Bogota'da eylemciler, kentin en işlek caddesinde barışçıl yürüyüşler gerçekleştirirken, bazı grupların ise belediyeye ait 12 toplu taşıma aracına el koyması üzerine polis ile protestocular arasında gerginlik yaşandı.
Medellin'de olaylar çıktı
Ülkenin en büyük ikinci kenti Medellin'de, göstericilerin kamu binalarına ve özel mülklere zarar vermesinin ardından Kolombiya toplumsal olaylara müdahale birimi ESMAD, gaz bombası ile müdahale etti.
Barranquilla ve Santander de Quilichao şehirlerinde düzenlenen protestolarda ise Kolombiya'ya adını veren Avrupalı kaşif Kristof Kolomb'un heykeli göstericiler tarafından devrildi.
Günün sonunda eylemlerin yol açtığı olaylarda, 13 otobüs, trafik ışıkları ve bazı kamu binaları zarar gördü, polis göstericilerden bazılarını gözaltına aldı.
Protestolarda 58 kişi ölmüştü
Kolombiya Ombudsman Ofisinin gösterilerle ilgili yayımladığı son rapora göre, şimdiye kadar eylemlerde 2'si polis 58 kişi hayatını kaybetmiş, 2 binden fazla kişi yaralanmıştı.
Merkezi Kolombiya'nın başkenti Bogota'da bulunan insan hakları örgütü Temblores ise 8 Haziran'daki açıklamasında, protestolarda polisin 45 kişinin ölümüne doğrudan dahil olduğunu bildirmişti.
Kolombiya'da 28 Nisan'da sendikalar, yerel topluluklar, öğrenci grupları ve çeşitli muhalif kesimlerin "ulusal grev" çağrısıyla başlayan vergi reformu karşıtı gösteriler, başta sakin ve barışçıl geçerken; sonrasında onlarca kente yayılarak şiddet olaylarına sahne olmuştu.
Bunun üzerine Devlet Başkanı Ivan Duque, 2 Mayıs'ta düzenlediği basın toplantısında, halktan daha fazla vergi toplanması amacıyla hazırlanan vergi reformu yasa tasarısını geri çekme kararı aldıklarını açıklamıştı.
Ülkede otoyolların eylemciler tarafından sıklıkla kapatılması ve kurulan barikatlar, ticari işletmeleri maddi olarak zor durumda bırakmış ve marketteki fiyatların yükselmesine yol açmıştı.
Göstericilerin talepleri arasında temel protesto hakkı için tüm demokratik güvencelerin ve özgürlüklerin sağlanması, Kolombiya toplumsal olaylara müdahale birimi ESMAD'ın tasfiye edilmesi, ayrıca ulusal diyalog masasının kurulması suretiyle tüm sorunların müzakere edilmesi yer alıyor.
Protestocular, polislerin Savunma Bakanlığına değil İçişleri Bakanlığına bağlı olmasını istiyor.