Türkiye'ye kafa tutmak Yunanistan'ın 'son krizi' olur

Türkiye karşıtı 'Çöl İttifakı' ile Macron'u arkasına alan Yunanistan'ın, 2020 Türkiye'sini kendisine yönelen en güçlü tehdit olarak gördüğünü belirten uzmanlar, "Yunanistan masaya gelmezse bu gerilim Türkiye ile girdiği son kriz olur" değerlendirmesinde bulunuyor.

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hakkı olan faaliyetlerini sürdürmesine karşı çıkan Yunanistan her fırsatta Batı’dan yardım istiyor. Tarihi işgalcilik ve sömürgecilik utancıyla yazılan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye düşmanlığında ortağı Yunanistan’a yeşil ışık yakıp arkasında olduğunu ifade ediyor. Fransa’nın Charles De Gaulle adlı uçak gemisinin Doğu Akdeniz’e doğru yola çıktığı iddia edilirken Doğu Akdeniz’de yaşananları değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ya siyasetin ve diplomasinin diliyle ya da sahada yaşayacakları acı tecrübelerle anlayacaklar” açıklamasında bulundu. İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necati Anaz, Güvenlik ve Terör Uzmanı Dr. İmbat Muğlu son gelişmeleri Milat’a değerlendirdi.

Doğu Akdeniz Yunanistan’ı aşar

Doğu Akdeniz ve Ege Adaları meselesinin tek başına Yunanistan’ı aşacağını ifade eden Doç. Dr. Necati Anaz, “Doğu Akdeniz’de devam eden yüksek tansiyonlu ve karşılıklı restleşmeyi Türkiye’nin denizleri üzerinde yaklaşık 150 yıllık mahcubiyetle boyun eğdiği geri çekilme politikasına artık bir son vermek istemesi olarak görülmeli. Bu nedenle bugün yaşananları dünden ve gelecekten bağımsız okumak mümkün değil. Yunanistan’ın, Lozan ve Paris anlaşmalarına aykırı olarak Kaş’ın birkaç kilometre karşısındaki Meis adasını silahlandırması da yine Türkiye cephesinde kurduğu öncü karakol olarak görülmeli” dedi.

Fransa Türkiye’yi hamlesiz bırakma peşinde

Türkiye’nin denizlerinde iddia ettiği hakları konuşurken Kurtuluş Savaşı’nda mücadele ettiği devletlerin de ele alınması gerektiğini kaydeden Anaz, “Yoksa Türkiye’yi Akdeniz’de ve Kuzey Afrika’da rakibi gören Fransa’nın, her şeye rağmen Yunanistan’ın arkasında durmasını açıklayamayız. Fransa, Türkiye’yi hem Akdeniz’de hem Kuzey Afrika’da hem de Suriye’de hamlesiz bırakmak niyetinde. Ayrıca Türkiye’yi Sevr şartlarına zorlamayı planlarken Avrupa Birliği içerisinde kaybettiği liderlik iddiasını ve Akdeniz ülkeleri üzerindeki himayeci pozisyonunu netleştirmek istiyor. Böylece Almanya karşısında da yeniden itibar kazanmış olacak” diye konuştu.

Yunanistan 100 yıl sonra yeniden korkuyor

Yunanistan’ın Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’nde oldu-bitti peşinde olduğunu belirten Anaz, "Yunanistan, enerji kaynakları açısından zengin olduğu tespit edilen Doğu Akdeniz’de hak iddia edebilmek için Türkiye karşıtı ‘Çöl İttifakı’ndan faydalanmak istiyor. Özellikle Avrupa’da ve Amerika’da oluşan Erdoğan karşıtı kamuoyundan yararlanmak ve mümkün olan Türkiye karşıtı lobilerin desteğini alarak Ege’de ve Akdeniz’de Türkiye’ye geri adım attırma planı yapıyor. Çünkü Yunanistan 2020 Türkiye’sinin yüzyıl sonra kendisine yönelen en güçlü tehdit olduğunun farkında ve bu tehdidin daha da güçlenmeden durdurulması gerektiğini savunuyor” ifadelerini kullandı.

Yunanistan KKTC’nin tavrından cesaret alıyor

Yunanistan’ın tek başına Türkiye ile mücadele etmesinin her anlamda imkânsız olduğuna dikkat çeken Anaz, “Yunanistan, Türkiye ile yaşadığı krizi Avrupa’nın krizi yapma aceleciliğini güdüyor. Bu nedenle bir süre daha diplomasiden kaçacak ve bir oldu-bitti ile Türkiye’yi ilk kurşun sıkan devlet durumuna düşürmek için elinden gelen her türlü kışkırtmayı yapacaktır. Ayrıca Yunanistan kendi haklarını savunmada zayıf duran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden de cesaret buluyor. KKTC’nin bölünmüş sosyo-siyasal yapısı ve Türkiye’yi tabiri caizse Yunan gözlüğünden bakarak işgalci ülke gibi görmesi Yunanistan’a ayrı bir cesaret veriyor” şeklinde konuştu.

Yunanistan krizi AB’ye satmaya çalışıyor

Savaşın her iki taraf için de en son çare olduğunu söyleyen Anaz sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye, uluslararası hukuktan kaynaklı haklarını sonuna kadar savunarak, kararlı duruşuyla Yunanistan’ı en sonunda masaya ikna edecektir. Ayrıca macera istemeyen bir Avrupa’nın da bunu zorlayacağını düşünüyorum. Ancak Suriye’de olduğu gibi Türkiye’nin onay vermediği hiçbir çözüm de barış getirmeyecektir. Avrupa Birliği’nin sınırı Türkiye sınırında başlar. Bu, AB için yeterince caydırıcı bir gerçekliktir. Çözüm; BM Deniz Hukuku hükümleri ve Uluslararası Adalet Divanı kararları ışığında Ege Denizi’nin özel statüsünün kabulünden geçiyor. Zamana yayılmış bir Doğu Akdeniz ve Ege adaları krizini özellikle Yunanistan ekonomik olarak daha fazla kaldıramaz. Krizi Avrupa’ya da satamazsa bu Yunanistan’ın Türkiye ile girdiği tansiyonu yüksek son kriz olur.”

Barışçıl çözümden kaçan taraf Yunanistan

Türkiye ve Yunanistan’ın savaşla karşı karşıya gelmeyeceğini belirten Dr. İmbat Muğlu, “Türkiye yıllardır bölgedeki gelişmelere ve Kıbrıs sorununa barışçıl, adil ve uluslararası hukuk çerçevesinde kalıcı bir çözüm bulunması yönündeki yapıcı yaklaşımını bugünlerde aynı şekilde sergiliyor. Fakat Yunanistan ve GKRY hep barışçıl çözümden kaçmıştır. Türk milleti asker doğar. Cumhurbaşkanımız da ‘çözüm için ilk tercihimiz masadır. Eğer karşı taraf masaya oturmakta direnirse sahada da hazır’ diyerek Türk milletinin özünü anlattı. Türkiye her daim savaşa hazır ama savaşı her zaman son çare olarak görüyor” dedi.

Yunanistan Almanya’nın sömürgesi

Almanya’nın Yunanistan’ın tüm yaşam alanına sahip olan ve ekonomisini yöneten ülke olduğunu vurgulayan Muğlu, “Yunanistan Almanya’nın sömürgesidir. Onun için Almanya savaşa cesaret edemez. Çünkü Türkiye-Almanya ikili ilişkileri şu an en üst düzeyde. Ayrıca Almanya’da milyonlarca Türk yaşıyor” şeklinde konuştu.

Karşılarında eski Türkiye yok!

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini zorlaştırmak için yedi düvel birleştiğini kaydeden Muğlu sözlerini şu şekilde noktaladı: “Yunanistan’ın ekonomik krizinin çözüm ortağı Almanya’nın Doğu Akdeniz’e gizli bir elle müdahalesini, Fransa’nın tarihsel sömürge ruhunun yeniden canlanmasıyla sömürge arayışına girişini, Türkiye’ye karşı oluşan haçlı ruhuna Mısır, BAE, Suudi Arabistan gibi İslam ülkelerinin de dâhil olduğunu görüyoruz. Bu siyonist ve hukuk tanımaz ülkelerin tek amacı, Türkiye’yi bölgede siyasi, enerji, güvenlik ve MEB konularında izole etmek. Türkiye eski Türkiye değil. Hakkını aradığı için kendisine karşı çıkan herkese restini çekerek bildiği doğru ve hak yolda ilerliyor.”