Uçağa dinleme cihazı konuldu, Koç sponsor oldu

Merhum İşadamı Mustafa Koç'un özel uçağına dinleme cihazı yerleştirdiği ortaya çıktı. Gazeteci Kemal Gümüş'ün yeni çıkan "İşgalin Yapı Taşları" kitabında Mustafa Koç'un özel uçağına 2009 yılında FETÖ'cü polis Oğuzhan Karaaslan tarafından dinleme cihazı konulduğu ardından Koç Grubunun Türkçe Olimpiyatlarına sponsor olduğu anlatıldı.

KORAY TAŞDEMİR

Fetullahçı Terör Örgütünün siyasetçi ile işadamlarını ele geçirmek için özel uçakları dahi dinlediği ortaya çıktı. Gazeteci Kemal Gümüş'ün yeni çıkan "İşgalin Yapı Taşları" isimli kitabında FETÖ'nün Atatürk Havalimanı Özel hangarlara yolcu bekleme salonu ile İşadamı Merhum Mustafa Koç'un özel uçağına dinleme cihazları yerleştirdiği öğrenildi. Pensilvanyadan gelen emir ve talimatların yer aldığı kitapta FETÖ'nün Atatürk Hava Limanında devlet yöneticileri siyasetçi ve işadamlarını adım adım nasıl takip ettiğine dair onlarca çarpıcı bilgiye yer veriliyor.

KOÇ'UN ÖZEL UÇAĞINA DİNLEME CİHAZI KONULDU

Atatürk Havalimanı imamı tanık Alattin İlyas Yağmur'un devlete teslim ettiği FETÖ talimatlarına göre 2009 Nisan ayında Oğuzhan Karaaslanın, kendisine KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un uçuşları hakkında, yurt içi ve yurt dışında, kimlerle nerelere gittiği, gidiş geliş ve görüştüğü kişilerle ilgili neler yapabileceğimiz hakkında bilgi toplaması talimatı verdi. Yağmur; Karaaslanın, Mustafa Koç'un yarın özel hangarlarda bir şahısla buluşarak birlikte uçacağı bilgisi verdiğini ve uçuş öncesinde Oğuzhan, yanında 1,75-1,80 boylarında zayıf yapılı, gırtlak kemiği dışarı çıkık, esmer, kirli sakallı, güneş gözlüklü, spor kıyafetli, elinde laptop çantasına benzer bir çanta olan bir şahısla birlikte havaalanına geldiklerini anlattı.

' KOÇ'U YANIMIZA ÇEKMEMİZ LAZIM

Yağmur Koç'un uçağına dinleme cihazı konuma operasyonun şöyle anlattı: "Oğuzhan cebinden bilgisayarda yazılmış ve üzerinde hangarda bulunan özel uçaklardan bir tanesine ait uçak numarası yazılı bir kağıt çıkardı. Bana kağıtta yazılı numaraya ait uçağın hangardaki yerini tarif etti ve yanındaki şahısla birlikte tarif ettiği uçağın yanına gitmemizi istedi, geri kalan işlemi bu şahsın halledeceğini söyledi. Bunun üzerine şahısla birlikte özel hangarların olduğu yere gittik. Oğuzhan'ın tarif ettiği yerde bir adet özel uçak bulunuyordu, özel uçağın numarası ile elimdeki kağıttaki numara aynıydı. Bu sırada uçağın içerisinde temizlik yapılıyordu, ben dışarıdaki şahısları konuşarak oyalamaya başladım. Oğuzhan'ın görevlendirdiği diğer şahıs da yanımdan ayrılarak uçağa bindi, yaklaşık üç dakika kadar uçağın içerisinde kaldıktan sonra yanıma geldi, birlikte uçağın yanından ayrıldık."

GELMİŞİNİ, GEÇMİŞİNİ KONUŞTULAR

Havaalanı dış kısmında bulunan terminale kadar yürüdükleri aktarılan kitapta, "Şahsın "Tamam sen gidebilirsin," demesi üzerine yanından ayrıldım. Verilen bu görevi yaptıktan 10-15 gün sonra Oğuzhan ikamet ettiğim bekar evime geldi, bana "Mustafa Koç ile ilgili birtakım bilgiler elde ettik ama yeterli değil. Mustafa Koç'u cemaat tarafına çekmemiz lazım ancak henüz istediğimiz sonuca ulaşamadık," dedi. Bu olaydan üç dört gün kadar önce üst düzey imamlardan biri bana Koç ailesiyle ilgili olarak bir brifing vermişti. Mustafa Koç'a çalışma yapılacağını, çalışma yapacak olan arkadaşlara destek vermem gerektiğini ifade etti. Şevki'den ayrıntılı brifing aldım, daha sonra Oğuzhan ile beraber uçağa operasyon işini gerçekleştirdik. Brifingde Koç ailesinin bakkallıktan nasıl holdingleştiğini, Türkiye'deki Ortodoks sermayesinin en etkin gücü olduğunu anlattı" ifadelerine yer verildi.