Türkiye Hafter’in yoluna taş koydu

Libya’da piyon Halife Hafter tarafından esir alınan 6 Türk denizcisinin 24 saatte serbest bırakılmasının ardındaki sır perdesi aralandı. Türkiye’nin seçkin birliklerinin ülkeye hareket etmesiyle Hafter’in çatışmayı göze alamayarak denizcileri bıraktığı öğrenildi.

KORAY TAŞDEMİR

Libya'da başkent Trablus'u ele geçirmek için başlattığı saldırıda kritik Giryan kentini kaybetmesinin ardından Türkiye'ye sataşan Halife Hafterş, 6 Türk vatandaşını alıkoyarak, Türkiye’ye yönelik küstah açıklamalarda bulunmuştu. Ancak Türk makamlarının sert uyarıları ve alınan bazı askeri kararların ardından Hafter güçleri, Türk vatandaşlarını 24 saatten kısa sürede serbest bırakmak zorunda kaldı.

Hafter’in planına balta vuruldu

Hafter’in Türkiye’yi tehdit edip 6 Türk denizciyi rehin alması ve 24 saatte yaşanılan sır perde aralandı. Hafter’in Trablusgarp’ı almak üzereyken Türkiye’nin Libya’nın meşru hükümetiyle yaptığı anlaşmalar sayesinde ülkeye gönderdiği askeri destek Hater’in amaçlarına balta vurdu. 6 denizcinin alıkonulmasının ardından Türk ordusunun seçkin birliklerinin Libya’ya doğru harekete geçmesi, Hafter ve destekçileri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Mısır ve Suudi Arabistan’ın Türkiye ile çatışmayı göze alamayarak rehineleri salıverildi.

Bordo bereliler ve SAT’lar harekete geçti

Alınan bilgiye göre, Türk vatandaşlarının Libya’da rehin alındığı öğrenilince ve emir komuta zinciri içerisinde ordusunun çok özel birliklerine savaş için emir verildi. Bordo bereliler ile Türk denizciliğinin yüz akı olan ve SAT komandolar harekete geçti.

Kıbrıs’tan sonra ilk kez

Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde ilk kez deniz aşırı bir ülkeye askeri hareket düzenleyecekti. Bu askeri harekât, Kıbrıs Barış Harekatı gibi değil nokta operasyonu yapılacak ve teröristler etkisiz hale getirilerek Libya adaletine teslim edilecekti.

Türkiye ile çatışmayı göze alamadılar

Bordo bereliler ve SAT komandolarının uçar ve yüzer araçlarla Libya’ya doğru yola çıkması Doğu Akdeniz’de bulunan ülkelerin askeri radarları tarafından tespit edildi. Hareketlilikten ilk Mısır’ın sonrasında ise Bahreyn ve Suudi Arabistan haberdar oldu. Bu ülkelere BAE de dâhil olarak bir dörtlü toplantı yaptığı öğrenildi. Türkiye’ye Libya’da askeri karşılık vermek istediler. Ancak uzun süre yapılan müzakerenin ardından buna cesaret edemediler.

Namlular Hafter’e çevrildi

Türk askerinin Libya karasularına adım atmak üzereyken Türk savaş gemilerinin de namluları Hafter’in unsurlarına çevrildi. Türkiye Hafter unsurlarını nokta operasyonuyla alıp Libya’nın meşru hükümetine teslim edecekti. Ancak Türkiye’yle çatışmayı göze alamayan devletler Hafter’e emir verdi ve Türk vatandaşları serbest bırakıldı.

Türkiye bir İHA, 21 kirpi gönderdi

Milat Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü gazeteci yazar Erdal Şimşek, Hafter’in Türkiye’ye düşman olmasının ardındaki yatan gerekçeleri kendi YouTube kanalında analiz etti. Şimşek, şunları kaydetti: “Halife Hafter, bir terör örgütün başı. Libya devleti ayrı bir devlet ve BM tarafından Libya’daki koalisyon gücü tanınıyor. Bütün ticaret o hükümet ile yapılıyor. Türkiye de o hükümet ile askeri anlaşmalar yapmıştı ve Hafter’in meşru Libya hükümetine saldıracağı öğrenilince Libya hükümeti Türkiye’den askeri savunma araçları istedi. Türkiye bir İHA, 21 de askeri zırhlı araç kirpileri gönderdi. Bir İHA ile 21 kirpi savaşın kaderini değiştirdi. Trablusgarb’ı işgal edip ülkeyi ele geçirmek isteyen Hafter elindeki en stratejik kentten oldu ve askeri bütün ağır silahlarını bırakıp kaçtı. O kaçıştan sonra ortaya çıktı ki ABD, üçüncü ülkeye satışları yasak olan en sofistike silahları ve füzeleri bu terör örgütüne vermiş. Hafter Türkiye’nin vediği İHA ve zırhlı araçlar sayesinde savaşın kaderinin değiştiğini öğrenince, Türkiye’ye düşman kesildi.”

Doğu Akdeniz güvenliği Libya’dan başlıyor

“Türkiye’nin Libya’da ne işi var” diyenlere cevap veren Şimşek, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ilan ettiği ve hakkı olan münhasır ekonomik bölgesinin güvenliğini sağlayabilmesi için bu karasuların güvenliğinin sağlanması gerekiyor” dedi. Şimşek, “Terörden beslenen ve terörizmle Orta Doğu’ya düzen vermeye çalışan Birleşik Arap Emirlikleri’nin kontrolünde olan bir teröristin egemen olduğu bir Libya’dansa tek Libya’yı savunan meşru hükümetin yanında yer almak en doğrusu” diye konuştu.