KORAY TAŞDEMİR-İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde yapılan ikinci oturumda komisyonlar tartışmalar arasında belirlendi. CHP grubunun “Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu” ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” kurulması önerisini AK Parti grubu, teklif edilen komisyonların zaten mevcut olduğunu belirterek teklifi reddetti.
Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun kurulmasının reddedilmesi üzerinden AK Parti’ye yüklenen CHP’liler ve işin içyüzünü bilmeyenler, uyuşturucu ile mücadele konusunun İBB bünyesinde yıllardan bu yana var olan Sosyal Hizmetler Komisyonu’nun görevlerinden biri olduğunu es geçiyor.
CHP’liler çarpıtıyor
Uyuşturucu ve madde bağımlılığı gibi önemli bir konuyu önemsemedikleri algısı oluşturarak AK Parti’ye yüklenen CHP’liler, uyuşturucu ile mücadele konusunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kati emirlerini de unutmuş görünüyor. İBB, AK Parti Grup Başkan Vekili Tevfik Göksu reddedilen başvurusuna ilişkin, “İBB meclisimizde zaten var olan Sosyal Hizmetler Komisyonu sayesinde belediyemiz ‘uyuşturucu ile mücadele’ konusunda yıllardır ciddi çalışmalar yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Bu nedenle yeni komisyon bir kurulmasına ihtiyaç bulunmamaktadır” dedi.
‘Kırın bacaklarını’ demişti
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz yıl Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı'nda uyuşturucu satıcıları konusunda sert mesajlar vermişti. Bakan Soylu, uyuşturucu satıcısının da terör örgütü PKK kadar tehdit olduğunu belirterek, “Okulun çevresinde bir uyuşturucu satıcısını gördüğümüz zaman o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir. Suçunu bana atsın” demişti.
Suç duyurusu yapılmıştı
Eski CHP milletvekili Tur Yıldız Biçer, "Uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir” ifadelerini kullanan Bakan Soylu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Biçer, Soylu’nun TCK’nın azmettirme, güveni kötüye kullanma, suç işlemeye tahrik, görevi kötüye kullanma, anayasayı ihlal ile kamu barışına karşı suçlar, kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlar kapsamında suç duyurusunda bulunduğunu dile getirmişti. Biçer, Soylu'nun, hem anayasaya karşı suç işlediğini hem de bulunduğu makamı bir suça azmettirme makamı olarak kullandığını iddia etmişti.