Bayram ZİLAN / LEFKOŞA
KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 'Vakıf Şehir Lefkoşa' etkinliğinde konuşan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, ''Adadaki Osmanlı kültür mirası görünür kılınacak'' dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, ''Osmanlı eserleri adadaki varlığımızın tapu senetleridir'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, KKTC'de "Vakıf Şehir: Lefkoşa" tur programının açılışını gerçekleştirdi. Projenin açılış konuşmasını yapan Çavuşoğlu, "Bundan sadece 150 yıl kadar önce topraklarının yüzde 14'ü vakıf mülkü olan Kıbrıs'ta ecdadımızın asırlar boyunca nadide bir nakış gibi işlediği muhteşem vakıf eserlerinin gelecek nesillere tanıtılmasını amaçladığımız projemizin açılışını hep birlikte gerçekleştiriyoruz. Fethedildiği 1517 tarihinden bu yana, bir vakıf adası olarak tanınan ve vakıflar eliyle vücuda getirilen medeniyetimizin nadide eserlerini barındıran Kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, bu kez de Vakıflardan sorumlu Başbakan Yardımcısı sıfatımla bulunmaktan büyük onur duyuyorum" ifadelerini kullandı.
Müslüman Türk kimliğinin belgesi
Vakıf medeniyetini ihya etmenin önemine vurgu yapan Çavuşoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü, "Medeniyet konusunda söz sahibi olmayan milletlerin, ademe mahkum olduğunu gördüğümüzden dolayı, insan onurunu yüceltmeye dayalı bir vakıf anlayışı taşıyoruz. Ecdadımızdan tevarüs eden bu vakıf medeniyeti anlayışı, göçmen kuşlarını da düşünür, garip gurebayı da düşünür; kimsesizleri de düşünür, hastaları, ihtiyaç sahiplerini ve yolda kalmışları da düşünür. Kıbrıs'taki kadim Osmanlı vakıflarının varlığı ve bu vakıflara ait olan vakıf kültür varlıklarının dimdik ayakta durması,Müslüman Türk kimliğinin Adadaki en önemli belgesidir. Yürütülen müzakerelerde de vakıflarımızın tüm belge ve eserleriyle birlikte varlığı en güçlü argümanlarımızdan ve teminatlarımızdan biridir."
Ziyaretçiler, vakıf medeniyetimizle tanışacak
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Osmanlı Devleti'nin varlık sürdüğü coğrafyalarda faaliyetlerini sürdürdüğüne işaret eden Çavuşoğlu, "Bu çalışmaların devam ettiği önemli noktalardan birisi Kıbrıs Adası olmuştur. Ada'da 308 yıl hüküm süren Osmanlı medeniyetinden bugüne kalan en önemli hatıralar, vakıf eserleridir. Bu coğrafyada Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, yaptığı restorasyon çalışmaları ve ulaştırdığı hayır hizmetlerinin yanında vakıfların hayat bulduğu çeşme, türbe, cami, han, bedesten gibi yapıların tarihini de paydaşlarıyla bugünden itibaren yürütmeye başladığı bu projeyle Kıbrıs'ı ziyaret edenleri Kıbrıs'taki vakıf medeniyetimizle tanıştıracaktır. Böylelikle Osmanlı kültür mirası, daha çok görünür kılınacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Temelinde Allah'ın rızası kazanmak var
Vakfetme duygusunun temelinde vakıf kurucusunun Allah'a yaklaşma arzusunun yattığına işaret eden Çavuşoğlu, "Kişiler, Allah'ın rızasını kazanmaktan başka bir talepleri olmaksızın vakıflar kurarak bunlarla kendilerince önemli bir ihtiyaca cevap vermek arzusu peşindedirler. İşte bu nedenle dağdan kar getiren vakıflardan, yaralı leylekleri tedavi eden vakıflara kadar binlerce vakıf kurulmuştur. Her bir vakıf eserinin kendine özgü bir hikayesi, inşa edildiği tarihteki kültürel ve sosyal olayları temsil etme kabiliyeti ve vakfı vakıf yapan her unsurun tek tek bir değeri vardır. Eğer bir vakıf eserin içindeyseniz bilmelisiniz ki yalnızca bir kubbenin altında değil; büyük ve özgün bir öykünün ortasında duruyorsunuzdur. Bu öykülerin ortak noktası inancımız gereği eşrefi mahlu00fbkat, yani yaratılmışların en şereflisi olarak gördüğümüz insandır" dedi.