Söyleşi: Özlem Doğan Fotoğraf: Cemile Bahtiyar
Kenevir denince akla uyuşturucunun gelmesi, küresel güçler tarafından yıllardır yürütülen kasıtlı bir algı operasyonundan kaynaklanıyor. Oysa kenevir enerji üretiminden ilaç sanayine, tekstilden kâğıt yapımına, plastikten otomotive kadar pek çok yerde kullanılan ve üreten ülkenin ekonomisini şahlandıran mucizevi bir bitki. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde “Düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Keneviri ithal ediyoruz. Birilerinin bu işi başlatması lazımdı. Şu anda bunun çalışmasını yapıyoruz" sözlerinin ardından iki bin iş adamı Kendir Enstitüsü’ne yatırım için telefon etti. ‘Mucize Bitki Kenevir’ Gerçek Köye Dönüş Projesi kitabının yazarı, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir/Kenevir Enstitüsü Başkanı Erdem Ulaş’la tüm yönleriyle ‘kenevir’i konuştuk.
Kenevirin tarihçesi nedir?
Kenevirin ana yurdu Asya ve Horasan. Asya’da 8000 yıllık mezar kazılarında bile bulunan mucize bir bitki. Çoğu Türk kaynaklarında da adı geçen ve her şeyinden faydalanılmış bir hazine. Fatih İstanbul’u fethederken kullanılan halatların mukavemeti ve gücü de kenevirden kaynaklanmıştır. Osmanlı donanmasının yelkenleri dahi kenevir lifinden dokunmuştur. Kendir adıyla da bilinen kenevir çok eski tarihlerden beri Türkler tarafından kullanılmıştır.
Yasağın bedelini millet ödedi
Türkiye’de kenevirin yasaklanmasında rol oynayan kim?
Türkiye’de 1971 yılında ABD tarafından yaptırılan darbe sonrasında Nihat Erim muhtıra hükümetine sanayi keneviri ve milyar dolarlarca gelir elde edilen endüstri ürünlerini yasaklattırdı. Ortaya çıkan olumsuz sonucun bedelini Türk milleti ödedi.
Peki ya yasağın getirdiği sonuç?
Dünyanın tahıl ambarı olan Anadolumuzda bilinen en eski uygarlıklar tarafından dahi kullanılan ve Türk kültürünün mucizevi bitkisi sanayi keneviri ekimi-hasadı yasaklanarak uyuşturucu-esrar algısı oluşturuldu. Algı yönetimleriyle emperyalizm tarafından hak etmediği bir sicille fişlendi.
Küresel güçlerin algı operasyonuydu
Kenevirin yasaklanmasından kimler nemalandı? Bu yasağın ardındaki gizli eller kimler?
Dünyanın en zengin ailesi ve petrol şirketleri sahibi Rockefeller, yayıncı, yapımcı, kâğıt üreticisi Hearst, plastik madde üreticisi Dupont’un sahibi Mellon ve ilaç firmaları kendi aralarında yaptıkları toplantılarda kenevirin milyonlarca dolarlık imparatorluklarını tehdit eden bir düşman olduğuna karar verdiler. Kenevir ortadan kalkmalıydı. Hearst’ün gazeteleri aracılığıyla kenevirin en tehlikeli uyuşturucu olduğu fikrini insanların beyinlerine kazıdılar.
Kenevirin uyuşturucu maddeyle ilişkilendirilmesini göz önünde bulundurursak böyle bir tehlike söz konusu mu?
Kenevir algı yönetimiyle ‘THC’ yani bilimsel adıyla esrar olan kimyevi maddeyle aynı kategoriye konulmuştur. Sanayi yani erkek kenevir, narkotik madde ihtiva eden dişi kenevir yüzünden fişlenmiştir. Oysa erkek (sanayi) kenevirinden uyuşturucu elde edilemez.
Erdoğan, milli bir projenin önünü açtı
Türkiye’de kenevir ile alakalı bilgi düzeyi ne durumda?
Türkiye’de keneviri araştıran ve önemini anlatan tek enstitü biziz. Hiçbir üniversitemizde bu konuda reel bir çalışma yok. Sadece beş yüksek lisansta kenevir adı geçiyor. Cumhurbaşkanımızın açıklamasının ardından Türkiye şu an keneviri araştırıyor. Erdoğan bu iş milli bir proje olduğu için kenevirin önünü açtı.
Peki ya diğer ülkelerde kenevir üretimiyle ilgili durum nedir?
Amerika 2014’te keneviri yasallaştırma sürecine girdi. ABD’de 150’ye yakın kuruluş var ve 38 eyalette kenevir üretimi yasallaştı. Çin’de sadece tekstil alanında 300 patent alınmış durumda. Almanya otomotiv sektöründe kaporta ve iç aksamı kenevirden yapma kararı aldı. Çünkü çeliğe göre on kat daha dayanıklı, çeliğe göre çok ucuz ve hafif. Yakıtta da inanılmaz bir tasarruf sağlayacak. Yunanistan 30 bin, Bulgaristan 60 bin, Romanya da 200 bin dekar kenevir ekti, ayrıca laboratuvar ve kenevirden üretilen gıda fabrikası kurdu.
Anadolu toprağı kenevire ne zaman kavuşur sizce?
Şu an toplam tohumumuz 260 kg. çiftçinin elinde tohum yok. Biz gerekli izinleri de aldıktan sonra mevcut tohumu alıp bir panel de düzenlediğimiz Kastamonu toprağını kendirle buluşturduk. Eksi 40 derecede de, artı 60 derecede de yetişen bu bitki Kastamonu’nda ekildi ve süratle patladı. Çok başarılı sonuçlar elde ettik. Beş ayda beş metre yüksekliğe ulaştı.
Anadolu toprağı kenevire hasret
Ekimden sonra toprakta ne gibi değişimler gözlemlediniz?
Anadolu toprağı da kenevire hasretmiş. Arkasından ekilen sarımsakların tadı ve kokusu bile bir başka güzel oldu. Çünkü kendir ekilen topraklar bereketlenir, zararlı kimyasallardan temizlenir. Gerekli bilgilerle tarımımızı, toprağımızı endüstri ile birleştirmeli, ekip biçmeliyiz.
Eğer gerekli adımlar atılır ve üretime geçilirse kenevir Türkiye ekonomisine nasıl bir katkı sağlayacak?
Tarımdan ilaca, inşaattan gıdaya, petrol sanayinden plastik sektörüne, enerji üretiminden tekstile, izolasyondan asfalta, otomotivden kâğıda kadar her sektörde kullanımıyla ülkeyi kalkındıracak güçte olan kenevir milli hazinemizdir. Endüstriyel anlamda yapılacak binlerce üründen elde edilecek gerçek köye dönüş projesinin sonucunda ekonomimize katkısının her yıl 100 milyar doları aşacağına inanıyorum.
Elektrik ve petrol ihtiyacımızı karşılar
İyi bir sonuç elde etmek için topraklarımızın ne kadarına kenevir ekmeliyiz?
Türkiye’nin tarım alanlarının sadece yüzde 15’ine kenevir ekersek, ülkemizin tüm petrol tüketimini kenevirden bio-dizel üreterek karşılayabiliriz. Ayrıca yine tarım arazilerimizin yüzde 10’una kenevir ekimi ile ülkemizin elektrik ihtiyacından fazlası bugünün şartlarında 2023 hedefleri doğrultusunda tüm ihtiyaçlarımızı sağlayacaktır.
Kenevir ilaç olarak da kullanılıyor sanırım…
Kanser hastalığının belki de tek etken ilacı, kenevirin yaprağından yapılan ‘CBD Oil-cannabidiol yağıdır. Kenevir ilaçları tıp dünyasından çekilerek yerine bugünün öldürücü kimyasal ilaçları kondu. İsrail keneviri kullanıyor. Uzun yıllar üzerinde çalışmalar yapan İsrail kanserin de çaresini mutlaka bulmuştur. Şifa bulmak için kullandığımız her ilaç kimyasal içeriyor. Ne gariptir ki doğal olan yasak, kimyasal olan yasal.
STK’lar ve işadamları seferber olmalı
Cumhurbaşkanımızın yerli ve milli üretim vurgusuyla birlikte kenevir üretimi de değerlendirildiğinde öncelikle hangi adımlar atılmalı?
Ülkenin konumu itibarıyla dünyanın sıklet merkezi Anadolu’dur. Üzerimizde küresel güçlerin hesapları var. Fakat göklerin de bir hesabı var. Cumhurbaşkanımızın millileşme hareketleri için STK’lar ve işadamlarının seferber olması lazım. Herkes sadece devletini düşünerek canla başla çalışmalı. Türkiye artık eski Türkiye değil. Büyüyen bir ülke. İnsanımız uyandı. Başka ülkelerin dayatmalarının farkında ve ona göre tepkisini veriyor.
Bu coğrafyanın kaderi Türkiye
Türkiye hem jeopolitik ve jeostratejik alanda önemli bir ülke. Toprağı bereketli. İpekyolu ve baharat yolu daha önce de buradan geçmişti, yine buradan geçecek. ‘Bütün yollar Roma’ya çıkar’ sözünün muhatabı da İstanbul’dur. Yukarıda Rusya, aşağıda Arap dünyası ortada küresel merkez Türkiye. Bu coğrafyanın kaderi; uzun vadede devleşerek bölgeye hâkim olacak olan Türkiye’dir. Bu yüzden yerli ve millileşme sürecinde keneviri mutlaka kullanmalıyız.
1 dönüm kenevir, 25 dönüm ağaca bedel
Sanayi kenevirinden yapılan kâğıttan sekiz defa geri dönüşüm yapılabiliyor. Hammadde açısından odun ve keresteden çok daha ucuz. 1 dönüm kenevir tarlası 25 dönüm orman kadar oksijen üretiyor. Otomotiv sektöründe tüm gövde ve kaportanın yapımında yüzde 45 daha ucuz, çok daha hafif ve en önemlisi çarpışma testlerine göre gövdeler 10 kat daha dayanıklı.
ERDEM ULAŞ KİMDİR
İstanbul doğumlu Erdem Ulaş, Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğinden mezun oldu. Yirmi yıllık enerji sektörü kariyerine bakım mühendisliği ile başladı. Çok uluslu enerji şirketlerinde global olarak yirmi üç ülkede proje müdürlüğü ve bölge müdürlüğü yaptı. Aynı süreçte üç yüze yakın teknik ve akademik eğitimle beraber verimlilik, güvenlik, kalite yönetimi sertifikası ile birlikte enerji alanında ödüller aldı. Son beş yıldır Türkiye’ye dönüp yenilenebilir enerji sektöründe stratejiler çizmektedir. Zeytin ve zeytinyağı üreticiliğinin yanında organik tarımla ilgili araştırma ve sunumlar yapmaktadır. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir/Kenevir Enstitüsü Başkanlığı görevini yürüten Ulaş’ın ‘Mucize Bitki Kenevir’ Gerçek Köye Dönüş Projesi adlı kitabı bulunmaktadır.