İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Bahçelievler Medikalpark Hastanesi, İçHastalıkları/Gastroenteroloji Kliniği'nden Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Aydın, bu yazı daha sağlıklı geçirmek için hangi hastalıkların nüksettiği, kimlerin daha dikkatli olması ve neler yapılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Yrd. Doç. Dr. Fatih Aydın, küresel iklim dengesizliği sebebiyle eskisinden daha sıcak ve yağışlı geçen yaz günlerinin tifoyu, hepatit A'yı, ishalleri, gıda zehirlenmelerini ve bağırsak enfeksiyonlarını beraberinde getirdiğini söylerken, sağlığına özellikle dikkat etmesi gereken kişileri uyarıyor.
"Yaşlılar, çocuklar, hamileler, kronik hastalığı olanlar özellikle dikkat etmeli"
Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Aydın'a göre sıcaklar yaşlıları, gebeleri, kronik hastalığı olanları ve çocukları daha fazla etkiliyor. Hastalarda ve yaşlılarda zaten terleme fonksiyonu azalmış oluyor. Çoğunda tansiyon yüksek ve bazal metabolizmaları yavaşlamış olduğu için dışarıya çok fazla nem atamıyor ve sıcaklardan çok çabuk etkileniyor. Önce sıcak çarpması meydana geliyor; ardından tansiyon yükselmesine bağlı fenalık hissi, bunalma gibi semptomlar orta çıkıyor. Baş ağrısı, ense kökü ağrıları gibi ağrılarda bu belirtilerin ardından ortaya çıkan diğer belirtileri oluşturuyor.
Yrd. Doç. Dr. Aydın, yaşlılarda tansiyon yüksekliğine bağlı olarak dört hayati organın etkilendiğini söylüyor. Hasta bunu fark etmeyebiliyor. Tansiyonun yükselmesi beyin damarı çatlaklarını; yani beyin kanamalarını ortaya çıkarabiliyor. Böylece "inme" denilen hadise ortaya çıkıyor. Ayrıca tansiyon yüksekliğine bağlı olarak gözdeki hassas damarlar etkilenip gözün beyaz kısmında kanamalar oluşuyor. Bu kanamalar dikkate alınmazsa ani körlükler meydana geliyor. Böyle durumlarda sıcakta yürürken hasta, "birden gözüme perde indi" diyor.
Yüksek sıcaklarda dolaşan yaşlılar zaten tansiyonları yükselirken bir de ağır, yağlı yiyecekler yerlerse kalp krizine de davetiye çıkarmış oluyor. Yaşlıların böbrek fonksiyonları da zayıfladığı ve böbreklerin idrar yapma özelliği azaldığı için yeterince sıvı almamaları durumunda böbrek yetmezliği riski artıyor.
"Çocukların derdi en çok isilik"
Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Aydın, çocuklarda yaz aylarında terlemeye bağlı olarak isilik ve pişik meydana geldiğini ifade ediyor. Dondurma yiyerek boğaz enfeksiyonları, beta virüsüne bağlı bademcik enfeksiyonları, çok terleyip çok koşturdukları için zatürre hastalığı daha fazla görülüyor. Kirli ellerle yemek yemek çocuklarda rota virüsünün artmasına ve yaz ishallerine neden oluyor. Yüzmeye bağlı cilt hastalıkları ve gözde konjüktivit (göz nezlesi) gibi hastalıkların da fazlalaştığı gözleniyor. Bu nedenle çocuklar için yaz aylarında gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.
Kronik hastalıklar yazın tetikleniyor
Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Aydın, astım, kronik bronşit, tansiyon, şeker hastalığı, böbrek ve kalp yetersizliği olan kişilerin güneş ve aşırı sıcaklarda daha fazla kendilerine dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyarıyor. Güneşe çıkması gerekenlerin yanına şemsiye, sıvı ve kullandığı fısfıs ilaçlarını almayı ihmal etmemesi gerekiyor.
Şeker hastalarının, vücutlarındaki şeker oranını stabil tutmaları için insülin dışında sıvıyı da kullandıkları sebebiyle bol sıvı tüketmeleri gerekiyor. Yeterince sıvı almayan şeker hastalarının vücutlarındaki kan şekeri artıyor. Şeker hastası olanların ayrıca dışarı çıkarken yanlarında mutlaka ilaçlarını bulundurmaları gerekiyor.
Gebeler de en çok susuzluktan etkileniyor
Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Aydın gebelerin metabolizmaları hassas olduğundan susuzluktan ve aşırı sıcaktan çok fazla etkilendiğini belirtiyor. Yrd. Doç. Dr. Aydın, bu metabolizmaya adapte olmaya çalışan gebelerin bir de sıcaklarla boğuşmasının beyindeki termostat görevi yapan merkezin çok daha fazla çalışmasına sebebiyet verdiğini ekliyor. Gebelerin bu nedenle yaşlılar gibi dikkatli olması, tansiyonlarını düşük tutması ve tiroitlerini düzgün çalıştırması gerekiyor.
Yazın herkesin yapması gerekenler ise şunlar:
Sağlıklı bireyler mümkünse güneş altında çalışmamalı.
Bol, açık renkli, rahat, sık dokunmuş giysiler giyinmeli. Bol dokunmuş kıyafetlerde güneş boşluklardan yine deriye nüfus ederek sizi rahatsız edebilir; bu nedenle kıyafetlerin sık dokunmuş olmasına dikkat edilmeli.
Geniş kenarlı şapka takılmalı. Sadece ön tarafı koruyan, kafayı açıkta bırakan şapkalar tercih edilmemeli.
Güneş gözlüğü kullanılmalı. Güneş ışığı altında sürekli gözlük kullanmayan kişilerin gözlerini kısması, akşamüstü baş ağrılarını ortaya çıkartıyor.
Bol sıvı tüketilmeli. Vücuttan ter ile tuz da atıldığı için sadece su değil, ayran ve soda gibi içerisinde tuz bulunan sıvılarda tüketilmeli.
Güneş altında alkollü içecekler ve asitli içecekler tüketilmemeli. Çünkü bu içecekler bilinç merkezi etkileyip sıcak çarpmasını maskeleyebilir, öldürücü sonuçlar ortaya çıkabilir.
Karpuz ya da dondurma tüketilebilir. Bu yiyecekler terle kaybedilen sıvıyı yerine koyuyor.
İş yerlerinde yazın klimalar 18u201322 derece arasında kullanılmalı.
Arabalarda camlar kapalı tutulup klima çalıştırılmalı. Aksi takdirde ısı farkına bağlı olarak 'kamyoncu hastalığı' da denilen yüz felçleri ortaya çıkabiliyor. Camı açık tutup sağ taraftan sıcak hava sol taraftan ise soğuk hava geldiği zaman yüz felçleri görülüyor.
Güneş altında spor yapılmamalı. Güneş doğmasından hemen sonra, güneş batmasından hemen önce ya da sonrasında spor yapılmalı.
Her spor faaliyeti için her saat için dört bardak, yani bir litre sıvı tüketilmeli. İki saat spor yapıyor ise kişi ekstradan alması gereken sıvı iki litre. Bu, vücuda alınan sıvı günlük su tüketimi dışında tüketilmesi gereken miktar.
Çocukları, evcil hayvanları araba içerisinde yalnız bırakılmamalı. Araba içerisindeki ısı altmış dereceye kadar çıkabiliyor.
Yaz aylarında sıcak çarpmasını önlemek için gün içerisinde iki ya da üç kere ılık su ile duş alınmalı. İş yerlerinde bu mümkün olmadığı için gün içerisinde eller, ense kökü gibi bölgeler ılık su ile ıslatılmalı.
Sabah işe gitmeden önce vücut ısısını düşürmek için akşam ise bütün günün terini ve toksinlerin arınması için ılık su ile duş alınması gerekli.