HABER: ÖZLEM DOĞAN
Batı’nın Osmanlı’dan beri sürdürdüğü Türkiye düşmanlığı devam ediyor. Özellikle son yirmi yıldır Cumhurbaşkanı Erdoğan’la her alanda etkin konuma gelen Türkiye’nin yükselişi Avrupa’yı sarsıyor. Türkiye’nin önünü kesmek için hamlelerini sıklaştıran Batı, Erdoğan’ı durdurmak için yerli işbirlikçileriyle iş birliği yapıyor, fonluyor, her türlü imkânı sağlıyor. Türkiye’nin bilhassa savunma sanayindeki başarısını ve bağımlılıktan kurtulmasını hazmedemeyen ülkelerin başında gelen İngiltere’nin The Economist dergisiyle eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef göstermesi dikkat çekti. Seçimlerin yaklaştığı Türkiye’nin iç siyasetine yönelik kaos açıklamaları yapan Batı’nın saldırgan tutumunu Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saynur Derman ve Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger Milat Gazetesine değerlendirdi.
TÜRKİYE ABD’Yİ DİNLEMİYORJohn Bolton’un iddia ettiği gibi Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasının söz konusu olamayacağını ifade eden Prof. Dr. Saynur Derman, “Türkiye NATO’nun en eski katılımcı ülkelerinden biri ve her operasyonda başarılı bir şekilde yer aldı. Batı Erdoğan karşıtlığında birleşti çünkü Türkiye ABD’nin istediklerini yapmıyor. Oysa ABD Türkiye’yi Yunanistan gibi yönetmek istiyor. Örneğin Amerika ne derse Miçotakis onu yerine getiriyor. Türkiye’yi ABD’ye mahkûm kılmamak adına adım atan Menderes’in yargılanma döneminde Sovyetlerle iş birliği de vardır. Şu an Türkiye de Rusya ile yakınlaştı. Aslında bunun da sorumlusu ABD, çünkü Türkiye’nin parasını ödediği uçakları dahi vermedi. Bununla birlikte Avrupa’da yetkili makamların izin verdiği insanlar da dini değerlere saldırı yaparken Türkiye büyükelçiliğinin önünü seçiyor” dedi.
SON YİRMİ YILDIR BAĞIMSIZ POLİTİKABatı’yla birlikte birtakım ülkelerin de Türkiye’deki seçimleri yönlendirme ve dolaylı müdahale amacı taşıdığını kaydeden Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, “Batı, başka ülkelerdeki seçimlere de bu şekilde müdahale etmeye çalışıyor. Tabi burada esas olan seçime katılan halkın iradesidir. Fakat Batı medyasının kasıtlı haberlerinin dış kamuoyunda Türkiye’ye yönelik negatif imajın yaygınlaşmasına etkisi olacağı açık. Son yirmi yıldır Türkiye bağımsız bir dış politika oluşturma gayreti içine girdi ve önemli bir mesafe aldı. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya ve hinterlandı büyük güçlerin arasında bulunduğu bir tampon bölge durumunda. Burada Türkiye’nin öne çıkması hakimiyet kurmak isteyen güçlerin dikkatini çekiyor. Türkiye Batı ittifakının bir parçası ama ulusal çıkarlar çerçevesinde son yirmi yılda birtakım projeler içerisine girdi ve bu coğrafyayı derin şekilde etkiledi” diye konuştu.
DIŞ POLİTİKADA TÜM DENGELERİ DEĞİŞTİRİYORBatı’nın Türkiye’de kendi sözünden çıkmayan siyasi bir yapılanmanın iş başına gelmesi için çaba gösterdiğini belirten Ülger sözlerini şöyle noktaladı: “Rusya Türkiye’yi Batı ittifakı içerisinde kendisiyle yakın iş birliği yaptığı ülke konumunda tutmak istiyor. Batı da ‘Türkiye’yi kaybediyoruz’ şeklinde haberler yapıyor. Arap coğrafyasında da Erdoğan lehine bir kamuoyu görüyoruz. Ama Arap yönetimleri seçimle iş başına gelen Türkiye modelinin örnek olmasını istemiyor. Türkiye üzerinde ağırlıklı olarak durulmasının sebebi Türkiye’nin dış politika tercihinin tüm dengeleri değiştirecek olması. Bu yüzden Erdoğan karşıtı güçlere fayda sağlayacak bir genel stratejiye uygun hareket ediyorlar.”