Yasaktan hepimiz sorumluyuz

7 Haziran genel seçimleri için AK Parti'nin 99 kadın adayından 42'si başörtülü oldu. 28 Şubat'ın simge isimlerinden olan Fatma Benli Türkiye'nin normalleşme sürecini Milat'a değerlendirdi.

Ezgi ÇelikAnkara

AK Parti İstanbul 2. Bölge 8. sıradan aday gösterilen ve 28 Şubat sürecinin başörtüsü yasağı mağdurlarından olan Fatma Benli, "Kadınların seçilme haklarının önündeki engellerin kalkarak genel seçimlerde aday olmaları Türkiye'nin insan hakları konusunda normalleşmesi ve safralarından bir tanesinden daha kurtulması anlamına geliyor" dedi.

Türkiye, safralarından kurtuluyor

Ak Parti'nin kadın adaylara teveccüh gösterdiğini söyleyen Benli, kadın adaylarının olabildiğince fazlasının Meclise girerek çalışmalarına devam ettirmesinin temennileri olduğunu belirtti. Başörtülü kadınların seçilme haklarının önündeki engellerin kalkarak genel seçimlerde aday olmalarının ülkemiz açısından çok önemli olduğunu dile getiren Benli, başörtüsü engelinin kalkmasının Türkiye'nin insan hakları konusunda normalleşmesi ve safralarından bir tanesinden daha kurtulması anlamına geldiğini ifade etti. Benli, "Temennimiz normalleşmenin her konuda gerçekleşmesi, sonuçta insan hakları komsunda engeller ne kadar sürürse sürsün eninde sonunda bitmek zorunda kalacağı ve toplumsal mühendislik hareketlerinin uzun vadede fayda sağlamadığını Türkiye yakinen tecrübe etmiş durumda. En basitinden on ikisi sene kesintisiz bir yasak devam etti ve bu yasak nedeniyle sadece okulundan çalışma hayatından ya da seçilme hakkından mahrum kalan kadınlar ve yakınları kaybetmedi, bu yasağı konuşarak tartışarak tüm Türkiye kaybetti" dedi.

Yasakla mücadele eden kişilerdik

Benli, özellikle üniversitelerde çok katı olarak uygulanan başörtüsü yasağının Türkiye de başörtülü kadınlarının varlığını sona erdirmediğine, eğitim görme, çalışma, hayatın içinde olma taleplerinden vazgeçirmediğine şahit olduğumuzu vurguladı. İnsan onuruna aykırı her yasağın bir gün bitmek zorunda olduğunu belirten Benli, "Yasakla büyüyen kadınlar çok daha fazla çalışmak, daha çok azimli olmak zorunda kaldıklarından süreçten daha fazla güçlenerek çıktılar. Türkiye de okuyamayanlar, yurtdışına gitti, yurtdışına gidemeyenler başka şekillerde kendilerini geliştirdi, sivil toplumda önemli katkıları oldu. Benim kendi özelimden düşünürsek Türkiye'de binlerce dilekçe yazıp yüzlerce dava kaybettiğim bir dönemde Georgetown Üniversitesinin yaptığı bir araştırmada "Dünyanın en etkili 500 Müslümanı" yer aldım, kendi davalarımın duruşmasına giremezken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Birleşmiş Milletler AGİT'e gittim, kendi ülkemde kendi okulumun bahçesine giremedim belki ama Harvard'da Cornell Üniversitesinde konuşma yapmak imkanım oldu. Bu noktada genel olarak kadın adayların profiline baktığımızda da, onların salt başörtüsü mağduru olmadığını, aksine yasakla mücadele eden kişiler olduğunu görüyoruz, acı çektiler belki ama engellerin onları durdurmasına izin vermediler, üstelik bu durun sadece başörtüsü değil tüm haklar konusunda fazla duyarlı olmamız sağladı" dedi. Benli, Yeni Türkiye ve çok daha iyi bir gelecek için görevini layığıyla yerine getirmeye çabalayacağını söyledi.