Türkiye akan kanı durdurdu

İdlib’de sağlanan ateşkesle Türkiye, sahadaki başarısını masaya yansıttı. Akan kanın durmasının en çok mültecileri sevindirdiğini söyleyen uzmanlar, “Yine de temkinli olmalıyız” dedi.

Özlem DOĞAN

MOSKOVA'da sağlanan mutabakat çerçevesinde, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes yürürlüğe girdi. Moskova'da varılan anlaşmanın detaylarında, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler, 6 Mart 2020 saat 00.01’den itibaren durdurulacak", "M4 kara yolunun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esaslar, Türkiye ve Rusya savunma bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacak" ve "Türk ve Rus devriyeleri, 15 Martta M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 kilometre batısı) Ain Al Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacak" maddeleri yer almıştı. Türkiye- Rusya arasında varılan mutabakatın sahaya yansımalarını Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bora Bayraktar ve Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Dr. Furkan Kaya Milat’a değerlendirdi.

Sahadaki kazanımlar masaya da yansıdı

Bölgedeki insanlık dramına son verip ateşkesi sağlamak noktasında ateşkes kararının önemli olduğunu kaydeden Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Furkan Kaya, “Tam anlamıyla bir barıştan söz edemesek de alınan kararların pansuman tedbirler olduğunu söyleyebiliriz. TSK’nın sahadaki kazanımları masaya da yansıdı. Fakat Rusya’nın Esed’e olan desteğinin devam edip etmeyeceği de önemli. Esed, Suriye'de genel seçimin 13 Nisan'da düzenleneceğini duyurdu. Bu şekilde zaman kazanmaya çalışıyor. Ayrıca toplantıdan bir gün önce Esed, Türkiye’ye methiyeler düzdü. Fakat yaşananlar ortada olduğu için Türkiye, Esed’e güvenerek adım atmaz” ifadelerini kullandı.

İsrail ittifakına dikkat!

Sürecin çok aşamalı seyrettiğini belirten Kaya, “Rusya İran’a patronluk taslamaya çalışıyor. Diğer yandan İsrail özellikle hem Rusya hem ABD ile olumlu ilişkiler yürütüyor. İsrail Suriye’nin kuzeyinde Kuzey Irak’ı da içine alacak şekilde PYD’nin kontrolünde bir Kürt garnizon devleti yani ikinci İsrail’in kurulması noktasında iki tarafa da baskı yapıyor ve kabul ettirmiş gibi görünüyor” dedi.

Mülteciler için umut ışığı doğdu

İmzalanan mutabakatın Türkiye’nin istediği ideal koşulları içermese de bir ateşkes sağladığını ifade eden Ortadoğu Uzmanı Gazeteci Yazar Bora Bayraktar ise alınan kararların en çok mültecileri sevindirdiğini kaydetti. Bayraktar, “Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığının meşruiyetinin karşı taraf tarafından kabul edilmesi, mültecilerin Türkiye sınırlarına gelmeden İdlib sınırları içerisinde barındırılabilecek bir koşul oluşturulması son derece olumlu. Fakat Türkiye ve onun desteklediği M4 ve M5 karayolarının batısında ve kuzeyinde kalmış olması alan kaybına işaret ediyor. Bu bir soru işareti olarak aklımızda kalabilir. Ayrıca Rusya ve desteklediği rejimin bu ateşkese ne kadar uyacağı takip etmemiz gereken bir konu” şeklinde konuştu.

Müttefiklerin ikiyüzlülüğünü gördük

Maksimum hedeflere ulaşılamadığını yine de yeterli ve geçerli bir mutabakat sağlandığını vurgulayan Bayraktar, “Tırmanan gerginliğin durmuş olması, Türkiye ve Rusya’nın çatışma ihtimalinin şu an için ortadan kalkmış olması diyaloğun devam ediyor olması Türkiye açısından pozitif gelişmeler. Türkiye’nin müttefiki kabul ettiğimiz ülkelerin tamamen seyirci kaldığını, herhangi bir kriz ve çatışma durumunda Türkiye’yi yalnız bırakacaklarını görmüş bulunuyoruz. Bu yüzden ateşkes olumlu değerlendirilebilir fakat temkinli olmak gerekiyor” diye konuştu.