Türk bilim insanları, dünya genelinde 50 bin kişinin ölümüne yol açan koronavirüse karşı ilaç geliştirmek için gece gündüz çalışıyor. Buna ilişkin yürütülen 7 farklı proje, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı sanal konferansta masaya yatırıldı. ‘Kovid-19 Platformu’ çatısı altında buluşan hekimler, Aşı ve İlaç Geliştirme Sanal Konferansı’nda çözüm yollarını tartıştı. Konferansta konuşan Bakan Varank, devletin tüm kaynaklarının bu iş için kullanılabileceğini belirterek araştırmacılara tam destek verdi. Tarihi bir dönemden geçildiğini ve tüm dünya ülkelerinin sözkonusu salgını kökten çözmeye odaklandığını hatırlatan Varank, şu mesajları verdi:
FARKLI BİR DÜNYADAYIZ
“Tüm insanlığın beklentisi, bu salgının sona ermesi ve bilimsel çözümlerin ortaya çıkması. Maalesef, uluslararası kuruluşlar şu ana kadar salgın konusunda işlevsiz kaldı. Küresel çalışmalara öncülük ve koordine etmede elini taşın altına koyamadılar. Hatta temel sağlık ihtiyaçları açısından durumu görece kötü ülkelerin, üyesi oldukları birlikler tarafından yalnız bırakıldıklarını görüyoruz. Evet, birkaç ay öncesinden çok farklı bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Aşı ve ilaç geliştirme projelerindeki temel araştırmalara TÜBİTAK liderlik ediyor. Bu alanda ilk toplantı, virüs Çin sınırları içindeyken yapılmıştı. Ülkemizde aşı ve ilaç konusunda çok önemli yetkinlikler bulunuyor.”
7 FARKLI PROJE VAR
“Sürecin en hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebilmesi için TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsünün koordinasyonunda Kovid-19 alt platformu kurduk. Hocalarımızın devam eden projelerinden bu virüse karşı dönüştürülebilecek olanlar ve çok hızlı bir şekilde netice alabileceğimiz yenilikçi yaklaşımlar belirlendi. Kovid-19 Platformu altında 7 farklı aşı projesi ile hem kimyasal hem de biyoteknolojik yöntemlerin uygulanacağı 7 farklı ilaç geliştirme projesi yer alıyor. Akademisyenlerimiz projelerini dünyada eşine az rastlanır bir şekilde çok kısa bir sürede dönüştürerek devreye aldılar. Bu ulvi amaç için 24 üniversite, 8 kamu Ar-Ge birimi ve 8 özel sektör kuruluşundan yüzlerce araştırmacı üstün bir gayretle çalışıyor.”
HER YÖNTEM DENENECEK
“Yetenekler ve kabiliyetler tek bir hedefe odaklandı. Her türlü yöntem denenecek. Yapılacak projelerle aşı ve ilaçların deney hayvanlarında etkinlik ve toksisite analizleri tamamlanacak. Sonraki aşamada tüm sonuçlar, ivedilikle klinik denemelerin yapılabilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına aktarılacak. Gerekirse bakanlığımızın tüm kaynaklarını bu iş için kullanmamızın önünde hiçbir engel yok. Yeter ki netice alalım, en kısa sürede sonuca ulaşalım. Biz burada yeni araştırma altyapısı kurmuyoruz, var olan altyapılarımızda en verimli şekilde birlikte çalışarak sonuca ulaşmak istiyoruz.” Konferansta TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da “Şu an 216 araştırmacımızın yer aldığı 14 aşı ve ilaç geliştirme projesi yürürlükte. Savunma sanayimizde olduğu gibi yerli ve milli teknolojilerimizle sağlıkta aşı ve ilaç alanında da başarı elde edeceğiz” diye konuştu.
Koronavirüs tedavisi üzerinde çalışma yürüten Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı, “Bilimsel verilere göre şu an elimizdeki en etkili tedavi ile karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyorum” dedi. Sanal konferansta Bakan Varank’ın sorusu üzerine söz alan Ovalı, “Aslında bu çok klasik bir tedavi, gerçekten işe yarayabilir. Ama yüzde 100 mü, bu sorunun cevabını önümüzdeki birkaç haftada verebileceğim” ifadelerini kullandı. ‘Konvelsan plazma’ adını verdikleri tedavi yönteminin çok kısa sürede insanların hayatına dokunabileceği müjdesi veren Ovalı, şunları söyledi: “Konvelsan plazma dediğimiz şey, bağışık insanların kanının diğer insanların tedavisi için kullanılması. Bu metot, EBOLA verisine baktığımız zaman etkili oldu ve emniyetli olduğunu görüyoruz. İnfluenza çalışmalarında aynı sonuçları görüyoruz. H1N1 verileri de aynı şekilde emniyetli ve etkili olduğunu gösteriyor. SARS ve MERS verisi özellikle erken kullanımda etkili ve emniyetli olduğunu gösteriyor. Ve son olarak da Kovid-19’da yapılan çalışmalar ileri seviyedeki hastalarda dahi etkin ve emniyetli olduğunu gösteriyor.”
Yeni Şafak