Ümmeti parçalatmayacağız

CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, günü birlik İran ziyaretinde Türkiye ile İran arasında 8 yeni ticari anlaşma imzalandı. Erdoğan, Tahran dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Ali Adakoğlu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İran ziyareti sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İslam coğrafyasınınde mezhep çatışması çıkarmak isteyenlerin olduğunu vurgulayan Erdoğan, ümmetin parçalanmasına izin vermeyeceğini söyledi,

İran'ın Yemen'e yaklaşımıkonusunda nasıl bir yol haritasıbelirlediniz ve İran ile diğer taraflar arasında ülke olarak bir rol oynayacak mıyız? "Taraflarıbir masa etrafında toplamak konusunda girişimlerimiz devam edecek"diye açıklama oldu. Bu anlamda bir girişimimiz olacak mı?

Şu anda bölgede aktif rol oynayabilecek önemli ülkeler malum, Türkiye, Suudi Arabistan ve İran. Biz bu konuyla ilgili olarak bazışeyler yapalım istiyoruz, hatta bu daha da genişleyebilir. Fakat burada her şeyden önce Yemen'deki grupları, siyasi temsil kabiliyeti olanlar başta olmak üzere bir araya getirip birbiriyle anlaşmasına zemin hazırlayacak bir yaklaşım içinde olmamız lazım. Gerek Suudi Arabistan, gerek Türkiye gerek İran; böyle bir katılım için diplomatik yolla çözmenin gayreti içinde olmamızda büyük fayda var. Onlar da buna olumlu bakıyorlar. Zaten önceki gün Suudi Arabistan Veliahtvekili Prens Naif bizdeydi, görüşmelerimiz oldu bu konuda. Yemen sorununa yönelik düşüncelerimizi paylaştık. Onlar da aynıkanaatte olduklarınısöylediler ve biz bu düşüncelerimizi yazılıve sözlüolarak da İran tarafına verdik. Şimdi dışişleri bakanlarımızın yapacaklarıgörüşmelerle süreci devam ettireceğiz.

Basın toplantısında söylenenlere göre İran, Yemen'de ileri bir adım attı, çatışmaların durmasınıistediler. Bir de P5 +1 ülkeleriyle anlaşma konusunda Türkiye'ye teşekkür edildi. Bu konularda ne diyeceksiniz?

P5+1 ile İran'ın süreci yeni değil. Daha önce bize verilen 10 maddelik bir teklif vardı. Biz o teklif üzerinden o zaman Sayın Lula ile Brezilya'da bir çalışma yürütmüştük. Bu çalışmalarda İran ile bu 10 madde çerçevesinde bir noktaya gelinmişti. Sonunda da mutabakata vardık. Fakat o mutabakattan sonra Batıbu olaya farklıbir yaklaşım gösterdi. Mutabık kalınan ve Tahran'ın da imzaladığıo çerçeve sözleşmesi konusunda BirleşmişMilletler Güvenlik Konseyi'nde tamamen ters bir tutum içerisine girildi. O aslında bir sekteydi fakat şimdi gelinen noktada, o zaman altına imza atılan konuların bir, ikisi dışında hepsi tekrar gündeme taşınmışoldu. Biz bu süreci devamlıdestekledik çünküderdimiz şuydu: Burada ne olursa olsun sonunda bir anlaşmaya, bir mutabakata gidilsin ve bu işartık dünya gündemini meşgul etmesin. Tabii şu anda tamamen bu işbitti deme noktasında değilim. ÇünküSayın Obama'nın 30 Haziran'la ilgili verdiği bir tarih var. Süreçnasıl işleyecek, karşılıklıolarak herkes yetirene getirecek mi takip etmemiz gerek. Temenni ederiz ki herkes üzerine düşen görevi yerine getirsin ve bu işartık gündemden düşsün.

Mezhep savaşlarına izin vermeyeceğiz

Ortadoğu sürekli kaynıyor, kan akıyor. Bölgede mezhep ayrılığına gidilmesi endişesi var. Türkiye'yi de belli bir mezhep üzerinden politika üretiyor, diye eleştirenler var. Siz ne düşünüyorsunuz?

"Türkiye mezhep eksenli bir ayrışmaya veya bir tavra gidiyor"ifadesini kabullenmemiz kesinlikle mümkün değil. Bir defa bizim için belirleyici olan güçmezhep değildir. Bizim için belirleyici olan anlayışya da inançİslam'ın ta kendisidir. BirileriŞia olabilir, ülkemde ağırlıklıolarak Sünniler olabilir... Ancak inançnoktamızdaki geleceğimizi ne Sünnilik belirler ne de Şia! Bizim için esas olanİslam'dır. Biz olaya bugüne kadar böyle baktık, bundan sonra da böyle bakacağız. Yani sizin mezhepsel bir anlayışınız olabilir, ama bunu bir mezhep olarak karşıbir mezhebe dayatırsanız, o zaman siz ümmeti parçalamışolursunuz. Şu anda İslam dünyasıparçalanma riskiyle karşıkarşıya. Atılmasıgereken adım, parçalanma girişimlerini durdurmaktır. Bizim buna gayret etmemiz lazım. Bunun için de gerek İslam İşbirliği Teşkilatıgerekse uluslararasıbazıkurum ve kuruluşların, hakikaten samimiyseler ve böyle bir olumsuz gelişmenin Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Filistin'de, Libya'da, Yemen'de olduğu gibi başka yerlerde de olmasınıistemiyorlarsa, bu yaklaşıma onların da anlayışgöstermesi lazım.

İslam dünyasının böyle gitmemesi lazım diye İran'la konuştunuz mu?

Tabii tabii.

Suudi Arabistan ziyaretinden sonra Mısır'la da Yemen üzerinden bir yakınlaşma olduğuna dair bir analiz söz konusu. Sizin de "Suudi Arabistan üzerine düşeni yaparsa biz de farklıdavranırız"gibi bir ifadeniz olmuştu. Mısır'la ilgili bir gelişme var mı?

Ben ne yapacağınısöyledim. Açık söylüyorum; siyasetçi olarak, demokrasiye inanmışbir insan olarak bir defa darbecileri tasvip etmem mümkün değil. Sayın Mursi yüzde 52 oyla seçilmişbir Cumhurbaşkanı'dır. Bir defa ona özgürlüğünüvermeleri gerekir. Her yerde söylüyorum. İki; şu anda Batıidama karşıolduğunu söylüyor mu? Batı'da idam var mı? Orada şimdi 3 bin kişinin idamısöz konusu. Bunların gözden geçirilerek kaldırılmasılazım. Üç; 18 bine yakın siyasi tutuklu var. Bu siyasi tutukluların yeniden yargılanmasıve önlerinin açılmasılazım. Dört; siyasi partilere kendilerine göre gereksiz yasaklar getirmişler. Eğer bunların zerre kadar demokrasi anlayışıvarsa açsınlar önünü. Bu bir gaz sıkışmasıgetirir. Siyasette de gaz sıkışmasıvardır. Allah muhafaza, ulusların geleceği için de çok ciddi sıkıntılar meydana getirebilir. Bazılarıçıkıp şunu söyleyebiliyor: "Türkiye bizim içişlerimize karışmasın!"Bizim içişlerinizle alakamız yok. Ama dünya artık bir bütündür; bunlarıgörmek zorundayız.

TÜRKİYE HUKUK DEVLETİDİR

Uluslararasımedyada çok genişbir yer bulan bir dizi dava var. Size edilen hakaretlere karşıaçtığınız ya da resen açılmışdavalaru2026Bu davalarda gözaltına alınan, tutuklanan, aralarında lise ortaokul öğrencilerinin olduğu iddia edilen insanlar var. Bunların Türkiye'de ifade özgürlüğükonusunda sorun teşkil ettiğine dair yorumlar yapılıyor. Bu konuda görüşünüz nedir?

Yine çok açık, net söylüyorum. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Demokratik hukuk devletinde benim de haklarım olacak mıdır? Olacaktır. Ben bu haklarımıkimler vasıtasıyla savunacağım? Şüphesiz ki avukatlarım vasıtasıyla. Bir başbakana bir cumhurbaşkanına isteyen istediği gibi hakaret edip bu karşılıksız mıkalmalı? Burada kendimi normal bir insan yerine koyuyorum ve avukat arkadaşlarıma diyorum ki bu konuda eleştiri değil, hakaret noktasında kim yaparsa siz de hukuk içinde gereği neyse yapacaksınız. Çünkübize yapılanlar, hakaret olarak söylüyorum, o köşe yazarlarına veya o gazetelerin patronlarına yapılsa, ailelerine varıncaya kadar, bunlar karşısında eyvallah edebilirler mi? Gazetelerin kendi arasında olanlarda edebiliyorlar mı? Çılgına dönüyorlar. Hukuk devletiysek ben de hukuk içinde sonuna kadar haklarımıarıyorum ve sonuna kadar da arayacağım.

hukuk içinde sonuna kadar haklarımıarıyorum ve sonuna kadar da arayacağım.

BUYURUN SİYASETE

Terörün amaçıdehşet duygusu yaratmak. SavcıKiraz'ın şehit edilmesinden, onu şehit edenleri onaylar durumunda sesler de çıkmasından sonra bir direnişoluştu. Seçime de az kaldı. Bu olaylar bir başlangıçmı, devamıgelir mi? Bununla ilgili bir şeyler yapılıyor mu?

Geçenlerde Sayın Başbakan'la da İçişleri ve Adalet bakanlarıyla da konuştuk. Burada en ufak tavize fırsat verilmemesi lazım, ama medya mensuplarına da çok büyük görev düşüyor.

Bu şekilde saygısızlık yapıyorlarsa, böyle bir teröristi kalkıp saldırgan diye, eylemci diye ifade edenlere gereğini söylemek gerekir. Burada hiççekinmenin anlamıyok. Ben seçimler noktasında falan bu tür şeylerden çekinmiyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, iki ay sonra biz sandığa gideceğiz ve sandıkta demokratik olarak irademizin gereğini ortaya koyacağız fakat başka bir vaka var bakıyorsunuz baro, işte çıkmışlar gazetelere tam sayfa ilan veriyorlar bu tam sayfa ilanda da yine tehdit ediyorlar. O ilanlarıgörünce güldüm, gerçekten vah zavallılar dedim siz Türkiye'yi ne zannediyorsunuz dedim. Türkiye'yi eğer Barolar Birliği idare etmek istiyorsa, hodri meydan çıksınlar siyaset meydanına. Ben burada açık söylüyorum adalet saraylarında adliyelerde bu aramaların kesinlikle yapılmasılazım. Bu bir. İki, kesinlikle özel güvenliğin kamu kurumlarının tamamında bence ayıklanmasılazım.

Sadece kamu kurumlarımı?

Benim ilk hedefim bu kamu kurumları. Ancak şu olabilir ikinci özel sektörde de bu tür güvenlik talebi olursa bu konuyla ilgili İçİşleri Bakanlığıözel bir hazırlık yapabilir. Çantamızıaratmayız yok üstümüzüaratmayız demek, doğru bir yaklaşım olamaz. Zira yaşanan vaka ortada adam çantayla giriyor, bu gerçekten bir avukat da olabilirdi. Bizim tüm avukatlarıve avukatlık mesleğini gölgelemek gibi bir niyetimiz asla olamaz. Ama yaşanan vakıalarıunutulmasıda doğru olmaz.

DANIŞTAY CİNAYETİ

Danıştay baskınınıgerçekleştiren Alparslan Aslan avukattınitekim...

Evet, Danıştay'ıbasmıştı. Danıştaybaskınında da sonra kime fatura ettiler o hadiseyi? Önce mürteciler dediler. Sonra hadisenin öyle olmadığıortaya çıktı. Gerçekleri görmek lazım. Gerçekleri görmek için haftada bir. Ayda bir illa bir olay yaşamamız gerekmemeli.

Özel güvenlikçiler işsiz mi kalacak?

Çoğu emekli gençler varsa gençlerle ilgili de üzerinde çalışılır. Emniyet teşkilatısürekli eleman alıyor gelirler onlarla ilgili çözümüIçişleri Bakanlığırahatlıkla yürütebilir.

Geçen sene bizi sandık öncesi ekonomiden dövüyorlardı, cari açık bahanesi vardı, kırılgan 5'li denmişti. Petrol yüzünden bu ortadan kalktıama şimdi de yen bir İngiltere kaynaklıyeni bir kırılgan 5'li üretildi bu kez dolar üzerinden Türkiye en kırılgan ülke diye yeni bir kampanya başlatılıyor. Ne diyorsunuz?

Ben bu görüşlere katılmıyorum. Ekonomide de dere yatağında akar, Dolar da Avro da er yada geçyatağınıbulacak. Ekonomide kendi alt yapımızıgüçlütutmanız lazım. İnşaat sektörünüasla hafife almıyorum inşaat sektörüile sanayi at başıgider biri bir kenarda kalsın asla olmaz. İstihdam diyorsak inşaat sektörünütahrik etmemiz lazım. İki, bizim en önemli hizmet sektöründe bir gücümüz var. Özellikle turizm geliyor mevsimsellik noktasında da istihdamda çok ciddi bir sıçrama bu aydan itibaren mayısla birlikte başlar. O başladıanda zaten kendini hemen gösterecek. Ve ben 2015'in özellikle istihdamda bizim çok daha rahat olacağına inanıyorum.

AZİZ TILDIRIM'I ARADIM

Savcımızın şehit edilmesinden sonra Fenerbahçe'ye otobüsüne saldırılmasıtoplumda büyük etki yarattı. Bu saldırının mahiyeti belli oldu mu sportif bir olay mıyoksa bir terör olayımı?

An be an, İçişleri Bakanımızla görüşüyorum. Ama şuan net bir bilgi yok.

Aziz Yılrımaradınız mı? Fenerbahçe'e sistemli bir saldırıolduğunu düşünüyorlar.

Aziz Bey'i de aradım. Teknik direktörüİsmail kardeşimi 2 kez aradım, takım kaptanıEmre Belozoğlu'nu iki kez aradı. Olayın olduğu anda hem uçaktan indikten hem de ertesi sabah tekrar aradım. Sağolsun gerek kulüpler birliği gerek federasyon bu konuda da bizimle bir irtibatlarıoldu. Ben de kendilerine hükümetimizin de yaptığıbir tavsiye vardı, hiçolmazsa 1 hafta erteleme yani benimle de paylaştılar ben de aynıkanaatleri o geçmişten gelen birisi olarak isabetli olur diye ifade ettim.

Tavsiye sizden mi gitti?

Yok onlar konuyu çalıştılar bizimle de böyle bir şey düşünüyoruz diye "Ne dersiniz"diye paylaştılar. "İsabetli olur"dedik.

Seçim listeleri açıklandıbu konuda bir değerlendirmeniz var mı?

Artık seçim listelerini bana sormayacaksınız.

Cumhurbaşkanlığıseçimindeki rakibiniz Ekmelettin İhsanoğlu MHP'den aday oldu.

Öyle mi? Hayırlıolsun.

Görüşmeniz ışığında İran'ın Suriye politikasında bir değişiklik bekliyor musunuz?

Bakalım, bu konuda Dışişleri bakanlarımızıgörevlendirdik. Onlar görüşmeler yapacaklar, ben de az önce ifade ettiğim gibi bir tura çıkacağım. Bu turdan sonra inşallah bu değerlendirmelerimizi daha kesin bir noktaya oturtacağız.

EKSEN KAYMASI ONLARDA

Siz İran'ın nükleer zenginleştirilmesiyle ilgili arabuluculuk girişimlerini sürerken sizi eksen kaymasıyla suçlayan ve İrancıolarak itham eden çevreler şimdi İran'la gerilimi yükselterek Türkiye ile İranbölgede bir soğuk savaşa sürüklediğinizi iddia ediyor. Bu konuda ne diyorsunuz?

Herhalde eksen kaymasıonlarda. Bakın ben mesela bugün İran'daydım her şeyi gördünüz gayet güzel bir buluşma arka arkaya görüşmeler oldu. Bizim bu özellikle seçim atmosferi olmasa ben bir geceyi orada geçirip dönmeyi düşünüyordum. Bu atmosfer bizim Perşembe günkühaftalık rutin görüşmeler bizim bu süreci biraz hızlandırmamızıgerektirdi.

İçeride Ruhani p5+1 anlaşmasında Türkiye'nin yaptığıkatkılardan dolayıteşekkür ettiğinde bir cümlesi önemliydi. "2010 Tahran deklerasyonu uygulansaydı5 yıl kaybetmezdik"diyor.

Buna bir vurgu yaptıbir basın toplantısında tekrarladı, ABD Dışişleri bakanıKery de teşekkür etti.

KARŞILIKLI İLİŞKİ İÇERİSİNDE OLACAĞIZ

İran'la hep güzel şeyler oluyor sonra hep bozuluyor, böyle bir sıkıntıgörüyor musunuz?

Hayır görmüyorum. Önemli olan ekonomik ve ticari ilişkilerimizi de güçlendirmek. Ne kadar fazla petrol alırsak o kadar güzel olacak, ne kadar fazla doğal gaz alırsak o kadar güzel olacak. Ama aynışekilde bizim de İran'a daha fazla şey satmamız lazım. Onların verdiği doğalgaz, elektrik karşılığında biz de onlara bir şeyler verebilmeliyiz. Mesela otomobil, bizim için onlara en verebileceğimiz ön önemli ürünlerden biri olabilir.

Seçime 2 ay kala bir Cumhurbaşkanıolarak nasıl bir seçim atmosferi öngörüyorsunuz ve 8 Haziran'da nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?

Benim bütün arzum 7 Haziran seçimlerinden birinci derecede parlamentoda yeni anayasayıyeni Türkiye hedefiyle çıkartabilecek bir sayının ortaya çıkması. Ben bunu 400 olarak ilan ettim. Tabii gerekli lan sayı400 değil, 367 ve yeni anayasa ile birlikte de başkanlık sistemini ne kadar önemli olduğunu işlemeye devam ediyorum.

PARALEL ASKERLERİ KULLANDI

MİT tırlarına yapılan operasyonla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Şimdi burada da bir şeyi tavzih etmekte fayda var. Vatandaşasker dendiğinde normal askeri anlıyor. Yani er, erbaşgibi aslında ağırlığınısubay-astsubaylar oluşturuyor. Şu anda orada paralel böyle bir operasyonda maalesef jandarmamızıkullanmak suretiyle böyle bir adımıattı. Jandarmamız bu paralel yapıtarafından kullanıldıöyle düşünüyorum. Bununla ilgili de inanıyorum ki yargıüzerin düşeni yapacaktır.

1915 olaylarının 100. Yılıiçin Ermeniler uluslararasıdüzeyde çok iyi hazırlandı. Ama geçen yıl yayınladığınız taziye mesajıbirçok ezberi bozdu. Bu yıl strateji ne olacak?

Bu yılın mesajınıbiz 23 Nisan'da inşallah İstanbul'daki BarışZirvesi'nden vereceğiz. Ve bu barışzirvesine 30'a yakın devlet başkanıgeliyor. 10 kadar hükümet başkanıgeliyor. 30'u aşkın ülkeyi temsilen bakanlar geliyor. Nerden bakarsanız bakın 100'e yakın temsil olacak.