“Sayılmayız parmak ile / Tükenmeyiz kırmak ile hay hay…”
Aylar, yıllar, asırlar geçer… Vatan toprağı azizdir, kutludur, mübarektir.
Bu topraklar ki; nice şehadet erlerinin kanlarıyla sulanmış, geçit vermez dağların burçlarında, en zorlu geçitlerin sırtlarında şahin gibi bekleyen Mehmetçiğin nöbet mevzii olmuştur artık.
Artık nöbetteyiz ey dostlar. Nöbet zamanları kuşaklar boyu süregelen bir gelenekle şimdi bizim yaşadığımız zamanı kuşatır oldu.
Şimdi ülkemin dağlarına, ovalarına akıp gelen, bahar sevinciyle yayılan muştulu haberlerle gelen baharları bekler gibi bir gençlik bekliyoruz.
Beklediğimiz, özlediğimiz, hasret kaldığımız o gençliğimizin üzerine yürüyor düşman.
Tam da beklenen, gözlenen, kurtuluş olan zamanda geliyor şehit haberleri.
Ama tükenmek yok bize…
Ama bıkkınlık, yılmak yok bize.
Bize haramdır geri durmak, ümitsiz olmak, Rabbimizden ümit kesmek…
Saldırılar altında kaldığımız, her taraftan kuşatılmaya çalışıldığımız şu günlerde tam da şu günlerde yetimlerin hamisi oluyoruz.
Soğuktan morarmış çıplak elleri, yalınayak çamurlara belenmiş ayakları ile sınır tellerini aşarak, karları, yağmurları, kurşunlar, bombalar altında kalmış yolları aşarak geliyorlar Halep’in yetimleri, garipleri, öksüzleri…
Halep bir cennet vatandı daha dün. Daha dün görkemli camilerinde namazlar kılınır, ezanlar okunur, turistik mekânlarında gezilir, suları içilir bir güzel şehriyardı. Şimdi Halep düştü. Halep’i düşürdüler. Dengeler uğruna Halep’in masum çehresini soldurup, genç kızları, kadınları, çocukları, yiğit delikanlıları bir bir öldürdüler. Hayâ duymaksızın 21. yy. tam da yeni bir miladi yıla girerken bombalarla tarumar edildi o kutlu o güzel şehir.
Şimdi, hain ve kahpe saldırılarını, hami olan, kurtuluş adası gibi yetimleri öksüzleri bağrına basan, Batı’ya, Amerika’ya kafa tutan cennet ülkeme yönelttiler.
Bilmiyorlar oysa onlar ne kadar yıldırmaya çalışsa da yılmak, tükenmek yok bize…
Bu kutlu topraklara mayalanmışız, kırmak istiyorlar, yıldırmak istiyorlar ama bu millet büyük bir millettir. Bu şahlanış durmayacak, durduramayacaklar…
En son meydana gelen saldırı hepimizi derinden yaralamıştır. Bu topraklarda herkes istediği gibi yaşama hürriyetine sahiptir ve bunun savaşı verilmektedir. Hiçbir zaman istisnai birkaç örnek dışında böylesine büyük bir tepkiyle yılbaşı kutlayanlara bir saldırı olmamıştır. Bu süregiden terör saldırılarının bir devamıdır.
Bizler sağduyumuzu koruyarak artık nöbette olduğumuzun bilinciyle, kardeşlikle, dostlukla yapılan tüm saldırılara karşı birlik olma zamanlarındayız.
Bir olacağız, diri olacağız, yılmayacağız, topu gelsin yıkılmayacağız, Cumhurbaşkanımızın deyimiyle…
Dostlar şimdi dua zamanlarındayız. Şimdi birlik beraberliğimizi bozmadan, herkesin yaşam hakkına, hayat tarzına saygı duyarak bu topraklarda kardeşçe hak ve özgürlükleri gözeterek, müştereklerde buluşma zamanlarındayız.
Tahriklere kapılmadan, derin dualarımıza kurtuluş sedaları yükleyerek yürüyelim hep birlikte… Unutmasınlar ki; o güzel türkünün muhteşem sözleri gibi: “Sayılmayız parmak ile… Tükenmeyiz kırmak ile.”
Bu yüce millet her zaman düştüğü yerden kalkmasını bilmiştir. Geçit vermedik, vermeyeceğiz. Bizim çocuklarımıza bırakacağımız şehit kanlarıyla sulanmış ve hala sulanan bu kutlu topraklarda hiçbir esaret bizleri kuşatamaz.
Bir olacağız, diri olacağız, yılmadan yıkılmadan yürüyüşümüze devam edeceğiz…
SELVİGÜL KANDOĞMUŞ ŞAHİN