Abdullah, Washington Post gazetesi için "İki devletli çözüm ortak insanlığımız için bir zafer olur" başlıklı bir makale kaleme aldı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının dünyayı ikiye böldüğünü vurgulayan Abdullah, "Bu süreçte temel insani değerler hakkında paylaşmamız gereken ahlaki açıklık, bir ahlaki kafa karışıklığı halini aldı." görüşünü paylaştı.
Abdullah, Gazze'de bugüne kadar 11 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğine dikkati çekerek, "Gazze'de yerle bir olan evler, okullar ve hastanelerin enkazında binlerce çocuk cesedi yatıyor. Ortak insanlığımız adına, bu kadar gaddarca eylemler ve cinayetler nasıl kabul edilebilir?" ifadesini kullandı.
Tüm dünyadaki liderlerin olayların gerçekliğiyle yüzleşme sorumluluğu olduğunu anlatan Abdullah, şu anda İsrail ve Filistin'deki gidişatın "herkes için zafer" anlamına gelmeyeceğini kaydetti.
İsrail'i eleştirdiAbdullah, tıpkı İsrailliler gibi Filistinlilerin de bağımsız, egemen ve yaşanabilir bir devlette, şeref, güvenlik ve saygı içinde yaşamaya hakkı olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerine yer verdi:
"Neredeyse 20 yıldır, İsrail'in tek taraflı eylemleri barış sürecini baltaladı ve her iki taraf için de barış ve güvenlik için iki devletli çözüm sunan Oslo Anlaşmalarıyla alay etti. Aslında, adım adım ve uluslararası hukuka aykırı olarak Filistin toprakları, küçük, birbiriyle bağlantısı olmayan yerleşim yerlerine bölündü."
"Gazzeliler evlerini terk etmeyecek"Abdullah, Gazze'deki ailelerin bombalandığını ve Birleşmiş Milletler binaları dahil artık onlara sığınılacak bir yer bırakılmadığını işaret ederek, "Şu konuda yanılmayın, Gazzeli aileler, kendilerine atılan broşürler ya da mesajlar nedeniyle evlerini terk etmeyecek. Onlar, terk etmenin umudu, onuru ve topraklarına geri dönme şansını kaybetmek demek olduğunu biliyorlar." ifadelerini kullandı.
Bölgede bundan sonra olacakların tüm dünya için bir dönüm noktası olacağını vurgulayan Abdullah, iki devletli çözümün tüm dünya için öncelik olması gerektiğini anlattı.
Abdullah, iki devletli çözüm için çalışmanın kolay olmadığını ancak zorunlu olduğuna dikkati çekerek, "Ortaya çıkan katliamda bir zafer yok. Filistinlilere hakları ve devletleri verilmediği müddetçe kimse galip gelmeyecek. Sadece bu durumda (iki devletli çözüm), İsrailliler ve Filistinlilerin barışı için gerçek bir zafer kazanılır. Ayrıca bu, her şeyden önce ortak insanlığımız için bir zafer olur." görüşünü paylaştı.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durumHamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığı duyuruldu.
Gazze Şeridi içerisindeki çatışmalarda da 48 İsrail askeri öldürüldü.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 4 bin 650'sini çocuk ve 3 bin 145'i kadın olmak üzere 11 bin 320 kişi öldürüldü.
Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 197 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.