türkiye ve Rusya'yı birbirinden ayırdıktan sonra Kürtleri savaştıracaklar" dedi. Türkiye ve Rusya'nın birlikte hareket etmesi durumunda bu bölgedeki ülkelerin Türkiye karşısında hiçbir varlık gösteremeyeceğini vurgulayan Sofuoğlu, "Bu durum ABD ve Britanya'nın işine gelmez. Çünkü Amerikalılar ve İngilizler buraya kara gücü sokamazlar. Sokarlarsa seçim kaybederler, hazır kullanacakları kara gücü olan Kürtleri kullanırlar, tıpkı bugün ABD'nin PYD'yi kullandığı gibi. Yarın kullanacakları bir gücün bugün su gibi akmasını istemezler. Bu bağımsızlık hayali Kürtlere öteden beri körüklenen bir hayaliydi. İsrail'in büyüme hayaline paralel bir şey olan bir hayal inşallah gerçekleşmeyecek" ifadelerini kullandı.