İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanvekili Necmeddin Bilal Erdoğan, "Vakıf eserlerin birçoğu ne vakfiyelerine uygun bir şekilde değerlendirilmekte ne de topluma, kamuya tam anlamıyla faydalı bir şekilde değerlendirilmekte. Örneğin İstanbul'un göbeğinde halkın hizmetinde olsun diye tahsis edilmiş olan yüzlerce dönüm arazinin 1 yılda belki 100 insan tarafından kullanıldığını biliyoruz. Bununla ilgili bir yaptırım gelmemiş olsa bile bu tahsisleri kullanan kurumlar halk tarafından izlendiklerini buraların doğru kullanıp kullanılmadığının bilindiğinin farkında olmuş olsalar inanıyorum ki bu eserlerimiz çok daha verimli çok daha etkin bir şekilde kullanılacaktır." dedi.
İbn Haldun Üniversitesi bünyesinde kurulan "Süleymaniye Medreseleri"nin açılış töreni, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Burada konuşan Erdoğan, Süleymaniye medreselerinin açılışının hayırlı olmasını dileyerek, burada yapılacak olanların Türkiye'deki başka vakıf eserler için örnek olması yönüyle değerlendirme yapmak istediğini söyledi.
Birçok vakıf eserinin, medreselerin, külliyelerin, hanların ve hamamların bugün çeşitli kamuya yararlı özelliği olan vakıf ve dernek tarafından kullanıldığını vurgulayan Erdoğan, "Ancak maalesef ilgililerinden aldığımız bilgilere dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz, bu vakıf eserlerin birçoğu ne vakfiyelerine uygun bir şekilde değerlendirilmekte ne de topluma, kamuya tam anlamıyla faydalı bir şekilde değerlendirilmekte. Örneğin İstanbul'un göbeğinde halkın hizmetinde olsun diye tahsis edilmiş olan yüzlerce dönüm arazinin 1 yılda belki 100 insan tarafından kullanıldığını biliyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, bu tür yanlış kullanımların ilgili kurumlar tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tür yanlış kullanımların hem eserlerin ruhuna uygun olmayan hem eserin tarihi özelliklerinin kaybetmesine yol açan hem de bu eserleri vakfeden insanların gayelerine aykırı kullanımları gerçekleştiren bu tür tahsislerle ilgili vakıflar idaremiz, devletimiz, tarafsız gözlemciler veya uzmanlar tarafından değerlendirilmeler yapılması ve bu mekanların ne kadar verimli ve doğru kullanılıp kullanılmadığının bütün toplumla paylaşılması... Bununla ilgili bir yaptırım gelmemiş olsa bile bu tahsisleri kullanan kurumlar halk tarafından izlendiklerini buraların doğru kullanıp kullanılmadığının bilindiğinin farkında olmuş olsalar inanıyorum ki bu eserlerimiz çok daha verimli çok daha etkin bir şekilde kullanılacaktır. Hem ecdadımızın vakfiyeleri ihya edilecektir hem de topluma, millete ve dünyaya çok büyük katkısı olacaktır.
Bugün burada açılışını yaptığımız Süleymaniye medreselerinde inşallah İbn Haldun Üniversitemizin maksadı ve hedefi tam da budur. Yani bu medreselerin yeniden dünya çapında ilim merkezleri olması, en üst düzeyde İslami ilimlerin, sosyal bilimlerin gelişmesine katkı sunulması hem üst düzey öğrencilerin yetişmesi hem de uluslararası düzeyde çalışma yapan hocalarımızın burada ders verdiği mekanlar olması hedeflenmiştir. Emeği geçen herkese teşekkür ederim."
"Medreselerde eğitimin tekrar başlaması önemli" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Süleymaniye Camisi'nin dünyada bütün mimarların gelip hayranlıkla ziyaret ettiği bir eser olduğunu belirterek, caminin tarihi olduğu kadar eşi benzeri bulunmayan bir eser olduğunu söyledi.
En önemli konunun bu eserlerin fonksiyonu olduğunu kaydeden Uysal, "Vakıf eserlerinin aslına, amacına uygun kullanılabilmesi... Gerçekten herhalde Süleymaniye'nin o ihtişamına, ruhuna uygun hareket edeceğiz diyorsak bu medreselerin de geçmişte yapanların yaptığı amaçla yani eğitim amacıyla kullanılması herhalde en önemli konulardan biri. Bugün bunun açılışını yapıyoruz. Gerçekten bu ülkemizde bir zihniyet değişimi aynı zamanda. İbn Haldun Üniversitesi aslında mekan olarak başka yerlerde bulup bu eğitimi yapabilirdi fakat herhalde Süleymaniye medreselerinde yapmak ve yaparken de çok kaliteli eğitim vermek aslında Süleymaniye eserinin o muhteşem eşsiz güzelliğinin tekrar ihyası adına çok önemli." ifadelerini kullandı.
Uysal, eserlerin amacına uygun şekilde kullanılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İstanbul'da diğer eserlere de o eserleri yapan kişilerin amacına uygun şekilde kullanılması adına üzerimize ne düşerse yapmak görevimiz. Elimizden geldiği kadar bunun mücadelesinde olacağız. Özellikle bu medreselerde eğitimin tekrar başlaması önemli bir adımdı. Ondan daha önemlisi burada verilecek eğitimlerin daha kaliteli olması. Bu manada da görev burada eğitimcilerimize düşüyor. Yine geçmişte olduğu gibi bu medreselerden 3 kıtaya hükmeden Osmanlı Cihan Devleti'ndeki o ihtişamı, o dünyadaki adaletli yönetimi sağlayan yöneticiler gibi burada insanlar yetiştiririz."
Tahsis edilen yerlerin amaçlarına uygun kullanılmasıyla ilgili tespitler sürecek
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, tarihi bir güne tanıklık ettiklerini vurgulayarak, bu mekanın bir eğitim müessesine dönüşmesinin kendisini çok heyecanlandırdığını dile getirdi.
Ertem, medresede 100 yıla yakındır bir eğitim faaliyetinin yapılmadığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Oysa burası 500 yıl önce tamamı eğitim için kurulmuş bir yer. Fakat ne yazık ki 100 yıla yakındır bir eğitim faaliyeti yapılmıyor. Şimdi ise bunun bir başlangıcı oluyor. Medrese eğitimi Anadolu topraklarında ilk Selçukluyla başladı zirvesini de Osmanlıyla yaptı. Süleymaniye'de Osmanlı'nın eğitim faaliyetlerinin tamamı vakıflar eliyle yürütülüyordu. Burada eğitim faaliyetlerini devam ettireceğiz. Hayır amaçlı müesseseler keşke tahsis amaçlarına uygun, vakıf gayesine uygun yaşatılabilir ve bir fonksiyon verilebilir olsaydı bu eksiklik burada ifade edilmezdi. Biz de aslında bunun ıstırabını çeken kurumlardan biriyiz. İnşallah daha puanlama yaparak veya başka bir sistemle bu tahsis edilen yerlerin amaçlarına uygun kullanıp kullanılmadığıyla ilgili tespitlerimizi kamuoyuyla da paylaşarak burada vakfedelim."
İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, köklerden kopmadan geleceğe doğru gelişen bir üniversite anlayışını hayata geçirmeye çalıştıklarını anlatarak, bu anlamda vakıf müesseselerinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
"Amacımız külliyeyi yeniden en güzide ilim merkezi haline getirmek" Rektör Prof. Dr. Recep Şentürk ise Süleymaniye'de üniversiteye Daru'l Hadis, Medrese-i Salis, Mülazımler Medresesi ve İmaret'in tahsis edildiğini belirtti.
Üniversite olarak Daru'l Hadis'te İslami İlimler Fakültesi ve İslami İlimler Enstitüsü'nü hizmete açtıklarını kaydeden Şentürk, "Mülazımlar medresesinde çok özel bir programı devreye sokacağız, o da onur programı. Yani üniversitenin en başarılı öğrencileri orada çok özel bir eğitim görecekler. Yaz boyunca çalışmayla buraların tamiratı tamamlanıp bu hafta dersler başlamıştır. Bu süreçte bize destek veren herkese teşekkür ediyorum. Amacımız dünyanın dört bir yanından buraya topladığımız seçkin hocalarımız ve öğrencilerimizin katkılarıyla tarihteki şanına yakışır şekilde Süleymaniye Külliyesi'ni yeniden dünyanın en güzide ilim ve araştırma merkezlerinden birisi haline getirmek." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmalarının ardından İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Yüksek Lisansını tamamlayan öğrencilere hediyeleri takdim edildi.
Hediye takdiminden sonra Muhaddis Muhammed Avvame, üniversite öğretim üyelerinden Bruce Lawrence ve Daru'l Hadis üzerine çalışmaları bulunan Doç. Dr. Mehdin Çiftçi açılış dersleri verdi.
Programa, TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Esra Erdoğan Albayrak, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Fatih Belediye Başkanı Hasan Suver, çok sayıda akademisyen, öğrenci ve davetliler katıldı.
Program sonunda Uysal, Ertem, Şentürk, Gündüz, Yılmaz, Esra Erdoğan Albayrak, Muhaddis Muhammed Avvame, Süleymaniye Külliyesi'nde bulunan Daru'l Hadis medresesinin açılış kurdelesini keserken, Muhaddis Muhammed Avvame dua etti.