Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), geçen yıl dünya genelinde refakatsiz ve ailelerinden ayrılmış çocuk sayısının en az 300 bin olduğunu bildirdi.
Fas'ın Marakeş kentinde 9-11 Aralık'ta düzenlenecek "Güvenli, Düzgün ve Düzenli Göç için Küresel Mutabakat'' isimli konferans öncesi, IFRC "Yalnız ve Kimsesiz" başlıklı yeni bir rapor yayımladı.
Raporda, "binlerce çocuk göçmenin, günlük bazda şiddet, sömürü ve cinsel istismar riski altında" olduğuna işaret edilerek, uluslararası toplumun bu konudaki başarısızlığına dikkat çekildi.
Refakatsiz ve ailelerinden ayrılmış göçmen çocukların sayısıyla ilgili kesin rakamın mevcut olmadığı belirtilen raporda, "Bununla beraber, Birleşmiş Milletler'in (BM) en son tahminlerine göre, 2017'de bu durumda 300 bin çocuk vardı. IFRC, bugün bu sayının çok daha fazla olduğuna inanmaktadır." ifadesi kullanıldı.
"Yalnız ve Kimsesiz" raporunda, yaklaşık 80 ülkede hareket halindeki gerek kız gerekse erkek göçmen çocukların saldırı ve cinsel istismara maruz kalma risklerinin çok yüksek olduğu vurgulandı.
"Çocuklar kolay bir av haline geldi"
IFRC Genel Başkanı Francesco Rocca, rapora ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Tek başına veya ailelerinden ayrı şekilde göç eden çocukların sayısı son 10 yılda önemli ölçüde ve alarm verici biçimde arttı. Bu çocuklar trajik ve kabul edilemez bir şekilde insan tacirleri, istismarcılar ve sömürücüler için kolay bir av haline geldi." değerlendirmesinde bulundu.
Rocca, dünyadaki uzun süren savaşların ve krizlerin 2018'de daha fazla çocuğu evlerinden ve güvenliklerinden edeceği uyarısında bulunarak, "Dünya bu çocuklar konusunda başarısızlık içinde. Onların korunması hepimizin sorumluluğunda." ifadesini kullandı.
Marakeş'te düzenlenecek "Güvenli, Düzgün ve Düzenli Göç için Küresel Mutabakat'ı, göç konusunu küresel boyutta ele alan, iş birliğini teşvik eden ve insan kaçakçılığıyla mücadeleyi hedefleyen ilk uluslararası mutabakat olma özelliğini taşıyor.
ABD hariç 192 ülkenin 18 ay süren müzakerelerin ardından temmuz ayında uzlaşmaya vardığı mutabakata, BM Genel Kurulu ise 17 Aralık'ta bir karar tasarısı oylayarak destek verecek.