Sönmez, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneğinin (ANSİAD) bir otelde düzenlenen geleneksel toplantısında, kalkınmanın Anadolu'dan başlayacağını, bu açıdan Anadolu'daki hareketliliğin önemine işaret etti.
Bu ülkenin üretenleri, hizmet verenleri, değer yaratanları olarak kendilerini bugünlere getirenlere karşı borçlu, geleceğe karşı da sorumlu olduklarını aktaran Sönmez, temellerini ortak hayallerin, çatısını ortak refahın oluşturduğu bir ülkenin inşası için var güçleriyle çalışacaklarını kaydetti.
İnsan hareketlerinin yerkürenin ritmine uzanan, değişimin ve dönüşümün olanca hızıyla sürdüğü bir çoklu krizler çağının yaşandığını ifade eden Sönmez, şunları söyledi:
"Belirsizlikler karmaşası, felaketlerin üst üste yığılması, mega tehditler bolluk çağının sonuna gelindiğini gösteriyor. Ülkemiz ve dünya için riskler de fırsatlar da benzer durumda. Rusya ve Ukrayna savaşı ile enerji güvenliğinden nükleer tehdide, enflasyon ve hayat pahalılığından gıda krizine, gelir adaletsizliğinden korumacı politikalara, eski sorunların katlanarak karşımıza geldiğini görüyoruz. Pandemiden iklim krizine bir dizi yeni ve alışık olmadığımız tehditler de hayatımıza girdi."
Dünyanın büyük bir paradigma değişikliğinin eşiğinde olduğunu belirten Sönmez, ekonomide önce ve artçı şoklar yaşandığını dile getirdi.
Üretim denesi yeniden şekillendirilirken yereldeki ekonomik potansiyelin ülkenin kalkınmasında itici güç haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizi krizlere, afetlere, sosyo-ekonomik eşitsizlik yaratan tüm koşullara karşı dayanıklı hale getirmek ve dünyanın dönüşüm hızını yakalamak zorundayız. Ekonomiyi, bilgi ve bilimden şaşmadan yönetirken, deprem başta afetlerde pusulamızın şaşmaz noktasının da yine bilgi ve bilimden geçtiğini unutmamalıyız. Yönetim süreci, ekonomiyi dayanıklı kılmak için liyakat, şeffaflık ve hesap verir bir anlayışın da tesisini gerekli kılıyor."
Sönmez, ekonomik göstergeler ne kadar iyi olursa olsun hukukun üstünlüğü, çağı yakalayan bir eğitim sistemi yoksa kalkınma hedeflerine ulaşılamayacağını söyledi.
Ayrıca yurt dışına giden beyin göçünün de önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Sönmez, "Yurt dışına giden beşeri sermayedir, sadece bir genç değildir." dedi.