Avrasya Tüneli yetkililerinden alınan bilgiye göre, Asya ile Avrupa kıtasını denizin altından kara yoluyla birleştiren, şehrin iki yakası arasındaki 100 dakikalık mesafeyi 5 dakikaya kadar indiren projede, Türkiye genelinde bir ilk daha gerçekleştirildi.
Yapımında dünyanın en gelişmiş teknolojileri kullanılan tünelde, güvenli ve konforlu sürüş imkanı sağlayan ve trafiğin oluşmasını azaltan Hız Düzenleyici Hareketli Aydınlatma Sistemi (Pacemaker) teknolojisi uygulamaya alındı.
Yenilikçi ve akıllı yol teknolojileri arasında ön sıralarda gelen uygulama, LED tüpler vasıtasıyla tavanda senkronize bir şekilde hareket eden aydınlatmalardan oluşuyor ve 70 kilometre hıza göre çalışıyor.
Sistem sayesinde, araçların hızlarının sabitlenmesi sağlanarak trafik akışının rahatlaması, takı̇p mesafelerinin korunarak kaza riskinin düşürülmesi ve ani hız değişimlerinden oluşan egzoz gazlarının azalmasıyla çevreye katkı sağlanması hedefleniyor.
Avrasya Tüneli'ni kullanmak artık daha konforlu
Hız Düzenleyici Hareketli Aydınlatma Sistemi, Avrasya Tüneli'nin içerisinde eğime doğru ya da eğime karşı sürüş sırasında sürücülerin düzenli olarak önerilen hızda ilerlemelerini sağlamayı ve bu sayede hız değişimlerine bağlı trafik yoğunluklarının oluşmamasını hedefliyor.
Dünya Yol Örgütü (PIARC) tarafından tavsiye edilen ve büyük faydalar sağlayan uygulamanın, yapılan araştırmalar sonucunda benzer projelerde trafik sıkışıklığını yüzde 90'a varan oranlarda azalttığı görüldü.
Sistem, aydınlatmanın hızı, boyutu ve aralık mesafesinin çeşitli senaryolarda çalışmasına olanak sağlıyor.
Tünel içinde ortalama trafik hızlarındaki düşüşün tespit edildiği Avrupa-Asya yönünde en derin noktaya 500 metre kala başlayan Pacemaker Lighting uygulaması, en derin noktadan çıkışta da bin metre olmak üzere 1,5 kilometrelik bir güzergahı kapsıyor.
Tünel içerisinde kazaların önüne geçilmesi de hedefleniyor
Uygulamayla, trafik sıkışıklığının azaltılması ve kapasitenin daha verimli kullanılmasının yanı sıra olası kazaların önüne geçilmesi de hedefleniyor.
Araçların trafik hızına kendilerini daha kolay ayarlamalarını sağlayarak olası motor ve şanzıman problemlerinin önüne geçilmesi de hedefler arasında bulunuyor.
Uygulamanın amaçları arasında; yokuş yukarı hız düşümünü takiben ani hızlanmadan kaynaklı ortaya çıkan egzoz gazlarının ve dolayısıyla hava kirliliğinin engellenmesi, sürüş konforunun artırılması ve daha rahat bir geçişin sağlanması gibi kriterler de yer alıyor.