Trabzon'un fethinin 562. yıl dönümü kutlandı

Trabzon'un fethinin 562. yıl dönümü, özel bir törenle coşkuyla kutlandı.

Trabzon'un fethinin 562. yıl dönümü, özel bir törenle Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu'nun liderliğinde kutlandı. Tören, Ortahisar ilçesindeki Fatih Parkı'ndaki Fatih Sultan Mehmet Anıtı'na çelenk sunumuyla başladı.

Kutlamalar, Atatürk Alanı'nda yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın coşkuyla okunmasıyla devam etti. Tören sırasında Zorluoğlu, ecdadın Trabzon'u zorlu koşullar altında büyük bir çaba ve emekle fethettiğini vurguladı. Zorluoğlu, Fatih Sultan Mehmet Han ve kahraman askerlerin hatırasını saygıyla anarak, o günün sadece bir şehir veya toprak parçası değil, milyonların gönlü olduğunu belirtti.

Zorluoğlu ayrıca, Trabzon'un sadece fethedilmekle kalmayıp, ecdadın bu şehre güzellikler kattığını ifade etti. Şehirdeki camiler, bedestenler, konaklar, çeşmeler ve bahçeler gibi her köşenin tarihle bezenmiş olduğuna vurgu yaptı. Topraklarda yaşayan canlı bir medeniyetin mirasını korumanın büyük önem taşıdığını vurguladı.

Törende öğrenciler şiir okudu

Törenin bir bölümünde öğrenciler, günün anlam ve önemine dair şiirler okudular. Aynı zamanda fetih kutlamaları kapsamında düzenlenen çeşitli yarışmalarda başarılı olanlara protokol üyeleri tarafından ödüller verildi.

Vali İsmail Ustaoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Adem Şen, İl Emniyet Müdürü Murat Esentürk gibi önemli isimlerin de katıldığı tören, Büyükşehir Belediyesi Kanuni Mehteran Takımı'nın muhteşem konseriyle son buldu.

Trabzon'un fethi

Trabzon Kuşatması, Osmanlı İmparatorluğu'nun 15 Ağustos 1461'de Trabzon İmparatorluğu'nun başkenti Trabzon'u ele geçirmesi olayıdır. Bu kuşatma, büyük bir ordu ve donanmanın uzun seferinin doruk noktasıydı. Trabzon savunucuları, kuşatmaya destek sağlama umuduyla ittifaklar ağı kurmuşlardı, ancak bu başarısız oldu.

Osmanlı kara ordusu zorlu bir yolculuktan sonra Trabzon'a ulaştı. Şehir hem kara hem de denizden kuşatıldı. Kuşatma süreci sonunda Trabzon İmparatoru David Megas Komnenos, ailesinin güvenliği karşılığında şehri teslim etti. Trabzon halkı farklı şekillerde muamele gördü, bazıları şehri terk etmek zorunda kaldı, bazıları köle yapıldı ve bazıları kırsal bölgelere sürüldü. Ayrıca, seçkin Osmanlı yeniçeri ordusu 800 erkek çocuğunu alarak asker olarak kabul etti.

Neticeleri

Trabzon'un düşmesiyle, Paleologos Hanedanı'nın son üyeleri İtalya'ya sığındı. Bu olayla birlikte, Trabzon Bizans medeniyetinin son temsilcisi olarak tarihe geçti.

Şehrin düşmesinin ardından Sultan Mehmed, Trabzon'un imparatorluk kalesine yeniçerilerini yerleştirdi. Kritobulos'a göre, garnizon 400 kişiydi. İmparator David, ailesi, akrabaları, memurları ve aileleriyle birlikte Sultan'ın gemilerine binerek Konstantinopolis'e gitmek zorunda kaldı. Ancak Trabzon halkı daha az misafirperver bir muameleye tabi tutuldu. Pseudo-Halkokondilis'e göre, bu insanlar üç gruba ayrıldı: bir grup Konstantinopolis'e gitmek zorunda kaldı, bir sonraki grup padişahın veya üst düzey memurlarının köleleri oldu, son grup ise Trabzon çevresindeki kırsal alanda yaşamak üzere ayrıldı. Kritobulos'a göre, "şehirdeki etkili kişilerden bazıları" Konstantinopolis'e gitmeye zorlandı, ancak halkın geri kalanı hakkında bilgi yoktu. Sultan ayrıca yüzlerce çocuğu kişisel köleleri olarak aldı. Kritobulos'a göre, Mehmed her iki cinsiyetten 1500 çocuğu köle olarak aldı, Pseudo-Halkokondilis ise sadece 800 erkek çocuğunun seçkin yeniçeri birliğine asker olarak alındığını belirtti.

Halkokondilis'e göre, Mehmed Trabzon valisi olarak Kasım Paşa'yı atadı ve Hızır, Trabzon çevresindeki köylerin ve Kabasite klanının bulunduğu Mesohaldia'nın teslimini kabul etti. Anthony Bryer, bazı grupların 10 yıldan fazla süreyle yeni Müslüman hükümetlerine karşı direndiğine dair kanıtlar bulsa da, Halkokondilis bu toplulukların hızla boyun eğdiğini ima eder. Mehmed karadan Konstantinopolis'e döndü. Kritobulos, dönüş yolculuğuna dair kısa bir açıklama sunarken, Halkokondilis dönüş yolculuğunun "güçlü bir şekilde korunan ve erişilmesi zor topraklar" üzerinden geçtiğini belirtir.

1461 yılının Ekim ayında Sultan'ın filosu neredeyse hiç silah ve malzeme kullanmadan geri döndü.

II. Pius Papa, Trabzon'u kurtarmaya çalıştı, ancak 1464'teki ölümüyle birlikte Hristiyan uluslar Osmanlılara karşı Haçlı Seferi düzenlemedi.