'Eyyam-ı bahur' sıcağı geliyor

Yurt genelinde yarından itibaren yılın en sıcak günleri olarak bilinen 'eyyam-ı bahur'un etkisini göstermesi bekleniyor.

Yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini ifade etmek için kullanılan eyyam-ı bahur, her yıl temmuz ayının sonu ile ağustos ayının başına rastlıyor.

Yerini "çöl sıcakları", "cehennem sıcakları" ve "Afrika sıcakları" gibi terimlere de bırakan eyyam-ı bahurun, özellikle yurdun güney kesimlerinde etkisini göstermesi bekleniyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bulunduğu konum nedeniyle temmuzun sonu ile ağustosun ilk günlerinde yılın en sıcak günlerini yaşadığını söyledi.

Yılın en sıcak günlerine halkın "eyyam-ı bahur" adını verdiğini belirten Toros, "Eyyam-ı bahur, en sıcak günler anlamına gelmektedir. Bu dönemlerde Kuzey Afrika ve Arap Yarımadası'ndaki çöl bölgeleri aşırı ısınıyor. Oralardaki sıcak hava kuzey bölgelere kadar taşınarak ülkemizi de etkiliyor." dedi.

Prof. Dr. Toros, eyyam-ı bahur sıcaklıklarının Türkiye genelinde etkili olacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Sıcaklıklar önümüzdeki bir hafta boyunca Türkiye genelinde etkisini gösterecek. Sıcak günler bölgeden bölgeye değişiyor. Ülkemizin güney kesimleri eyyam-bahur sıcaklıklarını yoğun şekilde hissedecek. Güneyde hava sıcaklıkları yer yer 40 derecenin üzerinde olacak. İstanbul'da sıcaklıkların ortalama 32 dereceye kadar çıkması bekleniyor. Geceleri ise İstanbul'da en düşük sıcaklığın 20 derecenin üzerinde olması tahmin ediliyor. Ankara ve İzmir'de sıcaklıkların 34 derecenin üzerinde olması bekleniyor."

'Güneş altındaki yorucu faaliyetleri ertelemeliyiz'

Vatandaşların sıcak günlerde Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarılarına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Toros, özellikle güneş ışınlarının en dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneş ışınlarına maruz kalınmamasını tavsiye etti.

Prof. Dr. Hüseyin Toros, sıcak günlerde açık renkli ve bol giysiler giyilerek vücudun güneş ışınlarından korunabileceğini dile getirerek, "Ayrıca bol su içmeli mümkünse güneş altındaki yorucu faaliyetleri ertelemeliyiz. Mümkün mertebe yorucu işleri günün daha serin saatlerinde yapmalı, çalışmak zorunda isek daha sık mola vermeliyiz. Sıcak çarpması belirtilerinden birisi görülürse hemen sağlık kuruluşuna başvurmalıyız." diye konuştu.

Nemin azalmasının orman yangınlarını arttırabildiğini aktaran Toros, özellikle bugünlerde ormanlık alanlarda daha dikkatli olunması gerektiğini sözlerine ekledi.