Türkiye, taviz vermeyecektir!

Suriye krizinin çözümü adına Rusya'nın Türkiye ve İran ile hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Dış İlişkiler Uzmanı ve Stratejist Dr. Abdullah Manaz, "Türkiye, Suriye krizinin kilidi konumundadır. Rusya, Suriye'nin toprak bütünlüğü için risk oluşturan tüm unsurları karşısına alırsa siyasi çözüm kolaylaşır. Aksi takdirde Türkiye ve İran'ı kaybeder" dedi.

Ezgi ÇelikAnkara

Suriye'de siyasi çözüm gündemiyle Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen Türkiye-Rusya-İran zirvesi, bölgede barışın sağlanması adına umut oldu. Kritik kararların alındığı üçlü zirve sonrası ülke liderleri, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına ilişkin önemli mesajlar verdi. Ülke liderleri, bölgede barış ve istikrarına sağlanması adına Suriye'de tüm kesimlerin ulusal bir kongre toplamaları noktasında mutabık kalındığını dile getirdi. Konuya ilişkin yaşanan gelişmeleri gazetemize değerlendiren Dış İlişkiler Uzmanı ve Stratejist Dr. Abdullah Manaz, Türkiye'nin Suriye ve bölgenin toprak bütünlüğünü tehdit eden tüm unsurlara karşı kararlı duruşunu bozmayacağını vurguladı.

"Türkiye, kararlı duruşunu bozmadı"

Dış İlişkiler Uzmanı ve Stratejist Dr. Abdullah Manaz, Soçi zirvesinin temel amacının bir an önce Suriye'nin normalleştirmesi olduğunu hatırlattı. Zirvenin en önemli sonucunun Türkiye'nin kararlılığı olduğunu vurgulayan Manaz, şöyle konuştu: "Türkiye, temel olarak üç önemli konuda tavizsiz olduğunu ortaya koydu. Koşulsuz bir şekilde PYDPKK terör örgütü hiçbir şekilde masada olmayacak. Afrin bölgesi terör örgütünden temizlenecek. Suriye'nin toprak bütünlüğü bütün dış girişimlere (yani ABD'ye) rağmen korunacak. Zirve sonucunda Sayın Erdoğan'ın Afrin konusuna vurgu yapması, hala bu konuda Rusya ile tam anlaşamadığını gösteriyor. Türkiye, Afrin operasyonunu başlatmak istiyor ancak Rusya hala tam yanaşmıyor. Bu aşamada Rusya'nın tutumu üzerinde dikkatlice durmak gerek. Ben Rusya'nın hala, ABD, Suudi İttifakı ve PYD ile dirsek temasını sürdürdüğünü görüyorum. Bu tavır müttefiklik anlayışına aykırıdır. Zaten Menbiç konusunda Rusya'nın ikiyüzlü davranmasını ve ABD ile anlaşarak El Bab sonrasında Menbiç önünde bir güvenlik alanına yerleşmesini unutmadık" dedi.

"Rusya, Türkiye ve İran'ı kaybeder"

Rusya'nın ABD ve YPG konusundaki tavrının önemine dikkat çeken Manaz, Suriye krizinin siyasi çözümünün kolaylaşması adına ikiyüzlü bir tavırdan kaçınılması gerektiğini söyledi. ABD'nin dünya kamuoyunun önünde Rakka'da, Deyrozor'da, EbuKemal'de tehlikeye düşen DAİŞ teröristlerini kurtardığını hatırlatan Manaz, "Bu teröristler Rusya ve Esad alanından geçip İdlib'in güneyine yerleşiyor. Fırat'ın batısına Rusya, doğusuna ABD ve PKK birbirlerine ilişmeden konumlanıyor. Bu nedenle Rusya ve Esad Yönetimi, Türkiye ve İran'a karşı ikiyüzlülüğü bırakmalıdır. Biliyoruz ki, Hizbullah'ın varlığı İsrail kadar Suriye yönetimini de tedirgin ediyor. Bu noktada Rusya'nın Türkiye'den en büyük beklentisi, bir türlü savaş gücünü kıramadığı El Nusra'yı Türkiye'nin İdlib'ten temizlemesidir. Biz de, PKK ve Nusra'nın birlikte ve aynı anda devre dışı bırakılmasını istiyoruz. Rusya Suriye'nin toprak bütünlüğü için bir risk oluşturan tüm unsurları karşısına alarak Türkiye'yle birlikte hareket ederse bu takdirde Suriye krizinin siyasi çözümü kolaylaşır. Aksi takdirde İran ve Türkiye'yi kaybeder. Rusya'nın buradaki tutumu çok önemlidir. Türkiye, hala Suriye krizinin kilidi konumundadır" şeklinde konuştu.