Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın moderatörlüğünü yaptığı 'Süleyman Nazif'te Umut ve İsyan' başlıklı panelde İstanbul Aydın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Karakaş ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Samsakçı konuşmacı olarak yer aldı.
Avcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Engin, şube müdürleri ve okul müdürleri ile çok sayıda öğretmen ve öğrencinin katıldığı panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
VATANSEVER BİR AYDIN
Süleyman Nazif'in gerek şiirleri gerekse nesirleriyle Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Mahmut Bıyıklı şunları söyledi:
'Süleyman Nazif vatansever bir aydındır. Osmanlı'nın kaybettiği toprakları şiirinde esaslı şekilde işler ve yanan ciğerini esaslı kelimelerle ifadeye döker. Doğu Anadolu'daki Ermeni zulmüne de, İstanbul ve İzmir'in işgaline de sessiz kalmayan Nazif'i Türk milletinin evlatlarının tanıması, okuması ve anlaması büyük gerekliliktir. Vefa bunu gerektirir. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz.'
KALEMİYLE SAVAŞTI
Panelde ilk sözü alan Doç. Dr. Mehmet SAMSAKÇI, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun Süleyman Nazif, Yahya Kemal ve Mehmed u00c2kif gibi birçok milliyetçi ve vatanperver mütefekkir yetiştirdiğinin ifade etti.
Süleyman Nazif'in, İstanbul'un işgali sırasında kalemiyle işgal güçlerine karşı sert bir şekilde savaştığını ve Türk milletinin hakkını savunan cesur yazılara imza attığını dile getirerek; milletin zayıf ve çaresiz hissettiği zamanlarda çok etkili bir şekilde duygularını ve düşüncelerini topluma yansıtan, asla karamsarlığa düşmeyen önemli ve yüksek voltajlı bir şahsiyet olduğunu belirtti.
İŞGu00c2LE BAŞKALDIRI VE SÜRGÜN
Prof. Dr. Şuayip Karakaş ise 19. yüzyılın yaşanan en uzun yüzyıl olduğunu belirterek Yunanistan'ın bağımsızlığını almasının, Rusya'nın saldırılarının, Sırp ve Ermenilerin sürekli devam eden isyanlarının, 93 Harbi'nin, Tunus, Cezayir, Mısır, Balkanlar ve birçok yerin kaybedilmesinin Devlet-i Aliyye'nin tüm siyasi yapısını bozduğunu ifade etti.
Süleyman Nazif ve onun gibi düşünen diğer vatanperverlerin korumak için canları pahasına savaştıkları Osmanlı İmparatorluğu muazzam ve uçsuz bucaksız bir vatan iken, kaybedilen topraklar üzerinde 64 bağımsız devlet kurulmasının bütün vatanperverleri ve Süleyman Nazif'i derinden yaraladığını belirtti.
İstanbul'un işgal edildiği gün, Fransız generalin Beyoğlu'nda at üzerinde şehre girmesini bir köşede ağlayarak izleyen Süleyman Nazif'in, içine sindiremediği bu vakayı sert bir dille 'Kara Bir Gün' makalesinde ve tüm sansürlere rağmen Hadisat gazetesinde yayımladığını anlatan Karakaş, bu yüzden Malta'ya sürgün edildiğini kaydetti ve Süleyman Nazif'in 'Türk'ün İlahisi' şiirini seslendirerek konuşmasını noktaladı.Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın moderatörlüğünü yaptığı 'Süleyman Nazif'te Umut ve İsyan' başlıklı panelde İstanbul Aydın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Karakaş ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Samsakçı konuşmacı olarak yer aldı.
Avcılar İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Engin, şube müdürleri ve okul müdürleri ile çok sayıda öğretmen ve öğrencinin katıldığı panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
VATANSEVER BİR AYDIN
Süleyman Nazif'in gerek şiirleri gerekse nesirleriyle Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Mahmut Bıyıklı şunları söyledi:
'Süleyman Nazif vatansever bir aydındır. Osmanlı'nın kaybettiği toprakları şiirinde esaslı şekilde işler ve yanan ciğerini esaslı kelimelerle ifadeye döker. Doğu Anadolu'daki Ermeni zulmüne de, İstanbul ve İzmir'in işgaline de sessiz kalmayan Nazif'i Türk milletinin evlatlarının tanıması, okuması ve anlaması büyük gerekliliktir. Vefa bunu gerektirir. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz.'
KALEMİYLE SAVAŞTI
Panelde ilk sözü alan Doç. Dr. Mehmet SAMSAKÇI, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun Süleyman Nazif, Yahya Kemal ve Mehmed u00c2kif gibi birçok milliyetçi ve vatanperver mütefekkir yetiştirdiğinin ifade etti.
Süleyman Nazif'in, İstanbul'un işgali sırasında kalemiyle işgal güçlerine karşı sert bir şekilde savaştığını ve Türk milletinin hakkını savunan cesur yazılara imza attığını dile getirerek; milletin zayıf ve çaresiz hissettiği zamanlarda çok etkili bir şekilde duygularını ve düşüncelerini topluma yansıtan, asla karamsarlığa düşmeyen önemli ve yüksek voltajlı bir şahsiyet olduğunu belirtti.
İŞGu00c2LE BAŞKALDIRI VE SÜRGÜN
Prof. Dr. Şuayip Karakaş ise 19. yüzyılın yaşanan en uzun yüzyıl olduğunu belirterek Yunanistan'ın bağımsızlığını almasının, Rusya'nın saldırılarının, Sırp ve Ermenilerin sürekli devam eden isyanlarının, 93 Harbi'nin, Tunus, Cezayir, Mısır, Balkanlar ve birçok yerin kaybedilmesinin Devlet-i Aliyye'nin tüm siyasi yapısını bozduğunu ifade etti.
Süleyman Nazif ve onun gibi düşünen diğer vatanperverlerin korumak için canları pahasına savaştıkları Osmanlı İmparatorluğu muazzam ve uçsuz bucaksız bir vatan iken, kaybedilen topraklar üzerinde 64 bağımsız devlet kurulmasının bütün vatanperverleri ve Süleyman Nazif'i derinden yaraladığını belirtti.
İstanbul'un işgal edildiği gün, Fransız generalin Beyoğlu'nda at üzerinde şehre girmesini bir köşede ağlayarak izleyen Süleyman Nazif'in, içine sindiremediği bu vakayı sert bir dille 'Kara Bir Gün' makalesinde ve tüm sansürlere rağmen Hadisat gazetesinde yayımladığını anlatan Karakaş, bu yüzden Malta'ya sürgün edildiğini kaydetti ve Süleyman Nazif'in 'Türk'ün İlahisi' şiirini seslendirerek konuşmasını noktaladı.