Akarca, Sivas Barosu tarafından Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Cumhuriyetin 100. Yılında Hukukun Güncel Sorunları" konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas'ta bulunmaktan mutlu olduklarını belirtti.
Hızlı tren ile kente geldiklerini anlatan Akarca, hizmetin şehre kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Akarca, Yargıtayın son yıllarda gerçekleştirdiği reformların etik, şeffaflık ve adli kalite olmak üzere üç ana sütün üzerine inşa edildiğini dile getirerek, "Yargıtay 2017 yılında yüksek uluslararası standartları yansıtan bir yargı etiği sistemi geliştirmiştir. Evrensel düzeyde kabul gören temel etik metinlerini, rehberlerini ve eğitim programlarını Türkçeye çevirerek hukukçuların ve toplumun istifadesine sunmuştur." dedi.
Yargıtayın bunun yanında etik farkındalığının arttırılması ve yaygınlaştırılması amacıyla başta hukuk kliniği çalışmaları olmak üzere halka erişim programlarını da başarıyla yürüttüğünü aktaran Akarca, şunları kaydetti:
"Reform çalışmalarımızın ikinci sütununu ise yargıda şeffaflık oluşturmaktadır. Yargıtayın liderliğinde beş kıtadan yediden fazla ülkenin yüksek mahkeme başkanları veya temsilcilerinin katılımıyla yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul Bildirgesi geliştirilmiştir. 2019 yılında Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey'de kabul edilen bildirge, yargı bağımsızlığı ve yargıda dürüstlük kavramları üzerine temellendirilen Birleşmiş Milletler standartlarına yargıda şeffaflık boyutunu da eklemiştir. Yargının şeffaflığı ve hesap verebilirliği ilkelerinin gerçek ve görünür olmasının en üstün yollarından biri kaliteli yargı hizmetidir. Topluma daha iyi hizmet etmek amacıyla Yargıtayın iç işleyişine ilişkili olarak birçok reform yapılmış ve bu amaçla çeşitli mahkeme araçları ile kalite göstergeleri geliştirilmiştir. İş süreçlerine ilişkin standartların takip edilmesi ve iş akışının hızlandırılması amacıyla dosya izleme sistemi ve dosya eksik tamamlama sistemi faaliyete geçirilmiştir. Yargıtayın uyguladığı bu sistem Avrupa Adaleti Etkinlik Komisyonu'nun 2022 yılı raporlarında da iyi bir uygulama örneği olarak gösterilmiştir."
Yargıtaydaki daire başkanları, üyeler, tetkik hakimler ve cumhuriyet savcılarının görev tanımları ile iş analizlerinin yapılarak rehber niteliğinde asgari standartlar öngörüldüğünü dile getiren Akarca, "Yüksek mahkemelere özgü karakteristik özelliklerin yanı sıra tüm mahkemeler açısından geçerli temel kurumlara ilişkin detaylı rehberlik içeren bu ilkelerin en iyi uygulama örneklerini Yargıtayda gerçekleştirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
"Kaliteli gerekçeli karar, kaliteli adalet demektir"Akarca, ülkede içtihat birliğinin sağlamasının en etkili aracının ise gerekçeli kararlar olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Kaliteli gerekçeli karar, kaliteli adalet demektir. Tutarlı ve istikrarlı gerekçeli kararlar uyuşmazlıkların nasıl çözüleceği konusunda somut ve detaylı bir rehberlik sunarak kanun önünde eşitliği sağlar ve yurt çapında içtihat birliğini güçlendirir, yargıya güveni arttırır. Ayrıca halkın yargıya duyduğu güvenin bu şekilde artacağına ilişkin olarak da bizde çok ciddi bir karar oluşturmaktadır. Bu nedenle gerekçeli kararların kalitesinin yükseltilmesi için kapsamlı ve sistematik bir çalışma yürütülerek gerekçeli karar yazım rehberi geliştirilmiş ve uygulamaya sokulmuştur. Yargıtayın hizmetlerine ve özellikle de kararlarına standartlar getirilmesi kamunun güvenini sarsan farklı içtihatlar çıkmasına engel olacağı gibi teknolojinin daha etkin şekilde kullanılmasına da imkan verecektir."
Yapay zeka tabanlı Yargıtay İçtihat Merkezi hakkında da bilgiler veren Akarca, "Rehbere uygun şekilde yazılacak gerekçeli kararlar, bu yıl faaliyete geçecek olan yapay zeka tabanlı Yargıtay İçtihat Merkezi aracılığıyla yaygınlaştırılacaktır." ifadelerini kullandı.
Akarca, emsal kararların veri tabanına yapay zeka destekli olarak işlenmesine ilişkin çalışmaların gerçek ortamda devam ettiğini dile getirerek, "Yargıtay sunucuları üzerinden çalışan yapay zeka sisteminin eğitimi erken bir aşamada olmasına rağmen kararların özetlenmesi konusunda başarılı olmuştur. Yapay zeka kendi kendisine veriler yüklendikçe sistemi öğrenen ve bunu gerçekten uygulayan bir sistem. Yapay zeka teknolojisi bakımından Yargıtayda oluşturulan bilgi birikimi ve kapasite yakın gelecekte rapor kağıdı hazırlanması, gerekçeli karar yazımı ve diğer iş süreçlerinde de uygulanabilecektir." değerlendirmesinde bulundu.
"46 daireli Yargıtaydan 24 daireli Yargıtay sürecine geçiş tamamlanmıştır"Yargıtayın önemli bir yeniden yapılandırma sürecini de başarıyla sürdürdüğüne dikkati çeken Akarca, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Her şeyden önemlisi 46 daireli Yargıtaydan 24 daireli Yargıtay sürecine geçiş tamamlanmıştır. İçtihatlar arasında çelişkilere neden olan aynı işe farklı dairelerin bakmasının önüne geçilmiştir. Daha önce üç iş dairesi bulunurken şu an sadece bir iş dairemiz bulunmaktadır. Son derece modern çalışma koşullarına sahip Yargıtay binası, 1 Eylül 2021 tarihinde faaliyete geçirilmiştir. Mahkeme mükemmeliyet ilkelerindeki standartlara göre adli kaliteyi arttırmaya yönelik ölçme ve değerlendirme sistemleriyle mahkeme araçları kullanılmaya başlanmıştır. Daha önce 517 olan üye sayımızın 200'e indirilmesiyle ilişkin süreç ise devam etmekte olup şu an Yargıtay üye sayımız 346'dır. Tüm adli yargıyı bütünüyle değerlendiren bir yaklaşımla hukuki çerçeve konusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Karşılaştırmalı hukuktaki uygulamalar ile kıyaslandığında, ülkemizde adli kalite ve hukuki güvenliği sağlamaya yönelik bazı mekanizmaların ve çalışma usullerinin mahkeme araçlarının yeterli olmadığı görülmektedir. Özellikle bölge adliye mahkemelerinin kurulmasından sonra kendisini gösteren bu eksiklerin giderilmesi amacıyla adli sistemi bütünüyle ele alan yeni bir hukuki çerçeve çalışmasını yeni adli yılda adalet aktörleriyle birlikte gerçekleştirmeyi ve ele almayı planlamaktayız."
Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ise hukuk kavramını, toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasalar bütünü şeklinde tanımlayarak, "Bir toplumun birliği ve düzeni, bir ülkenin huzuru ve esenliği ancak hukukun altında sağlanabilir. Adalet, mülkün temeli olduğu kadar sosyal barışın, refahın, istikrarın, kalkınma ve büyümenin de lokomotifidir. Adalet terazisinin bozulmaması için temel şart güçlü, tarafsız, bağımsız ve uluslararası normları özümsemiş bir hukuk sisteminin varlığıdır." dedi.
Konuşmaların ardından hatıra fotoğrafı çekildi ve üç oturum halinde düzenlenecek sempozyuma geçildi.