TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, yayın hayatına başlayacak TRT Spor2 kanalıyla ilgili, "Sporu bütün yönleri ile vatandaşlarımızla buluşturacak, toplumdaki spor kültürünü geliştirecek, sporun yaygınlaşmasını, hemen her yaştan insanımızla buluşturmayı sağlayacak yayınlar yapacak yeni bir kanala ihtiyaç oluğunu düşündük." değerlendirmesinde bulundu.
İbrahim Eren, yaptığı açıklamada, sporun yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğuna inandığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Profesyonel olarak bir spor dalı ile uğraşanların yanı sıra sporu bir hafta sonu aktivitesi olarak değerlendirenler de az değil. Dünyada hızla gelişen sağlıklı yaşam amaçlı spor eğilimlerini hepimiz yakından takip ediyoruz. Ülkemizde de artık her mahallede spor merkezlerinin açıldığını ve halkımızın spor tesislerine akın ettiğini gözlemleyebiliyoruz. Şu çok açık görülüyor ki tesisleşme yatırımları sayesinde insanlar özellikle çocuklarının spor yapmasına çok önem vermeye başladı. Herkesin spor ile ilişkisi farklı bir şekilde kendini gösteriyor.
Sporu keyifli bir vakit geçirme, bir seyir etkinliği olarak gören geniş bir kitle de var. Dünyanın her yerinde bu kitleyi görmek mümkün. Bugün dünya nüfusunun yüzde 70'i bir şekilde spor ile ilgileniyor. Dünya nüfusunun yüzde 24'ü her yıl en az bir defa bir maça gidiyor. İnsanların ilgi ve merakını gösteren bu verilerin yanı sıra hayatımızı çok yönlü etkileyen spor, büyük bir ekonomiye yön veriyor. Spora harcanan sıcak para tam 500 milyar dolar seviyesinde. Tekstil, reklam, gıda, sağlık gibi spor ile ilgili diğer endüstrileri de dahil ettiğimizde 1,6 trilyon dolarlık dev bir bütçe karşımıza çıkıyor."
Uluslararası alanda her spor branşının önemli bir ekosistemi olduğunu belirten TRT Genel Müdürü Eren, Türkiye'nin de hemen hemen her sporda var olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"İnsan hayatını bu kadar yakından etkileyen spora toplumlara pozitif etkisi açısından yaklaştığımızda bu adımı atmak gerekti. Ülkemizde spor yayıncılığı konusunda parlak bir birikime sahip olan, bugün de bu yayıncılıkta lokomotif konuma sahip olan TRT, spor camiasına yeni atılımlarla katkı sağlamak arzusundadır. TRT Spor kanalımız, izleyicilerimiz tarafından ilgiyle takip edilmekte. İzlenme oranı olarak da birinci kanal olmamız bunun bir göstergesi.
Kaliteli yayıncılığı önceleyerek rekabetin olduğu bu alanda izleyicilerimize spora dair her şeyi sunmaya çalışıyoruz. Futbolun ülkemizdeki tüm yayıncılık mecralarında baskın olduğu dönemde, mevcut kanalımızda sporun birçok branşına zaten yer veriyorduk. Dünyanın en büyük spor organizasyonu olimpiyatlar, Filenin Sultanları'nın dünya ve Avrupa sınavları, atletizm, güreş, tekvando, halter, yüzme, boks, cimnastik, judo, karate ve daha birçok branşın dünya ve Avrupa şampiyonalarına ekranımızda yer verdik."
Bu yıl şu ana kadar 400 canlı yayın gerçekleştirdiklerini, bunların 191'inin futbol, 201'inin ise diğer branşlarda olduğunu ifade eden Eren, şöyle devam etti:
"Federasyonlarımızın sayısı futbolla birlikte 65'e ulaştı. Bu da birçok faaliyet, şampiyona ya da kupa organizasyonu demek. Takdir edilir ki bütün bu spor müsabakaları, tek bir kanalın yayınlayabileceği sayıdan çok fazla olacaktır. Sporu bütün yönleri ile vatandaşlarımızla buluşturacak, toplumdaki spor kültürünü geliştirecek, sporun yaygınlaşmasını, hemen her yaştan insanımızla buluşturmayı sağlayacak yayınlar yapacak yeni bir kanala ihtiyaç oluğunu düşündük.
Bu konuda Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun da katkılarıyla Bakanlığımızın çok değerli uzman personeliyle birlikte uzun süren titiz çalışmalar yaptık. Sonucunda Türk sporuna hizmet edecek, sporun futbol dışındaki tüm amatör ve profesyonel olimpik branşlarının yer alacağı yani sporun her rengini görebileceğimiz bir kanalı halkımız ile buluşturuyoruz. Bu vesileyle Sayın Bakanımıza, Bakanlığın değerli yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkür ediyorum." "Olimpiyat oyunlarının yeni adresi de TRT Spor2 olacak"
TRT Spor2'nin içeriği hakkında bilgiler de veren Eren, tüm federasyonlar ile ulusal ve uluslararası bütün faaliyetlere açık olduklarını vurguladı.
Birçok branşı izleyiciye ulaştıracaklarını anlatan Eren, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bakanlık ile yaptığımız yayın planlaması ile federasyonlar da müsabaka takvimini hazırlarken kanalımızın yayın akışını dikkate aldı. Atletizm, yüzme, güreş, tenis, eskrim, geleneksel spor dalları, okçuluk, masa tenisi, basketbol, buz hokeyi gibi birçok branştaki müsabakaları canlı ya da banttan ama mutlaka izleyiciye ulaştıracağız. Ayrıca, engelli (paralimpik) sporcularımızın da faaliyetlerini yakından takip edeceğiz. Bütün bunların yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanlığımızın 'Sporun Tabana ve Kitlelere Yayılması Projesi' kapsamında spor kültürünü büyütecek programlar, sporda büyük başarılara imza atmış sporcularımızın hayat hikayeleri de kanalımızda yer alacak.
TRT'nin bir klasiği haline gelen olimpiyat oyunlarının yeni adresi de bundan böyle TRT Spor2 kanalımız olacak. Dünya ve Avrupa atletizm şampiyonaları geniş bir şekilde ekranlarımızda yer alacak. Her hafta sayısız canlı yayın... Branşlardan haberler, önemli gelişmeler... Sporcuların sadece müsabaka anları değil, yaşam kesitlerinden örnekler ve kampları da yeni kanalımızda olacak." "Artık futbol haricindeki branşlar da ekranlarda daha fazla yer bulacak"
Sporun gençleri kötü alışkanlıklardan da uzak tuttuğunu aktaran Eren, şu ifadeleri kullandı:
"Biz, tüm Türkiye'nin, özellikle de gençlerimizin futbol dışındaki spor dallarıyla da tanışmasını arzu ediyoruz. TRT Spor2'de bu amacımız için çok çalışacağız. İlgili spor branşı nasıl oynanır, bulunduğunuz şehirde nerede yapabilirsiniz gibi programlar TRT Spor2'de yer alacak. TRT Spor2 ile Türk sporu yeni bir döneme başlıyor. Artık futbol haricindeki branşlar da ekranlarda daha fazla yer bulacak. İnanıyorum ki yıllar sonra olimpiyat oyunlarındaki başarımızdan bahsederken, çocuklarımızın TRT Spor2 sayesinde futbol dışındaki branşlara yöneldiğini ve bu başarılarının en büyük nedenleri arasında TRT Spor2'nin olduğunu konuşacağız. Çünkü marifet iltifata tabidir. Emeğin karşılığını ekranda görmek, gençleri teşvik edecektir diye düşünüyorum. TRT Spor2 ile Türk sporuna yeni bir soluk kazandıracağımıza canıgönülden inanıyorum. TRT Spor2, Dünya Atletizm Şampiyonası'yla ilk iddialı yayını gerçekleştirecek. Şampiyonanın bütün yönlerini ekrana getireceğiz. Ekibimiz de biz de hazırız. Atletizm ile ilgilenenleri ve tüm sporseverleri TRT Spor2'nin keyfini çıkarmaya davet ediyorum. 'Sporun her rengi' sloganıyla test yayınına başlayan TRT Spor2 kanalı, tüm spor camiasına ve yayıncılık sektörüne hayırlı olsun." "TRT, her yaş grubundan hedef kitleye temas etmeyi çok önemsiyor"
İbrahim Eren, TRT'nin serüvenini tek kelimeyle "öncülük" olarak tanımlayarak, şunları kaydetti:
"TRT'nin sahip olduğu birçok değer arasında öne çıkanlardan bir tanesi de, kendisini takip edenlere yol açan bir öncü kimliği olması. Milletimizin hafızalarında canlılığını koruyan birçok ilki gerçekleştiren TRT, her yaş grubundan hedef kitleye temas etmeyi çok önemsiyor. İngilizce ve Arapça başta olmak üzere yabancı dillerde yaptığımız etkili yayınlar, haber programları, diziler, tarihin ruhunu incitmemeyi şiar edinen yapımlar, Türk yönetmenlerin gözünden dünyaya başka açılardan bakan belgeseller, animasyon diziler, dijital mecralarda ürettiğimiz içerikler gibi saymakla bitmeyecek birçok önemli yayıncılık başarısına imza attı, atmaya da devam ediyor."
TRT'nin yayıncılıkta 92 yılı geride bıraktığını hatırlatan İbrahim Eren, spor yayıncılığının da önemini vurgulayarak şunları aktardı:
"Kurulduğu günden bu yana haber, eğlence, spor, eğitim, kültür ve sanat alanında milletimizin farklı beklentilerini karşılayan kurumumuz, aynı zamanda bu alanlarda ülkemizin sosyo-kültürel gelişimine de büyük katkılar sağlamıştır. Kısacası TRT, Cumhuriyetimizin kuruluşunun ardından konuk olduğu evlerimizde sadık bir dost ve iyi bir yol arkadaşı olarak varlığını sürdürüyor. Az önce bahsettiğim yayınların yanında TRT'nin en başarılı ve öncü olduğu yayıncılık türlerinden birisi de spor yayıncılığı. Spor yayıncılığımızın kökleri de çok eskiye dayanıyor. Ülkemizin bu anlamda lokomotifi TRT'dir diyebiliriz.
TRT Radyoları kurulduğu günden bugüne yayınlarda spora genişçe yer verildi. Futboldan ata sporumuz güreşe kadar birçok dalda halkımız spor heyecanını TRT ile yaşadı. Halit Kıvanç, Orhan Ayhan, Tansu Polatkan gibi spor müsabakası anlatımlarıyla efsaneleşmiş isimlerin sesleri hala kulaklarımızda yankılanır. Sporcularımız sahada mücadele ederken, TRT'nin spor konusundaki öncü isimleri mikrofonları başında, kameranın önünde ve arkasında, onların başarılarını sizlere ulaştırmak için mücadele verdi."
Spor yayıncılığının televizyonla farklı bir boyuta geçtiğini belirten TRT Genel Müdürü, şu ifadelerini kullandı:
"Aslında vatandaşlarımız sporun birçok branşıyla TRT yayınları sayesinde tanıştı. Futbol dahil birçok spor branşının kısa sürede kitleselleşmesinde TRT yayınlarının çok büyük etkisi oldu. Spor yayıncılığı serüveninden konu açılmışken hafızalarımızı tazelemek, tarihimiz açısından kilometre taşı niteliğinde olan birkaç tarihi yayını da paylaşmak isterim; TRT'nin ilk naklen spor yayını radyodan 1933 yılında Türkiye-İtalya arasında oynanan güreş müsabakası ile başlar. Bundan bir yıl sonra ise ilk canlı futbol yayınını, Türkiye-Avusturya arasında oynanan maçı telefonla anlatan efsane spikerimiz Eşref Şefik yapmıştır. Televizyonun yayın hayatına başlaması ile spor yayıncılığı daha da büyük bir hız kazanmış, bugün bile heyecanla hatırlanan yayıncılık başarılarının altına imza atılmıştır. Televizyonda ilk canlı yayın 3 Ekim 1971 tarihinde, İzmir'de Karşıyaka-İstanbulspor maçı ile gerçekleşiyor. Ardından TRT'nin bir klasiği haline gelen atletizm branşı ile ilgili ilk canlı yayın da 6 Ekim 1971'de yine İzmir'in ev sahipliği yaptığı Akdeniz Oyunları ile yapılıyor." "Kurumumuz, kamu yayıncısı olma bilinciyle ve öncü olma misyonuyla spora hep büyük önem verdi"
Spor alanında heyecan ve tecrübeyi birleştirip en iyi yayını yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Eren, "Hem takımında ilk kez forma giyen genç bir oyuncunun heyecanına hem de kulübüne yıllarca hizmet vermiş bir kaptanın deneyimine sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Kurumumuz, kamu yayıncısı olma bilinciyle ve öncü olma misyonuyla spora hep büyük önem verdi. Rekabet duygusunu kaybetmeden, etik kurallar içerisinde kalarak ilkeli bir spor yayıncılığı yaptı. Magazin boyutundan çok, bir aktivite olarak sporun ta kendisi ile ilgilendi. Yüksek sesli tartışmalara teşne olmak yerine, kamuya yararı olan sportif etkinlikleri ekranlara taşıdı. Bugün de bu çizgide devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Milli maçlar, olimpiyat oyunları, atletizm şampiyonaları ve diğer spor müsabakalarını büyük bir titizlikle yayınladıklarını belirten Eren, "Sadece popüler branşlarda mücadele eden sporcular değil, sporun her dalında mücadele eden sporcularımızın yanında olduk. Onların coşkusunu, heyecanını ve emeğini izleyicilerimizle buluşturduk. Futbol Milli Takımımızın dünya üçüncülüğünün heyecanını da güreşte, halterde, atletizmde, tekvandoda bayrağımız göndere çekilirken yaşanan gururu da milletimizle TRT'de yaşadık. Bugün geldiğimiz noktada yayıncılık anlamında uluslararası kalitede işler yapıyoruz. Birçok uluslararası organizasyonda tamamen kendi çalışanlarımızdan oluşan ekipler tarafından çekimler yapılıyor ve dünyanın birçok ülkesinde bu yayınlar kullanılıyor. İlgili uluslararası kuruluşlardan yayıncılık faaliyetlerimizle ilgili de sayısız tebrik aldık. Gerçekten görünenin çok ötesinde işler yapıyoruz." ifadelerini kullandı.