Yalçın Topçu: 'Bu çevreleri şimdiden 2019 korkusu sardı'

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Milatgazetesi.com Yayın Yönetmeni Bülent Çolakoğlu ve Milatgazetesi.com Haber Müdürü Şerif Varol'un da aralarında bulunduğu gazetecilere gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Milatgazetesi.com

Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu'nun gündeme dair görüşlerini açıkladı. Topçu, yaptığı açıklamada "Milletimiz ülkenin-Milletin sorunlarına göre değil de, güç odaklarının beklentilerine göre pozisyon alan, hep bir yerlerden medet umarak iktidar arayan muhalefet etme siyasetine prim vermeyeceğini her seçim sandıkta ortaya koymaktadır. Bu çevreleri şimdiden"2019 Korkusu"sarmıştır. Feryat bundandır" ifadelerini kullandı.

Yalçın Topçu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle

Devlet ve Millet olarak İstiklal ve istikbal mücadelesi verdiğimiz bu dönemde "ayrılık fırkasına değil birlik hırkasına" ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Yerli ve milli emellerimize ulaşma yolunda yetmiş yedi düvele karşı yüzyılın en ciddi mücadelesi söz konusuyken ' önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben' diyenlerin maşeri vicdanda daha büyük makes bulacağını biliyorum.

Tarih tekerrür etmez hatalar tekerür eder. Cennetmekan Abdülhamid'e karşı 1908'de Selanik'te başlayan kumpasın tezgahına düşen ve sonrasında ise nedamet şiirleri okumaya varan siyasi hırsların Devlet-i Aliyye'yi nasıl çökerttiğini bilmem hatırlatmaya gerek var mı?

Bütün Türkiye ve bütün dünya görüyor ki Mustafa Kemal Atatürk'ün tam bağımsızlık misyonu bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'da tecelli ediyor. Bu bir nasip meselesidir, miliyetperverlik haset değil hizmet şuuru ister, önce millet menfaati der. Dolayısıyla mesele parti ve şahıs meselesinden öte memleket ve milletin beka meselesidir.

"BAHÇELİ'Yİ YIPRATMA PEŞİNDE OLANLAR BOŞUNA UĞRAŞIYOR"

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'yi yıpratma peşine düşenler,boşuna uğraşıyorlar. Sayın Bahçeli, siyaset hayatı boyunca,önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben çizgisinde yürümüştür. 367 krizinde de,Gezi olaylarında, 15 Temmuz günü de, Sayın Bahçeli'nin açıklamaları tankların paletlerini durdurmuş, uçakların kanatlarını kırmış, darbecilerin vesayet odaklarının umutlarını dipsiz kuyulara atmıştır.

İçerden ve dışardan kim ne arıza çıkarırsa çıkarsın,yeni dönemde Türkiye kutlu yolculuğuna,yerli ve milli kadrolarla, nizam ve merhamet medeniyeti anlayışıyla devam edecektir. "Milli Mutabakata"muhalefet edenlerin acayip tepkiler göstermesi aklın alacağı işler değildir. Benim tabirimle "Sömürü ve Derebeyi medeniyetinin temsilcilerinin"hayranları olan bu çevreler her zaman memleketin ali menfaatleri söz konusu olduğunda problem oldu. Dün Abdülhamit Han döneminde "Hürriyet" arayan anlayış, bugün de "Demokrasi"aramakta, sömürge ve derebeyi medeniyetinin temsilcilerinin değirmenine su taşımaktalar.

BU ÇEVRELERİ 2019 KORKUSU SARDI

Milletimiz ülkenin-Milletin sorunlarına göre değil de, güç odaklarının beklentilerine göre pozisyon alan, hep bir yerlerden medet umarak iktidar arayan muhalefet etme siyasetine prim vermeyeceğini her seçim sandıkta ortaya koymaktadır. Bu çevreleri şimdiden"2019 Korkusu"sarmıştır. Feryat bundandır.

Sandıklarda yenemediler. Meydanlarda yenemediler. Kumpaslarla düşüremediler. Suikastlarla yok edemediler. İhanetlerle pes ettiremediler. Terör örgütleriyle diz çöktüremediler. Darbelerle bitiremediler.

"TÜRKİYE, ERDOĞAN LİDERLİĞİNDE BÜTÜN BADİRELERDEN ÇIKMASINI BİLDİ"

Evet! Ülke Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bütün bu badirelerden güçlenerek çıkmasını bildi.

Şimdi! İçerde ve dışarıda ne kumpas kurarlarsa kursunlar, mutlaka hak galip gelecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi dünya sadece ABD'den ibaret değildir. 5000 yıllık geçmişe 2000 yıllık bir devlet geleneğine sahip olan Büyük Türk Milleti asla ve asla diz çökmeyecektir.

"REFERANSINI İSLAM'DAN ALDIĞINI İDDİA EDEN UCUBE ANLAYIŞLAR..."

Her zaman şunun altını kalın çizgilerle çizdik. Batılı küresel güçlerin Ortadoğu'ya yönelik operasyonlarıyla amaçladıkları şey, bölgeyi "İslamsızlaştırma ve İnsansızlaştırmadır."Önce demokrasi nidalarıyla 'Arap Baharı' adı altında anarşi ve teröre zemin hazırlandı sonra da çağdaş Lawrence'ler vasıtasıyla etnik ve mezhebi çatışmalar çıkarıldı. Öyle bir hale gelindi ki ölen de öldüren de ' Allahu Ekber" diye bağırıyor. Referansını İslam'dan aldığını iddia eden ucube anlayışlar, vahşi terör örgütleri ortaya çıktı. Dolayısıyla bölgeyi İslamsızlaştırma projesi ciddi bir mesafe aldı. Ortaçağ'ın birbirini yok eden, vahşice katleden Batı'nın o meşhur "Sömürge ve Derebeyi anlayışı"Ortadoğu'ya taşındı. Onlarca vahşi örgütler türedi, milyonlarca cana kıyılıyor. Amaç bölgeyi göçlerle, kıyımlarla, yıkımlarla "insansızlaştırıp"teslim almak. Sömürü ihtiyaçlarına göre yeni bir harita belirlemek.

Batı'ya Ortadoğu'da yer üstündekileri değil, yer altındakileri lazım!O yüzden yer üstünde kendi isteklerine uygun canlı yaşasın istiyorlar. Kendilerine köle olunmasını bekliyorlar. Proje budur. Epey de mesafe alınmıştır.

Batı'nın bu planına karşı duracak tek ülke Türkiye'dir. O yüzden FETÖ ile, PKK ile, DAEŞ ile, Türkiye'ye operasyonlar yapılıyor. Nihai amaç Türkiye'yi bölmektir, bu çok nettir.

Türkiye,güneyinde bir uydu terör yapılanmasına asla izin vermeyecektir. İkiyüzlü politikalar iflas etmiştir. Yepyeni bir dönem başlamıştır. Yerli ve milli politikalar, Ankara merkezli stratejiler tek çıkış yolumuzdur. Hamd olsun!

Türkiye hedeflerine Devlet-Millet elele topyeku00fbn bir kararlılıkla "TEK DEVLET-TEK MİLLET-TEK VATAN-TEK BAYRAK" şuuru ile, Recep Tayyip Erdoğan'la omuz omuza 2019'a, oradan da 2023 hedefine yürümektedir.