Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Şam rejiminin Türk ordusunu hedef alan saldırılarının ardından Türkiye'nin bölgeye askeri yığınak yaptığını aktarıyor.
Ajans, İdlib-Halep arasındaki hatta rejim mevzilerine füze fırlatan Türk askerlerinin fotoğrafını dünyaya servis etti.
AP ayrıca, İdlib yakınlarındaki Binniş Köyü'nde yaşayanların Türk askerini Türk bayraklarıyla karşıladığı fotoğrafları geçti.
Köylülerden bazılarının askerlerle selfie çektiği, bazılarının ise şehit olan Türk askerlerinin fotoğraflarını taşıdığı görüldü.
Halep'in batısında vurulan helikopterle ilgili detaylar da ortaya çıkıyor. Suriye resmi medyasına konuşan bir askeri yetkili, helikopterin 'düşman roketi'yle vurulduğunu söyledi.
Helikopterin düştüğünü itiraf eden yetkili, içindeki pilotların da öldüğünü aktardı. Ölen pilotların fotoğrafları, muhaliflere yakın sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor.
Rejimin Hama askeri havaalanından kalkan bir savaş uçağının kulenin helikopterin düşürülmesiyle ilgili uyarısı üzerine piste geri döndüğünü bildirdi.
Hafta başında da yine bir rejim helikopteri muhaliflerin füzeli saldırısına hedef olmuş ve alevler saçarak Nayrab köyü yakınlarında düşmüştü.
Şam rejimi, muhaliflerin bulunduğu bölgelere varil bombası atmak için genellikle helikopterlerini yıllardır kullanıyor.
Rejimin ve Rusya'nın saldırılarından Türkiye sınırına kaçan sivillerin barındığı kamplar ise, akşam saatlerinde topçu ateşlerine hedef oldu.
Muhalif kaynaklar, Esad rejiminin top atışları yaptığı Sarmada kampınınn Türkiye sınırına altı kilometre uzaklıkta olduğunu bildiriyor.
AP ayrıca, onbinlerce Suriyeli sivilin barındığı karlı kaplı kampların fotoğraflarını da geçti. Ajans, dondurucu soğuk altında birçok sivilin dışarıda veya ağaçların altında uyuduğunu belirtiyor.
Birleşmiş Milletler ise, İdlib'de son üç ayda 830 binden fazla kişinin, son üç günde ise 143 bin kişinin yerinden edildiğini duyurdu.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, evlerini terketmek zorunda kalanların yüzde 80'den fazlasını kadınların ve çocukların oluşturduğunu vurguluyor.
BM yetkilisinin verdiği bilgiye göre, bu hafta İdlib ve Halep'te 72 hastane ve sağlık merkezi saldırılar nedeniyle servis dışı kaldı.
BM Güvenlik Konseyi üyesi dört Avrupa Birliği ülkesi Belçika, Estonya, Fransa ve Almanya ile konseyin eski üyelerinden Polonya tarafından yapılan ortak açıklamada ise, İdlib'de dokuz yıllık iç savaşın en büyük felaketlerden birinin yaşandığı belirtildi.
Açıklamada, geçen sene nisan ayından beri 1700'den fazla sivilinin çatışmalar nedeniyle hayatını kaybettiği kaydedildi.
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor.
İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. Rusya ve İran'ın desteklediği Esad rejimi, İdlib'e saldırılarını son dönemde artırdı.
Mayıs 2019'da kara operasyonuna girişen rejim ve destekçileri, bu tarihten itibaren Kefrenbude, Han Şeyhun, Maraatinüman, Serakib gibi büyük ilçelerin yanı sıra İdlib'in güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi yoğun topçu ve hava saldırılarıyla ele geçirdi.
Reuters haber ajansı ise, ABD'li yetkililerin Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemiyle ilgili yeni açıklamalar yaptığını bildiriyor.
Ajansa konuşan yetkililer, Suriye'de yükselen tansiyona rağmen Ankara ve Moskova'nın füze planında herhangi bir sarsıntı gerçekleşmesinin pek mümkün görünmediğini söylüyor.
Dokuzuncu yılını doldurmak üzere olan iç savaşta, en tehlikeli karşılaşma da bu hafta gerçekleşti.
Suriye'nin kuzeyinde devriyeye çıkan ABD askerleri, Rus bayrakları da bulunan sivil giyimli rejim unsurları tarafından durdurulunca çatışma çıktı. Amerikan savaş uçakları, iki rejim noktasını bombaladı.
15 Mart 2011 tarihinde Esad rejimine karşı gösterilerle başlayan Suriye'deki çalkantı, kısa sürede iç savaşa dönüştü.
Aradan geçen yaklaşık 10 yılda 1 milyondan fazla sivil yaşamını yitirdi.
22 milyon nüfusu olan ülkenin neredeyse yarısı Suriye'den ayrılmak zorunda kaldı.
Rusya'nın 2015 yılında sahaya inerek destek vermeye başladığı Beşar Esad rejimi, halihazırda ülkenin büyük çoğunluğunda kontrolü sağlamış durumda.