Uzmanlar uyardı! Sakın...

Uzmanlar cep telefonu, tablet ve televizyon başında fazla zaman geçirerek hareketsiz kalmanın felç geçirme riskini 40''lı yaşlara kadar indirdiği uyarısında bulundu.

Uzmanlara göre cep telefonu, tablet ve televizyon başında fazla zaman geçirerek hareketsiz kalmak, felç geçirme riskini 40'lı yaşlara kadar indiriyor.

Bugünün modern dünyasında, sosyal medya ve bilgisayar oyunları gibi aktiviteler bağımlılık düzeyinde psikolojik bir sorun olarak değerlendirilirken ekran başında uzun süre hareketsiz kalınması ise kalp ve damar sağlığını tehdit ediyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaşam süresinin 80'li yaşlara geldiğini söyledi.

Güngör, halk arasında "inme" olarak bilinen beyin damarlarının tıkanması ya da kanaması olarak ortaya çıkan hastalığın, aslında yaşlı nüfusu etkilediğini ancak son yıllarda inme riskinin genç yaşlara düştüğünü belirtti.

Hasta gruplarının, daha çok 50-55 yaşın üzerindekilerden oluştuğunu bildiren Güngör, "Hastalığın görülme oranı yaş ilerledikçe arttı ama maalesef genç yaşta beyin damar tıkanıklığı geçiren insanları da merkezimizde görüyoruz." ifadesini kullandı.

"Gençlerimiz maalesef hareketsiz"

Üçüncü basamak sağlık hizmeti veren bir kurum olduklarını ve son 10 yıl içinde artan miktarda genç yaşta felç geçiren hasta görmeye başladıklarını aktaran Prof. Dr. Güngör, şunları söyledi:

"Birden fazla faktörün bir araya gelerek genç inmelerin sıklığının artmasına yol açtığını düşünüyoruz. Burada en önemsediğimiz şey yaşam tarzı. Gençlerimiz maalesef hareketsiz. İnsanlar işlerinde ve evlerinde hep oturarak vakitlerini geçiriyorlar. İş yerlerinde herkes bir bilgisayar başında sonra eve gidiliyor evde televizyonun, bilgisayarın başında zaman geçiriyorlar. Bu hareketsizlik kalp damar sağlığımızı doğrudan bozan bir faktör. İnsanlar hareket etmedikçe yürüyüş ve spor yapmadıkça kanındaki kötü kolesterol dediğimiz bileşenlerin yükseldiğini biliyoruz. Bir yerden sonra bu kötü kolesterol damar sertliğine neden oluyor ve bu da kalp, diğer organlar, kol ve bacaktaki damarların tıkanmasına, beyin damarlarının tıkanmasına yol açabiliyor."

"Çocuklar sokağa çıkıp oyun oynasın"

Sigara ve madde bağımlılığı, fast food tarzı beslenme ile hareketsiz yaşamın inme riskini erken yaşlara çektiğine işaret eden Güngör, damar sağlığının, daha çocuk yaşlarda bozulmaya başladığına işaret etti.

Çocukların cep telefonu, tablet ve bilgisayar oyunları nedeniyle sokağa çıkıp oyun oynamadığına, saatlerce ekran başında hareketsiz kaldığına dikkati çeken Prof. Dr. Levent Güngör, şöyle devam etti:

"Evde sosyal medya, bilgisayar, laptop ile internette oturarak zaman geçiriyorlar. Kırk yaşında beyni tıkayan damar sertliğinin ilk tohumları aslında 10-15 yaşında hareketsiz yaşayan bu gençlerde atılıyor. Biz eğer çocukluk çağından başlayarak, hareketsiz yaşama teşvik eden bu unsurları onların elinden alırsak hareket eden, spor yapan, sokakta top oynayan çocuklar olurlarsa ilerde beyin damar sağlıkları çok daha iyi olacak diye düşünüyoruz."

Güngör, hareketsiz yaşamın yanı sıra sağlıksız beslenmenin de kalp damar sağlığının bozulması sürecini hızlandırdığını aktardı.

Yüksek tansiyon kalp krizi ve felç sebebi

Hareketsiz kalan ve sağlıksız beslenen gençlerin felç geçirmeye aday olduğunun altını çizen Prof. Dr. Güngör, şunları kaydetti:

"Bu hareketsiz yaşam, bu sağlıksız beslenme yüksek tansiyon riskine yol açıyor. Yüksek tansiyon ise bizim beyin damar sağlığı açısından en önemsediğimiz konu. İnsanlarımız artık 30-40 yaşında hipertansiyon hastası olmaya başladılar. Hipertansiyonu sadece beyin sağlığı açısından değil, kalp sağlığı, kol ve bacak damarları sağlığı açısından da önemsiyoruz. Tansiyon ne kadar yüksekse insan o kadar erken felç geçirir, kalp krizi geçirir. Bu çok net ispatlanmış bir bilgi."

Ailelere uyarılarda bulunan Güngör, çocuklara fast food yerine doğal beslenme tarzının benimsetilmesi, bu yaş grubundakilerin, cep telefonu, bilgisayar ve televizyon başında uzun süre hareketsiz kalmalarının önlenmesi, hareket etmelerinin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.