Türkiye ihanetlere teslim olmayacak

Başbakan Erdoğan, "99 yıl önce modern silahların teslim alamadığı Türkiye'yi hiçbir fitne girişimi, ahlaksız saldırı, namert taarruz da teslim alamayacaktır" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 99. Yıl Dönümü nedeniyle Kordonboyu'nda düzenlenen resmi törende yaptığı konuşmada, şehadetlerinin 99. yıl dönümünde aziz Çanakkale şehitlerini bir kez daha rahmetle ve minnetle yad ettiğini vurgulayarak, 18. Mart Şehitleri Anma Günü münasebetiyle tarih boyunca vatanı için, devleti, milleti ve bayrağı için canını feda etmiş tüm aziz şehitlere Allah'tan rahmet, geride kalanlara da sabır diledi. Erdoğan, "Eğer bugün millet dua edebiliyorsa, eğer bugün millet şehitlerinin arkasından Fatiha'lar okuyabiliyorsa, eğer bugün ezan minarelerden özgürce okunabiliyorsa, biliniz ki şehitlerimizin ruhları şad olmuştur, muazzez olmuştur" diye konuştu.

Şehitlerimiz arasında ayrım yok

Anafartalar'da, Kilitbahir'de, Soğanlıdere'de Türkiye'nin 81 vilayetinden ve kardeş ülkelerden gelen şehitlerin yan yana, koyun kuyuna yattığını belirten Erdoğan, şehitliklerde Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Gürcü, Laz ve Roman gibi bir ayrım görülemeyeceğini kaydetti. Şehitliklerde, Sünni ve Alevi ayrımı, zengin ve yoksul, okumuş ve ümmi ayrımının da görülemeyeceğini ifade eden Erdoğan, şehitliklerde üniversiteye yeni başlayan gençlerin yattığını anlattı. Erdoğan, "Böyle bir ruh dünyasına sahip milletin torunlarıyız, evlatlarıyız biz. Vatanı için kanını feda edenler, birbirleri arasında ayrım yapmıyor, birbirlerine kardeş nazarıyla bakıyorsa, onların torunları da birbirleri arasında ayrım yapamaz, birbirlerine farklı nazarla bakamaz. Kim ki bir başkasını etnik kökeninden, dilinden, kültüründen dolayı tahkir ediyorsa, biliniz ki Çanakkale şehitlerini incitmektedir. Kim ki bir başkasını inançlarından, mezhebinden, manevi değerlerinden, kılık kıyafetinden, başörtüsünden, sakalından, bıyığından dolayı tahkir ediyorsa, biliniz ki o Çanakkale şehitlerinin ruhunu muazzeb etmiştir."

Türkiye ihanetlere teslim olmayacak

Başbakan Erdoğan, "Türkiye, dışarıdan teslim alınamayacağı gibi, içeriden de ihanetlere boyun eğmeyecek, ihanetlere teslim olmayacak, her türlü ihanete gereken cevabı verecek ve ihanetleri ezecek güçte bir ülkedir. Milli güvenliğimize yönelik her saldırı, karşısında Türkiye'nin iman dolu göğsü gibi serhaddini bulacaktır. Çanakkale'nin aziz şehitlerinin torunları olarak istiklalimizden, istikbalimizden, özgürlüğümüzden hiçbir şekilde taviz vermeyiz ve vermeyeceğiz" dedi.

Çanakkale geçilmeyecektir

99 yıl önce bugün donanmalar, zırhlı gemiler, torpidolar, toplar, mitralyözler hatta uçakların milletin imanlı evlatlarının kahramanlığı karşısında silinip gittiğini ifade eden Erdoğan, "O modern silahların teslim alamadığı Türkiye'yi hiçbir fitne girişimi, ahlaksız saldırı, namert taarruz da teslim alamayacaktır. Türkiye üzerine hesapları olanlar bilsin ki, Çanakkale 99 yıl önce geçilmemiştir, bugün de yarın da geçilemeyecektir. Milletimizin imanı ve kardeşliği, Çanakkale ruhunun çiğnenmesine asla müsaade etmeyecektir" diye konuştu.

Rahmetle, minnetle yad ediyorum

Erdoğan, Çanakkale şehitleriyle gurur duyduklarını, böyle kahraman bir neslin ahfadı olmanın iftiharını yaşadıklarını kaydederek, 77 milyonun buradaki manzarayı görmesini, şehitlikleri ziyaret etmesini, buradaki manzarayı özümsemesini yürekten arzuladıklarını vurguladı. Başbakan Erdoğan, "Çanakkale şehitlerimizi, onlarla birlikte tüm aziz şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere rahmetle, minnetle yad ediyorum. Çanakkale Deniz Zaferimizin 99. yıl dönümünün hayırlı olmasını diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

Bu fitne bitsin diye mücadele veriyoruz

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bir yandan şehitlerimizi anarken, yakınlarına karşı görevimizi yapmaya çalışırken, bir yandan da 'bu fitne bitsin, genç insanlar ölmesin' diye mücadele veriyoruz" dedi. Özel uçakla Van'a gelen Başbakan Yardımcısı Atalay, Vali Aydın Nezih Doğan, İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan ve diğer yetkililer tarafından karşılandı. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümü dolayısıyla şehit yakınları ve gaziler onuruna verilen yemekte konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, bütün şehitleri rahmetle yad ettiğini söyledi.

Şehitlerimize çok şey borçluyuz

Ülkenin, şehitlere çok şey borçlu olduğunu belirten Atalay, şöyle konuştu: "Dinimizde, geleneğimizde hiçbir şeyle mukayese edilemeyecek yerleri var. Onlar, o yüce makama sahipler. Millet olarak, devlet olarak onlara daima minnet duyuyoruz. Yapabildiğimiz onların hatırasını yad etmek ve onların yakınlarının devletin güvencesi altında hayatlarını iyi geçirmesini sağlamak. Ülkemizde, özellikle toplumumuzda, geleneğimizde yerleri çok fazla. Şehitlerimizle ilgili bir günümüz ve haftamız var. Bu aynı zamanda şehitleri anma haftamız. Bütün illerimizde, ülkemizin her köşesinde şehitlikler ziyaret ediliyor, şehit ailelerimizle bir araya geliniyor ve onların hatıraları yad ediliyor. Sabahleyin Çanakkale'deydim. Çanakkale ülkemizin bir ucunda, Van diğer ucunda. Ben de şehitler gününü sizin aranızda kutlamak istedim. Şehit yakınlarını büyük bir saygıyla selamlıyoruz. Onlar bize, devlete emanetler. Hepimiz onların yanındayız." Hükümetin, şehit yakınlarını nasıl rahat ettirebileceği yönünde ciddi düzenlemeler yaptığına değinen Atalay, İçişleri Bakanlığı döneminde de bu yönde büyük gayret sarf ettiklerini dile getirdi.

Hasret giderme, kaynaşma günü

Bugünün bir araya gelme, hasret giderme, kaynaşma günü olduğunu dile getiren Atalay, Van'da şehit aileleri ile şehitlerin anısını yaşamak ve bugünü kutlamanın farklı bir duygu olduğunu belirtti. Atalay, Çanakkale'nin şehitler gününün sembolü olduğunu ve Çanakkale'yi, Gelibolu yarımadasını hükümetleri döneminde ciddi bir şekilde ele aldıklarını vurgulayarak, İngiliz, Fransız ve Yeni Zelandalıların Gelibolu'daki kendi şehitliklerinde güzel düzenlemeler yaptığını, kendilerinin de Gelibolu'yu, şehitleri daha rahat anacakları, çocukların ibret alacağı bir tarihi vesikaya dönüştürdüğünü kaydetti.

Çözüm süreci

Atalay, çözüm sürecinin de bu kapsamda ele alınması gerektiğine işaret ederek, "Bu bir, bir buçuk yıl içinde çözüm süreci dediğimiz işte bu. İnsanlar korkuyla, endişeyle beklemiyor. Bunu sürekli hale getirmekte bölge insanına çok büyük görev düşüyor. Özellikle Kürt kardeşlerimize çok büyük görev düşüyor. Bu güzel ülkede birlik bütünlük içinde, fitneden uzak hayatımızı sürdürelim" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Atalay, konuşmasının ardından üç şehit yakınına devlet övünç madalyalarını takdim ederek, beratlarını verdi.

Ala: Yanlışı olan varsa cezalandırılır

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Berkin Elvan'ın ölümünün ardından çıkan olaylarda bir polisin kaskıyla göstericilerden birini darp ettiği iddiasıyla ilgili konuştu. Ala, "Yanlış yapan varsa gereğini yaparız" dedi. İçişleri Bakanı Efkan Ala, Berkin Elvan'ın ölümünün ardından çıkan olaylarda bir polisin kaskıyla göstericilerden birini darp ettiği iddiasıyla ilgili konuştu.Ala şunları söyledi: "Şu ana kadar Türkiye genelinde takdire şayan güvenlik hizmeti sunuyoruz ama her zaman yanlış yapanlar, eksik yapanlar olabilir. Biz ilkemizi ortaya koymuşuzdur. İyi yapanları, çok daha iyi yapanları ödüllendiririz. Eksik yapanların, yanlış yapanların gereğini yaparız ama herkesin ne yapacağı bellidir. Bu spesifik konuda da inceleme, soruşturma başlatılmıştır. Orada eksiği, yanlışı olan varsa cezalandırılır, yoksa bu da kamuoyuyla paylaşılır."

Cemaat tabanı CHP'ye karşı

Araştırma şirketi sahibi Adil Gür, seçim öncesi AK Parti'ye karşı CHP ile Cemaat'in yakınlaşmasından, Cemaat'in tabanının da rahatsız olduğunu söyledi. Adil Gür, yerel seçim öncesi AK Parti iktidarını devirmek için Cemaat'le CHP'nin yakınlaşmasına yönelik açıklamalarda bulundu. Cemaat'in oyunun Türkiye genelinde yüzde 2'yi geçmeyeceğini vurgulayan Gül, "Cemaat'in tabanı da bu yakınlaşmdan rahatsız" dedi. Adil Gür özetle şunları söyledi: "Cemaatlerin genel oyu Türkiye'de yüzde 6 civarında. Gülen cemaatinin ise taşıdığı oy potansiyeli yüzde 1 veya yüzde 2. Kesinlikle yüzde 4 değil. Ayrıca, MHP Cemaat'e daha mesafeli, CHP gibi değil. Bu CHP'nin tabanını olduğu gibi Cemaat'in tabanını da etkiler. Cemaat'in tabanında da rahatsız olanlar var bu yakınlaşmadan"

Sorunlar milli iradeyle çözülmeli

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Çözümü milli iradeyle yapmaya gerek vardır. Bunun dışındaki sosyal hareketlilikler, sandıkla sokak arasında gençlerimizi bir sarkaç gibi sallamaya hiç gerek yoktur" dedi. Seçim çalışmaları kapsamında geldiği Ordu'da partililerce karşılanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha sonra İkizce ilçesine geçerek burada halka hitap etti. Bahçeli konuşmasında, 17 Aralık operasyonu ve sonrasına değinerek, "Bu süreç hala tartışılıyor. Sayın Başbakan her yerde bunu reddediyor ama gerekli tedbirleri de almak istemiyor. İki kelime üzerinde bir savunma kurmuş, 'bu bana komplodur, bu bana montajdır'. Peki bunun aslı nedir sayın Recep Tayyip Erdoğan? 92 günden bu yana muhalefeti iktidarı, Türkiye'yi tek gündem haline getirmiş bunu tartışıyor" diye konuştu.