Yapay zekanın yol açacağı sorunlar tartışılıyor

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Yasin Aydoğdu, yapay zekanın hukuki kişiliği ve sorumluluğuyla ilgili bir açık olduğunu ifade etti.

Anayasa hukukunun yanı sıra bilişim ve insan hakları hukuku üzerine araştırmalar yapan Aydoğdu, robot yargıçlar, dijital miras, dijital telif ve dezenformasyon gibi konularda Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na değerlendirmelerde bulundu.

Yapay zekanın hukukta kullanılması gerektiğini belirten Aydoğdu, "Yapay zeka, her alanda kullanılıyor. Neden yargılamalarda en ileri düzeyde kullanılmasın ki... Karar tahmin robotları, yargıçlar gibi mahkemelerde karar verip gerekçe yazmaz ama insanlara yüzyıllardır yargıçların verdiği kararlar üzerinde bir algoritma geliştirerek bir tahminde bulunabilir." görüşünü paylaştı.

Avrupa Birliği'nin (AB) bir yapay zeka kanunu çıkardığını hatırlatan Aydoğdu, "Yapay zekada ortaya çıkan zararlardan kimin sorumlu olacağına dair bir düzenleme yok sadece yapay zekanın kullanımına dair düzenlemeler var." dedi.

Aydoğdu, "Yakın gelecekte yapay zekanın hukuki kişiliği, -elektronik kişilik olur, tüzel kişilik benzeri bir kişilik olur- hukuk sistemleri tarafından düzenlendikçe; sorumluluk net bir zemin üstünde kurgulanmış olacak. Ama şu anda bu konuda bir açık var." tespitinde bulundu.

- "Ayrı bir kişilik türü" önerisi

Avrupa Parlamentosu bünyesinde çalışan uzmanlar grubunun, 2017'de yapay zekanın gelişim seyrini, insan hayatındaki yerini göz önünde bulundurarak "ayrı bir kişilik türü" tanınmasını önerdiğini hatırlatan Aydoğdu, şunları kaydetti:

"Bu, bir kanun düzeyinde hukuk normu değil ya da AB'nin bu yıl taslak olarak kabul ettiği ve 2025 yılında yürürlüğe girmesi planlanan 'yapay zeka kanunu'yla aynı güçte bir hukuk normu değil ama bir uluslararası örgüt tarafından bu konuda yapılan en önemli önerilerden biri olarak kabul ediliyor."

- "Yapay zeka dezenformasyonla mücadelede işleri hayli zorlaştıracak"

Aydoğdu, hukuk düzeninin yapay zekayı başıboş bırakamayacağını belirterek, şunları söyledi:

"Yapay zeka, dezenformasyonla mücadelede işleri hayli zorlaştıracak. Çünkü binlerce kullanıcının ayrı ayrı paylaşım yaptığı bir düzende devletin zaten hukuka aykırı bir eylemde bulunan şüphelileri tespit etmesi çok zorken bir de bir kişinin binlerce kodlamayla anlık bir şekilde milyonlarca paylaşım yaptığı yapay zeka teknolojileri devreye girince haliyle kamusal otoritelerin de yapay zeka kullanımına çok vakıf olması gerekiyor."

- "Yapay zekayı telif hakkı sahibi kabul edemiyoruz"

Aydoğdu, dijital telif konusunda da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Elektronik kişilik tanınmadığı sürece yapay zeka tarafından icat edilen ya da geliştirilen teknolojilerin telif hakları, yapay zekaya değil o yapay zekaya sahip olan şirkete ait. Ama yapay zeka teknolojilerinin geldiği seviye itibarıyla yapay zeka, kendi kendisine belirli icatlarda bulunabiliyor. Hatta yapay zeka kendi dilini geliştirebiliyor. Bunların telif hukuku bağlamında mevcut hukuk düzeninde net bir karşılığı yok. Yani biz yapay zekayı telif hakkı sahibi kabul edemiyoruz. Bunun için öncelikle yapay zekaya hukuki bir kişilik tanınması gerekiyor. Gelecekte ne olacak? Buna sadece fütüristik bakış açısıyla cevap verebiliriz; yapay zekaya kişilik tanınırsa telif hakları ona ait olur, tanınmazsa da telif hakları konusunda yargı organlarını zorlayacak bir karışıklık oluşabilir."

- "Dijital miras konusunda henüz yasal bir düzenleme yok"

Ölüm halinde dijital mirasın alt soya geçmesinin mahkemeler nezdinde tartışıldığını ve normal mirasın dijital versiyonunun da alt soyuna geçebileceği yönünde bir karara varıldığını belirten Aydoğdu, "Ama bu konuda henüz yasal bir düzenleme yok. Mahkemeler, mevcut yasal düzenlemeler, Türk Medeni Kanunu ya da ilk mevzuattaki hükümler ya da içtihatlar üzerinden karar veriyor." diye konuştu.

Aydoğdu, TBMM’nin, Avrupa Parlamentosuyla paralel, diğer devletlerle eş zamanlı bu konuda bir yasal düzenleme yapacağını tahmin ettiğini aktardı.