Atalay, konfederasyona bağlı sendikaların temsilcileriyle Yol-İş’e ait otelde toplantı yaptı.
Buradaki konuşmasında, Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Atalay, yabancı sermayeye ve özel sektöre karşı olmadıklarını dile getirdi.
Türkiye’nin 100 yıldan bu yana tankları Almanya’dan aldığını belirten Atalay, şöyle devam etti:
“Hatta öyle bir noktaya geldi ki Almanlar bundan 15 sene evvel tankları terörle mücadelede kullandırmadı. Bize, ‘kullanamazsınız benim tanklarımı.’ dedi. Biz orada obüs topları yapıyoruz. Mükemmel toplar ama satma imkanımız yok, patenti yok elimizde. Yabancı sermaye, özel sektör gelsin para yatırsın, beraber yapalım ama benim tek talebim, yüzde 51’i, altın hisse, söz ve yetki bizde olsun. Kimde olsun? Milli Savunma Bakanlığında, devlette olsun. İşçi de Milli Savunma Bakanlığının personeli olsun. İşçinin talebi de benim talebim de bu. Doğrusu da bu.”
Atalay, şunları kaydetti:
“Tanka ihtiyacımız var mı? Var. Bir an evvel, bu şartnameyi açıklasınlar. Katar’dır, BMC’dir kimse gelip 40 tanesini bizim fabrikada yapsın, geri kalan 200 tanesini kendi fabrikasında yapsın. Biz tank palette kendi işimizi yapmaya devam edelim. Bu Türkiye’nin, Türk-İş’in, Türk Harb-İş’in talebi. Doğrusu da bu. Sayın Cumhurbaşkanı da ifadesinde, ‘işçiye bir zarar gelmeyecek, bir sıkıntı yok, yetki bizde.’ diyor ama bununla ilgili şartnameyi görmek istiyoruz. Özü şu, yüzde 51’i Milli Savunma Bakanlığında olsun, yetki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde olsun, yüzde 49’una yabancı sermaye gelirse gelsin, işçi de bakanlığın personeli olsun. Ülke de işçi de Harb-İş üyeleri de Sakarya’da çalışanlar da bunu bekliyor.”