TSYD'ye kayyım atandı!

Derneğin yönetim kurulundan yapılan açıklamada, "Anadolu'dan üyelerimizi genel kurula getirdiği için İçişleri Bakanlığı tarafından geçici olarak görevden alınan genel başkanımız Oğuz Tongsir'in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Ünal Kılıçarslan atanmıştır. Kayyım bugün saat 14.30'dan itibaren TSYD Genel Merkezi'nde göreve başlayacaktır. Üyelerimize duyurulur." ifadeleri kullanıldı.

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde eylül ayında yaşanan bir skandal tepkilere neden olmuştu. TSYD Üyesi Kameraman Mehmet İzmirlioğlu, çocukları ve eşi ile derneğin İstanbul Levent'teki havuzuna giderken eşinin başörtülü olması nedeniyle içeriye girmesine izin verilmedi. Sadece çocukların havuza gireceğini ve eşinin havuza girmeden kenarda oturacağını söylemesine rağmen görevliler, Mehmet İzmirlioğlu ve ailesini kapalı havuza yönlendirdi.

Bunu kabul etmeyen İzmirlioğlu, TSYD Başkanı Oğuz Tongsir'le görüştü. Başkan Tongsir, havuzun dernek tarafından işletildiğini ve kurallara göre yönetildiğini söyledi. İzmirlioğlu bu durumu şikâyet edeceğini söyleyince Tongsir bu kez "İstediğin yere şikâyet edebilirsin, elinden geleni de ardına koyma" yanıtını verdi.

Yaşanan olayın üyeler tarafından duyulmasının ardından derneğe binlerce telefon ve mesaj gelirken, daha önceden de farklı gazetecilerin başına benzer saygısızlığın yapıldığı öğrenildi. Tüzükte böyle bir ayrımcı maddenin olmadığı ve tamamen başkan Tongsir'in kişisel kararı ile bu durumun yaşandığı da belirlendi.

Yaşanan bu skandalın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında soruşturma başlatılan Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Başkanı Oğuz Tongsir, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı.

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Başkanı Oğuz Tongsir, görevden uzaklaştırılması ve derneğe kayyım atanmasıyla ilgili daha önce bir açıklama yapmıştı.

Oğuz Tongsir’in geçtiğimiz ay Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:

"Görevden alınmamın sebebi Anadolu’dan gelen oy kullanacak arkadaşları kendim seçmem. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Senelerdir bu dernekte herkes genel başkan tarafından buraya davet edilir ve hepsi gelir oylarını kullanırlar. Genel kurula katılacak kişileri biz tespit etmeyiz. Şubelerimiz tespit eder ona göre gelirler oylarını kullanırlar. Benim asla böyle bir şey yapmam mümkün değil. Şubedeki arkadaşlarımız böyle bir şeyin yapılmasını asla kabul etmezler. Gazetecilerin oyu satılık değildir. Öyle suçlamalarla karşı karşıyayım, inanamazsınız.

Trafik cezalarını bile benim ödenmem isteniyor. Derneğin araçlarını kullanan arkadaşlar var. Buraya başka arkadaşların yediği cezaları benim ödenmem isteniyor. Rakamın bir önemi yok. Bu yanlış bir şeydir. Burada üstüme geldiğinin en önemli kanıtlarından birisidir. Hepsini mahkemelerde görüşeceğiz. TSYD’de bir gelenek vardır. Biz ziyarete gittiğimiz devlet büyüklerine mutlaka hediye götürürüz, bir anı olsun diye. İçişleri Bakanlığı bana bu hediyelerin karşılığında belge aldınız mı diye sordular. Bu hediyeleri verirken bir belge almamız gerekiyormuş. Faturaları, belgeleri var. Denetlemeye gelen kişi, 'Bu hediyelerin karşısında bir imza aldınız mı?' diye soruyor. Gittiğimiz ve ziyaret ettiğimiz devlet büyüklerinden imza ya da belge almamızı istiyorlar. Böyle bir şey mümkün mü?

Ben dernek başkanlığından alındım. 699 oyla bu seçime katılmıştık. 499 oy almıştım. Yani yüzde 77. 1000 kişi katılsaydı bu seçime daha fazla oy alırdım. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir lafı var. Seçimle gelen, seçimle gider. Ben seçimle geldim. Bu görevden alınmam demokratik değildir. Seçimle geldim, seçimle giderim. Bunun adı operasyondur."