Türk Toraks Derneği, akciğer kanserinde erken teşhisin önemine dikkati çekti

Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cantürk Taşçı, akciğer kanserinde erken tanının önemine dikkati çekerek, kronik öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kan tükürme, yorgunluk ve halsizlik, iştah kaybı ve kilo kaybı yaşayanların sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini bildirdi.

Türk Toraks Derneği "Dünya Akciğer Kanseri Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cantürk Taşçı ile Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel'in akciğer kanserine ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.

Prof. Dr. Taşçı, akciğer kanserinin her yıl dünya genelinde birçok insanı etkileyerek ölümlere neden olduğunu belirterek, bunun son zamanlarda önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade etti.

Sağlık bilincini artırmak, erken tanı ve bilimsel araştırmaların önemini vurgulamak amacıyla 2012 yılında 1 Ağustos'un "Dünya Akciğer Kanseri Günü" olarak belirlendiğini aktaran Taşçı, şunları kaydetti:

"Akciğer kanseri, akciğerlerde kötü huylu tümörlerin oluşturduğu bir kanser türüdür. Sigara içmek, en yaygın risk faktörü olarak bilinmekle birlikte sigara içmeyenlerde de görülebilir. Hava kirliliği, genetik yatkınlık, asbest ve radon maruziyeti ve bazı mesleklerdeki zararlı kimyasallar da riski artırabilir. Erken evrelerde yakalanmadığı takdirde akciğer kanseri diğer organlara metastaz yaparak tedavi şansını azaltır."

Prof. Dr. Taşçı, erken teşhisin akciğer kanserinde tedavi şansını artıran en önemli faktörlerden biri olduğunu vurgulayarak, risk altında olanlar, yaş, sigara içme geçmişi ile meslek gibi faktörler göz önüne alınıp bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

Erken teşhis ve tedavi ile kanserli hücrelerin yayılımının engellendiğini, böylece hastalıktan tamamen kurtulma şansının artığını belirten Taşçı, "Akciğer kanseri başlangıçta sessiz belirtilerle seyredebilir. Ancak hastalık ilerledikçe belirtiler şiddetlenebilir. Bazı yaygın belirtileri kronik öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kan tükürme, yorgunluk ve halsizlik, iştah kaybı ve kilo kaybıdır. Herhangi bir belirti fark edildiğinde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Erken teşhis ve bilimsel araştırmalar büyük önem taşıyor"

Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel de akciğer kanseri tedavisinde kullanılan yöntemlerin, hastalığın türü, evresi ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere göre belirlendiği belirtti.

Tedavi yöntemlerinin cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler (akıllı ilaç), immünoterapi (bağışıklık sistemini güçlendirici tedavi) olduğuna dikkati çeken Göksel, tedavi sürecinde hastaların psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyacının olduğunu vurguladı.

Göksel, akciğer kanserinden korunmak için sağlıklı yaşam tarzını benimsemenin büyük önem taşıdığına işaret etti.

Akciğer kanseriyle mücadelede erken teşhis ve bilimsel araştırmaların büyük önem taşıdığını bildiren Göksel, "Sağlıklı yaşam tarzını benimsemek, sevdiklerimizi ve toplumumuzu bu tehlikeli hastalıktan korumak için atabileceğimiz önemli adımlardır. Unutmayın ki farkındalık, erken teşhis ve sağlıklı yaşam tarzı, akciğer kanseri gibi ölümcül hastalıklarla mücadelede büyük bir rol oynamaktadır." ifadelerini kullandı.