TÜREB 2. Çeyrek Değerlendirme Toplantısı ve 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK) Tanıtım Toplantısı, İstanbul'da bir otelde gerçekleştirildi.
Erden, buradaki konuşmasında, Türkiye'de rüzgar sektöründe daha önce verilen kapasitelerin neredeyse tamamının gerçekleştirilmiş olması sebebiyle bu yılın ilk 3 ayında yalnızca 55 megavatlık, son iki ayda ise 150 megavatlık yeni kurulum yapıldığını kaydetti.
Yeni kurulum oranlarında artış beklediklerini aktaran Erden, "Türkiye'de şu anda ön lisansını almış ve önümüzdeki aylarda alması beklenen yaklaşık 25 bin megavatlık yeni rüzgar kapasitesi mevcut ve bunların 3 yıl içerisinde proje geliştirme süreçlerini tamamlayarak sonraki yıllarda devreye girmeye başlayacağını öngörüyoruz. Yeni dönemde özellikle küresel ekonomik sorunların aşılmasıyla beraber yeni finansman olasılıklarının artmasını ve finansmanda hızlanmayı bekliyoruz." diye konuştu.
Erden, rüzgar enerjisi sektöründe Türkiye'nin yaklaşık yüzde 80 yerlilik oranına sahip olduğunu vurgulayarak, "Yetişmiş insan kaynağımız ve güçlü bir sanayimiz mevcut. Sektör olarak hem kurulu güçte hem de elektrik üretiminde yüzde 10'luk paya sahibiz." ifadelerini kullandı.
Deniz üstü rüzgar enerjisi alanındaki gelişmelere de değinen Erden, "Deniz üstü rüzgar konusunda da TÜREB olarak bir başkan yardımcılığı ihdas ettik ve diğer başkan yardımcılıklarının yanında deniz üstünde de elimizden geldiğince ülke gerçekleri doğrultusunda kurulum ve ekipman üretimi çalışmalarına odaklanacağız. Bu konu, bu yıl ilk defa bir Ulusal Enerji Planı belgesine de girdi. Bu çok önemli." diye konuştu.
Erden, depolamada atılan adımların da sektördeki büyümede önemli rol oynayacağını söyledi.
Türkiye olarak WindEurope 2026 Yıllık Etkinliği'nin İstanbul'da yapılması için resmen aday olduklarını aktaran Erden, kısa bir süre önce Avrupa'nın ulusal rüzgar birliklerinin temsilcilerini Türkiye'de ağırladıklarını ve İstanbul'un her açıdan bu büyük etkinliği yapmaya yeterli olduğunu sektörün üst düzey isimlerine gösterme fırsatı yakaladıklarını anlattı.
Erden, "Biz TÜREB olarak TÜREK gibi, WindEurope 2026 adaylığı gibi çeşitli enstrümanlarla ve yaptığımız yoğun çalışmalarla hedeflerimize ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz. Seçim öncesi yayınladığımız strateji belgesini de takip ederek rüzgarın 'stratejik sektör' ilan edilmesi yönündeki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. 2023, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başladığı yıl, rüzgarı en üst seviyede vurguladığımız bir yıl olacak. Yıllar önce hafif bir esintiyle başlayan bir sektörün nasıl güçlü bir fırtınaya dönüşerek devam edeceğini göstermek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Erden, kasımda İstanbul'da 12'ncisi düzenlenecek TÜREK'in, bu yıl önceki yıllardan farklı olarak WindEurope işbirliğiyle gerçekleştirileceğine dikkati çekerek, kongrenin Avrupa başta olmak üzere yurt dışından çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacağını belirtti.
"Rüzgar sektöründe yerlilik payını artırmayı hedefliyoruz"İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen de rüzgar enerjisi sektörünün, Türkiye'nin geleceğinin şekillendirilmesinde önemli role sahip olacağını söyledi.
Tüzgen, "Türkiye Yüzyılı'nın önemli faaliyetlerinden bir tanesinin enerjide yerlileşme ve millileşme olacağına inanıyoruz. Kamuda bu alanda birçok çalışma mevcut, ilgili tüm bakanlıklarımızın sayısız çalışması var bu konularda. Bunların hepsi Türkiye Yüzyılı'nın ayak sesleri olacak." dedi.
Türkiye'nin yapılan çalışmalarla birçok alanda yerlileşme ve millileşmeyi sağladığını vurgulayan Tüzgen, " Rüzgar sektöründe de yerlilik payını çok daha fazla artırmayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı.