Üstünlük Türkiye'de

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Birliği kartını ortaya koymasını satrançtaki şah deyişi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Furkan Kaya, "Türkiye AB'ye muhtaç bir ülke değil, bunu stratejik bir hedef olarak değerlendirmek lazım. İsveç'in NATO üyeliğinin ancak Meclis kararıyla gerçekleşebileceğinin ifadesi psikolojik üstünlüğü ele geçirmek demektir" dedi.

Haber: Özlem Doğan

Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO zirvesi öncesi yapılan görüşmeler gündemdeki yerini koruyor. İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakan Cumhurbaşkanı Erdoğan F-16 uçaklarının satışı için söz aldığı ABD Başkanı Joe Biden’ın yanı sıra Macron ve Miçotakis’le ilgili görüşmeler, Batı medyası tarafından ‘Erdoğan, dünya siyasetinin usta pazarlıkçısı' şeklinde yorumlandı. Türkiye’nin yeni yüzyılındaki dış politika adımlarını Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya Milat’a değerlendirdi.

Ortak terör sözlüğü oluşturulmalı

Türkiye'nin güvenlik paradigmalarını, güvenlik stratejilerini ve ulusal güvenlik konseptini anlaması bakımından çok önemli bir toplantı olduğunu belirten Doç. Dr. Furkan Kaya şöyle konuştu: “NATO Zirvesi, Türkiye'nin özellikle terörle mücadele noktasında; PKK, PYD, YPG, FETÖ ile mücadelesinde artık ortak bir terör sözlüğünün oluşması, terörist ve terörizm nedir anlayışı kapsamında bunu dikte ve kabul ettirme noktasında çok büyük aşama kaydettiği bir toplantı oldu.”

AB’ye muhtaç değiliz

İsveç'in FETÖ, FETÖ, PYD, YPG, PKK gibi terör örgütleriyle arasına mesafe koyması ve topraklarında bulunan teröristleri iade etmesi şartına değinen Kaya, “İsveç’in, NATO'nun en büyük kaidesi olan ‘hepimiz birimiz, birimiz hepimiz’ için mottosunu sahaya ve ilişkilerine yansıtan bir devlet haline gelmesi önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle Avrupa Birliği kartını ortaya koymasını satrançtaki şah deyişine benzettim. Türkiye Avrupa Birliği üyeliğine muhtaç bir ülke değil, bunu stratejik bir hedef olarak değerlendirmek lazım” dedi.

Türkiye'siz olmayacağını gördüler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç'in NATO üyeliğinin ancak Meclis kararıyla gerçekleşebileceğini ifade etmesinin psikolojik üstünlüğü ele geçirmesi olarak değerlendiren Kaya, “Amerika’nın, Türkiye'nin jeopolitik önemini daha da iyi anladığını, dış politikada da Türkiye’nin menfaatlerini koruyan bir ülke olduğunu daha net gördüğünü düşünüyorum. Dolayısıyla Türkiye'nin çevre coğrafyasındaki hadiselerde özellikle Ukrayna krizi ve Ortadoğu meselelerinde olduğu gibi Türkiyesiz bir masa kurulamayacağını gördüler” şeklinde konuştu.

Büyük kazanım elde ettik

İsveç’in üyelik kararının Meclis tatilinin ardından verileceğini vurgulayan Kaya sözlerini şu şekilde noktaladı: “O tarihe kadar İsveç’in ne yapacağına bakacağız. İsveç hem NATO ittifakı kaidelerini yerine getirmeli hem de Türkiye ile müttefik olacaksa Türkiye'nin güvenlik algısını kendi güvenlik algısı olarak belirlemeli. Bununla birlikte NATO zirvesinde Türkiye'nin önemi arttı ve ciddi bir diplomatik kart elde etti. Ukrayna kriziyle beraber çevre coğrafyamızda Türkistan'da ve Kafkaslar'daki durum, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan'daki menfaatlerimizin korunmasında Türkiye yeni dönemde müzakere süreçlerinde de stratejik bir kazanım elde etti.”