Türkiye uluslararası üretim merkezi olabilir

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Bölgesel Başekonomisti Kelly'e göre, Türkiye salgın sonrası bağlamda bölgesel ve uluslararası bir üretim merkezi olabilir.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporunu yayımladı. Raporda, EBRD'nin faaliyette olduğu tüm bölgelerde 2021 yıl sonu büyümesinin yüzde 5,5, 2022 yıl sonu büyümesinin ise yüzde 3,8 olması bekleniyor.

Raporda Türkiye'nin 2021 yılı büyüme tahmini ise yüzde 5,5'ten yüzde 9,0'a yükseltildi. EBRD Bölgesel Başekonomisti Roger Kelly, Türkiye'nin ekonomik görünümüne ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye’nin salgınının tüm dünyada ağır etkilerinin hissedildiği geçen yıl itibarıyla yüzde 1,8 büyüme kaydettiğini hatırlatan Kelly, “Türkiye bu şekilde geçen yıl pozitif büyüme kaydedebilen birkaç ekonomiden biri olmayı başardı. Ekonomik aktivitedeki güçlü artış bu yıl da devam etti.” ifadelerini kullandı.

Kelly değerlendirmesine şöyle devam etti: “Türkiye'nin bu yıl yüzde 9 civarında büyüyeceğini, gelecek yıl ise daha sürdürülebilir seviye olan 3,5'e geri döneceğini öngörüyoruz. Küresel ekonomi toparlanırken, salgın kısıtlamaları kaldırılırken, bu yıl ekonomik aktivitenin gücü hem iç hem de dış talepten kaynaklanıyor. Gelecek yıl için daha düşük olan büyüme tahminimiz ise salgın sonrası normale dönüş beklentimizi yansıtıyor.”

Son dönemde küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntıların Türkiye’ye bazı olumlu yansımaları olabileceğine işaret eden Roger Kelly, “Türkiye'nin salgın sonrası bağlamda bölgesel ve uluslararası bir üretim merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu kesinlikle düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

Kelly, “Türkiye’nin esnek üretim üssü ve çekici stratejik konumu nedeniyle daha kısa tedarik zincirlerine yönelik trendden yararlanmak için çok iyi bir konuma sahip olduğunu düşünüyorum. Ancak bunu başarabilmek için doğru politikaların uygulandığından emin olunması gerekiyor.” dedi.

Makroekonomik istikrarın sağlanması ve doğrudan yabancı yatırımların artışının sağlanması için daha öngörülebilir bir politika ortamının kilit önemde olduğunu belirten Kelly, “Olumlu tarafından bakarsak, yetkililer doğrudan yabancı yatırımlardaki düşüşe cevap verecek adımlar atıyor. Yakın zamanda doğrudan yabancı yatırımları artırmaya ve kaliteli doğrudan yabancı yatırımları çekmeyi amaçlayan 2021 ile 2021 yıllarını kapsayan yabancı yatırım stratejisini yayımladılar.” ifadelerini kullandı.

“TCMB’nin enflasyon tahmini gerçekçi”

Enflasyonun Türkiye’nin hassas noktası olduğunu belirten Başekonomist Kelly, “Biz resmi olarak enflasyon tahminleri yapmıyoruz. Ancak merkez bankası geçen günlerde, bu yıl için yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 18,4'e yükselttiği son enflasyon raporunu yayınladı. Bu kısmen arz yönlü faktörlerle ilgili. Bana kalırsa, bu rakam oldukça gerçekçi görünüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan gelen faiz indirim kararlarını da yorumlayan Kelly, “Gelen mesaj, merkez bankası cari hesap açığını azaltmaya çalışırken, sırada daha fazla faiz indirimi olduğunu gösteriyor gibi görünüyor. Bu, son haftalarda aldığımız yeni bir mesaj.” değerlendirmesinde bulundu.

Başekonomist Kelly, ilerleyen dönemde daha fazla parasal gevşeme adımlarının atılması durumunda, 2022 yıl sonunda enflasyonun merkez bankasının tahmininin biraz daha üzerinde gerçekleşebileceğini söyledi.

“Paris anlaşmasının kabul Türkiye’nin konumu için faydalı”

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması'nı onaylamasın son derece olumlu bir adım olduğuna işaret eden Roger Kelly, “Kesinlikle daha yeşil bir yaklaşımı benimsemenin sadece gezegen için değil, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası ve Avrupa pazarlarındaki konumu için de faydalı olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Kelly, “Türkiye'nin yabancı sermayeye bağımlılığı, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konusunda daha proaktif bir yaklaşım benimsemenin finansman çekmeye devam etmesine yardımcı olacağı anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin önündeki fırsat ve riskler

Türkiye’nin gelecek dönemde tedarik zincirlerindeki sorunları avantaja çevirebileceğine işaret eden EBRD Bölgesel Başekonomisti Kelly, “Türkiye, kısa tedarik zincirlerine yönelik eğilimden yararlanmak için iyi bir konumda. Türk makamları, firmaların yalnızca değer zincirlerine katılımlarını artırmakla kalmayıp aynı zamanda daha fazla katma değerli ürün üretmelerini, Türkiye'nin yapısal cari açığının kapatılmasına yardımcı olmalarını sağlamak için uyguladığı politikaları giderek artırmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ayrıca turizmin yeniden canlandığını gördük. Bu, bu yılki toparlanmayı desteklemeye yardımcı oldu. Yani (önümüzdeki döneme ilişkin) pozitif olmak için pek çok neden var. Son dönemde küresel bazda salgın vakalarındaki artış iç ve dış talebi etkileyebilir, yükselen emtia fiyatları Türkiye’de enflasyon ve büyüme üzerinde baskı oluşturabilir" diyen Kelly sözlerini şöyle tamamladı:

”Küresel enflasyon, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomide, Türkiye'ye sermaye akımlarını etkileyebilecek sıkılaştırıcı politikaları geri getiriyor. Şimdi, Türkiye bu risklerin bazılarını etki edecek pek fazla bir şey yapamıyor olabilir ancak bunlara (gelişmelere) uygun bir şekilde yanıt verebilir. Bu da politikanın Ortodoks ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak anlamına gelir.”

Türkiye'nin 2022 büyüme beklentisi revize edildi

Raporda, Türkiye'nin 2021 büyüme beklentisi 2021 için yüzde 5,5'ten yüzde 9'a yükseltilirken, 2022 yılı için yüzde 4'ten yüzde 3,5 seviyesine revize edildi.

EBRD'nin faaliyette olduğu tüm bölgelerdeki ekonomik büyüme öngörüsünün 2021 için 1,3 puanlık artışla yüzde 5,5'e çıkarıldığı, 2022 için ise 0,1 puanlık azalışla yüzde 3,8'e düşürüldüğü belirtilen raporda, Orta Asya ülkelerinin 2021 büyümesinin 0,4 puan artırılarak yüzde 4,9, 2022 için de 0,3 puanlık yükselişle yüzde 4,8 seviyesine çıkarıldığı kaydedildi.

Raporda, Orta Avrupa ve Baltık ülkelerinin yıl sonu ekonomik büyüme tahmininin 0,4 puanlık artışla yüzde 5,2'ye, 2022 tahmininin ise 0,1 puanlık yükselişle yüzde 4,7'ye çıkarıldığı aktarılan raporda, Doğu Avrupa ve Kafkas bölgesinin 2021 büyüme tahmininin 0,8 puanlık artışla yüzde 3,6'ya yükseltildiği, 2022 büyüme beklentisinin ise 0,1 puanlık düşüşle yüzde 2,9'a indirildiği belirtildi.

Raporda, Güneydoğu Avrupa Birliği ülkelerine ilişkin yıl sonu büyüme öngörüsünün 1,5 puanlık artışla yüzde 6,7, 2022 büyüme öngörüsünün ise 0,7 puanlık düşüşle yüzde 4,3'e revize edildiği kaydedildi.

Rusya'nın büyüme beklentisi yüzde 4,2'ye çıkarıldı

EBRD raporunda, Güney ve Güneydoğu Akdeniz bölgelerinin 2021 büyüme tahmininin 0,7 puanlık artışla yüzde 4,2'ye çıkarıldığı, 2022 büyüme öngörüsünün de 0,2 puanlık düşüşle yüzde 4,4'e indirildiği bildirildi.

Raporda, Rusya'nın 2021 büyüme beklentisinin 1 puan artırılarak yüzde 4,3'e yükseltildiği, 2022 büyüme tahmininin ise değiştirilmeyerek yüzde 3 seviyesinde bırakıldığı kaydedildi.

Raporda, EBRD'nin faaliyette bulunduğu tüm bölgelerin 2021 büyüme tahmininin 1,5 puanlık artışla yüzde 5,5 seviyesine yükseltilmesine karşın gelecek dönemdeki olası ekonomik risklere işaret edildi.

Salgın kaynaklı vaka artışları, tedarik zincirlerindeki aksamalar ve enflasyonist baskıların olası risk unsurları arasında yer aldığı belirtilen raporda, emtia fiyatlarındaki artış, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, para birimlerinde yaşanan değer kayıplarının EBRD'nin faaliyette olduğu bazı ülkelerde enflasyon artışına neden olduğu vurgulandı.

"Bu acı tatlı bir iyileşme"

EBRD Başekonomisti Beata Javorcik, rapora ilişkin değerlendirmesinde, şunları kaydetti:

"Bu acı tatlı bir iyileşme. 2021'in ilk yarısı güçlü bir toparlanma getirdi ancak şimdi endişelenmek için artan bir neden görüyoruz. Yüksek emtia fiyatları ihracatçılara fayda sağlarken, ithalatçıların ticaret dengeleri üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Kış dönemine girerken uygun fiyatlı enerji arzı, özellikle hükümetlerin hareket payı sınırlı olduğu için ciddi bir endişe haline geliyor."