Yavuz Bingöl, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı duyduğu sevgiyi ve Öykü Gürman'la biten evliliğiyle ilgili Günaydın'a çarpıcı açıklamalarda bulundu:
Bingöl, 'Erdoğan'ı sevmek suç mu? Ben seviyorum' diyor
Bizi Yavuz Bingöl Sanat Merkezi'nde (YBSM), Yavuz Bingöl'ün kızı Türkü Bingöl karşılıyor. O sırada devam etmekte olan at yarışlarını izleyen Bingöl, yarışlar bitince aramıza katılıyor. Bu vesileyle, Bingöl'ün üç tane yarış atı olduğunu ve kızı Türkü'nün de atlara çok düşkün olduğunu öğreniyoruz...
Türkü Bingöl, keman ve piyano çalıyor. YBSM'nin başında da kendisi var. Şu an 30 kişiye eğitim veren YBSM'de amaç; bu sayıyı yıl sonuna kadar 100'e çıkarmak. Bağlamadan gitara, piyanodan duduğa kadar çeşitli enstrümanların eğitiminin verildiği sanat merkezinde; halk müziği korosu için seçmeler yapılıyor. Yaz okulu için kayıtların başladığını söyleyen Türkü Bingöl; yaratıcı drama, resim, heykel, dans, müzik gibi dallarda, özellikle 7-13 yaş grubunu beklediklerini, yetişkinlere özel workshoplar da yapacaklarını anlatıyor. 'Ben ve Benim Dışındakiler' başlığı altında felsefe seminerleri düzenlemeye başladıklarını da belirtiyor.
'ERDOĞAN BİZE SAHİP ÇIKTI'
Ünlü sanatçı, bir yandan çocukluğundan izler taşıyan 'Makas' filmini yazmaya devam ederken, diğer yandan da üçkağıtçı bir organizatör tarafından dolandırılan bir orkestranın yol hikayesini anlatan 'Kumpanya' adlı filmin oyuncularını seçmeye çalışıyor. Bingöl; senaryoyu, Erkan Petekkaya ve Umut Kurt'a okumaları için verdiğini belirtiyor. Çekimlerine 20 Temmuz'da Erzincan'da başlanacak olan filmde, Bingöl de mafya babasını canlandıracak.
Bingöl'ü bulup da siyasetten konuşmamak olmaz. İki yıl önce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili demeçlerinden dolayı hedef haline getirilmişti kendisi. Kızı Türkü Bingöl, o günleri gözleri dolarak anlatıyor. Twitter'da 'Mekanın cennet olsun Yavuz Bingöl' etiketini görünce babasının başına bir şey geldiğini sanmış. İşin aslının düşündüğü gibi olmadığını öğrenince rahatlamış ama edilen küfür ve hakaretler sebebiyle çok ağlamış. Bingöl, devreye girerek "Kızım ve annemin döktüğü gözyaşı benim için çok önemlidir" diyor. Sanatçı "Atlattık o dönemleri" diyerek yıllardır değişmeyen değerlerini yineliyor: "Barış ve kardeşliği vurgulamadığım hiçbir konserim yoktur. Kutuplaşmanın hiçbir faydası yok. Sanatın birleştirici gücünden faydalanmalıyız." Bingöl; türkülerin ve sanatın, şiddeti ve savaşı yeneceğine inanıyor.
Sanatçı, "Erdoğan'la olan yakınlığım bazılarının ağrına gitti. Erdoğan'ı sevmek suç mu? Ben kendisinin duruşunu seviyorum. Erdoğan, herkesin saldırdığı bir dönemde bize sahip çıktı" diyerek kendisine vefa borcu olduğunu, ölene kadar da Erdoğan'ın arkasında olacağını belirtiyor. Cumhurbaşkanının kültür-sanat projeleriyle yakından ilgilendiğini anlatan Bingöl, sözlerine şöyle devam ediyor: "Sayın Cumhurbaşkanına, Ahmet Yesevi müzikalinden bahsettiğimde, hemen hayata geçirmemizi, kendisinin de gereken desteği vereceğini ifade etti. Yabancılarla birlikte Mevlana'nın da etkilendiği Ahmet Yesevi'yi tanıtmak için uluslararası bir müzikal hazırlıyoruz."Bingöl, siyasi görüşlerinin değiştiğini iddia edenlere de şu cevabı veriyor: "Solcu doğdum, solcu öleceğim; görüşlerim değişmedi. Solculuğun en değerli vasıflarını hayata geçirmiş biriyim. Solculuk, paylaşım demektir. Ben hayata insan olarak bakıyorum, ideolojik açıdan bakmıyorum."
Otobüse, gemiye binen halkın içinden biri
30 yılı aşkın süredir sanata hizmet veren Yavuz Bingöl ve kızı Türkü Bingöl'le 'Yavuz Bingöl Sanat Merkezi'nde buluştuğumuzda; önce kısa bir nota dersi aldık, sonra enstrümanlarımızı alıp amatör bir müzik çalışması gerçekleştirdik. Her Kafadan Bir Ses'teki ekip arkadaşlarımla bu çalışmanın altından pek kalkamasak da, baba-kız misafirperver ve eğitimci tavırları ile motivasyonumuzu kaybetmememizi sağladı.
Piyanist Şantör Özlem Besen (Avcı), Darbukatör İlker (Gezici) ve Ankaralı Merve'den (Yurtyapan) oluşan müzik grubumuza, ben de, 'Akdeniz Akşamları'ndan başka parça çalamayan gitarist Ömer (Karahan) olarak dahil olmaya çalıştım. Fakat ortaya çıkan tablo o kadar vahimdi ki; Yavuz Bingöl elindeki bağlamayı bırakıp bize bambaşka bir yanını gösterdi. Bingöl, piyanonun başına geçip mini bir resital sunmaya başladığında; ekipteki arkadaşlarımla artık enstrümanları bırakmamamız, fazla zorlamamamız gerektiğini anladık.
ERDOĞAN DÜNYA LİDERİ
Bingöl'le, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan yakınlığı nedeniyle belli bir kesim tarafından eleştirilmesiyle ilgili konuşmak istedim... Duruşu ve samimiyeti ile tanınan Bingöl, düşüncelerini şu cümlelerle anlattı: "Sayın Erdoğan ile ilk kez yan yana gelmiyorum ki ben. Başbakan olduğu yıllarda da, sanatçıların düşüncelerini dikkate alan ve onlara itibar eden bir lider olan Cumhurbaşkanımızla, sürekli yan yana gelmişimdir. Bir ülkenin sanatçısı; siyasetçisi ile de oturur kalkar, vatandaş ile de sohbet eder. Ben otobüsle seyahat eden, gemiyle karşıya geçen, halkın içinde olan biriyim. Bazılarının içlerindeki Erdoğan düşmanlığını doğru bulmuyorum. Erdoğan, siyaset döneminde oyunu sürekli artıran, halkın seçtiği bir lider. Doğal olarak dostu da, düşmanı da, çekemeyeni de olacaktır. Benim kendisine çok büyük saygım ve sevgim var. Kendisi çok büyük bir dünya lideri. Ben onu seviyorum, siyasetini seviyorum."