Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) facialar yaşanmasın diye harekete geçti

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) kurtarma çalışmalarının daha etkili olması için meslektaşlarına eğitim veriyor.

TTK İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanlığı'na bağlı kurulan ve çeşitli madencilik sanatlarından seçilen Merkez Tahlisiye İstasyonu'ndaki ekipler, yeraltı işletmelerinde degaj, patlama, ocak yangını, yoğun zehirli ve boğucu gazlar ile yüksek sıcaklık ve hararetin bulunduğu ortamların yanı sıra enkazda kalan kazazedeleri kurtarmadaki bilgi ve deneyimlerini meslektaşlarıyla paylaşıyor.

Üç günü teorik, iki günü uygulamalı olmak üzere beş gün süren eğitimlerde tahlisiye cihazı, iş güvenliği ve teknik konularının anlatımının ardından efekt sesleriyle canlandırılan panik ortamlarında tatbikatlar gerçekleştiriliyor.

Erken müdahalenin hayat kurtardığı olası kazalarda tahlisiyeciliği daha aktif kullanmak için özverili şekilde eğitimlerini sürdüren ekip, yılda yaklaşık 3 bin kişiye verdiği eğitim ve kurtarma hizmetiyle tahlisiyeciliğe önemli katkılar sağlıyor.

- "Tahlisiyecilik, gönüllülük esaslı bir iş"

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) İş Sağlığı, Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanı ve tahlisiye ekip başı Faik Ahmet Sarıalioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TTK tahlisiye ekibinin aynı zamanda yer altında çalışmasından dolayı büyük bir tecrübeye sahip olduğunu söyledi.

Tahlisiyeciliğin cesaret işi olduğunu belirten Sarıalioğlu, "Tahlisiyeciliği, ülke genelindeki yer altı madenciliğinde etkin ve aktif hale getirmeye çalışıyoruz. Bunda da epey mesafe katettik, başarılar elde ettik. Bunları yaptığımız sürece Türkiye'deki tahlisiyeciler de kendi çalıştıkları iş yerlerinde mutlak aktif bir şekilde kurtarmalara yöneleceklerdir. Bunlar için eğitimler veriyoruz, uğraşıyoruz." diye konuştu.

Sarıalioğlu, Türkiye'de eğitim verdikleri yaklaşık 120 yer altı firması olduğunu kaydederek, yer altı madenciliği için "olmazsa olmaz" unsurların başında tahlisiyeciliğin geldiğini ifade etti.

Kömür madenciliğinde gazlarla, ısıyla, ocak yangınlarıyla daha çok boğuşulduğu için tahlisiyeciye daha sık ihtiyaç duyulduğunu işaret eden Sarıalioğlu, şöyle devam etti:

"Bunun için tahlisiye cihazıyla aktif çalışacak, onunla bütünleşmiş tahlisiyecilere ihtiyacınız var. Şu anda Türkiye'de tamamen TTK'nin kendi iç yönergesinde oluşturduğu birtakım maddelerle Türkiye genelinde de bunu yapmaya çalışıyoruz. Örneğin diyoruz ki, '2 yıl yeraltı tecrübesi olacak, 3 günü teorik 2 günü pratik olmak üzere 5 gün eğitim alacak, 6 ayda bir tekrar edecek.' Fakat bunlarla ilgili şu ana kadar bir tamim yok. Tahlisiyecilik ülkemizde profesyonel değil, gönüllülük esaslı bir iş. Tahlisiyeciler aynı zamanda kendi işlerini de yapıyorlar. Yaklaşık kişi bazında yılda ortalama bin 850 kişiye yetiştirme ya da tekamül eğitimi veriyoruz. Tekamülleri 6 ayda bir yaptığımız için yıl sonu itibarıyla Türkiye genelinde 3 bine yakın kişiyi eğitmiş oluyoruz."

- "Kazalara müdahalenin en etkin zamanları ilk bir-iki saattir"

Sarıalioğlu, yer altında meydana gelen kaza veya faciada ilk müdahalenin hemen yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Yer altı madenciliğine yapacağınız en ufak bir eğitim, katkı mutlak suretle dönüş yapar. Yapacağınız eğitimler, yetiştireceğiniz iyi tahlisiyeciler olaya müdahale ettiği zaman sağ ve yaralı alacağınız insanların bir an önce alınmasına katkı yapar. Türkiye yeraltı madenciliğinde oluşacak kazalara müdahalenin en etkin zamanları ilk bir-iki saattir. Eğitimlerde çalışanlara, tahlisiyecilere ne kadar iyi katkı yapabilirsek o bir- iki saat o kadar etkin olur." değerlendirmesinde bulundu.

Eğitimlerin 5 gün sürdüğünü aktaran Sarıalioğlu, şöyle konuştu:

"Teorikte tamamen, 'Ocaktaki gazlar nedir, ocakta oluşabilecek gazların sonucunda patlamalar, yangınlar nelerdir, tozla ve yangınla mücadele nedir?' gibi iş güvenliğiyle ilgili konuları görüyorlar. Artı kullandıkları tahlisiye cihazının ne anlama geldiğini, onun parçalarının ne olduğunu, onu kullanırken ve olaylara giderken basınçlı havayı nasıl, ne kadar mesafede kullanacaklarını, ekibin nasıl hareket edeceğini gibi teknik konuları da görüyorlar. Sanal ortamda yapılan tatbikatlarda cihazla beraber bunları kullanıyorlar. Gördüklerini orada tatbik ediyorlar. 6 ayda bir yapılan tekrarlama eğitiminde ise tek günlük eğitim var. Yine bahsettiğim konular cihaz kullanılarak anlatılıyor ve tatbikatlar yaptırılıyor. Bir sanal program hazırlanıyor. Burada olduğu gibi duman tüpü kırılıyor, bazı efekt sesler veriliyor, bir yaralı kurtarma senaryosu yazılıyor ve süre tutuluyor."

- "Amacımız eğitimin kalitesini arttırmak"

Sarıalioğlu, eğitimleri vermeyi kendilerine görev saydıklarını anlatarak, meslektaşlarının kendileriyle olan irtibatlarını onların lehine çevirdiklerini ifade etti.

"Bizim için önemli olan kaza sayılarının azalmasıdır." diyen Sarıalioğlu, "Eğer bu eğitimi verdiğimiz yerlerdeki kaza sayıları azaldığı, yani tahlisiyeci ocağa girmediği sürece demek ki biz iyi bir şey yapıyoruz. İşte o bize katkı olarak geri dönüyor. Amacımız eğitimin kişi olarak sayısını arttırmak değil, eğitimin kalitesini arttırmak.Tahlisiyeci cihazını takıp ne kadar az ocağa giderse biz bunun geri dönüşünü o kadar alırız." dedi.

Tahlisiye ekibinde görevli Maden Mühendisi Mehmet Alptuğ Özer ise kaza anında bulundukları yerden olay yerine gidene kadar geçen sürenin çok değerli olduğuna dikkati çekti.

Eğitim verdikleri kişileri, bu müdahaleyi yapacak donanıma ulaştırmayı hedeflediklerini anlatan Özer, bu sayede, kazalarda yaşanan vefat olaylarını minimuma indirmiş olacaklarını da sözlerine ekledi.