Müslüman çiftçi kardeşim toprağından İsrail'i uzak tut!

MİLAT GAZETESİ ÖZEL

Gazze’de bir yılı aşkın süredir soykırım yapan küresel terör örgütü İsrail’e açıkça destek veren markalar, duyarlı insanlar tarafından dünyanın dört bir yanında boykot ediliyor. Gazze’de her gün çocuk öldüren soykırımcı İsrail’in, terörist askerlerine yiyecek içecek gönderen Burger Kıng, Mc Donalds, KFC, Starbucks, Coca Cola gibi markalar yeterli boyutta olmasa da boykot nedeniyle ekonomik anlamda zarar görmeye devam ediyor. Fakat siyonist düzenbazlar kendi markalarında isim değişikliğine giderek, siyonizme hizmet eden markaları yerli ürünmüş gibi lanse ediyor veya yüzde 80’lere varan indirim yaparak vatandaşın boykot direncini kırmaya çalışıyor.

Siyonist Terör Örgütü İsrail, dünyayı esir aldığı markaları ile teknolojiden fast food’a ülkeleri adeta ele geçirmiş vaziyette. Yerli firmalara da darbe vuran İsrail’in distribütör vasıtasıyla Türkiye’de sattığı tohum, gübre ve sulama sistemlerini boykot yapan çiftçiler bile bilmiyor.

‘İsrail ekonomisine katkı’ mottosuyla öne çıkan ve Türkiye’de de faaliyet gösteren Haifa Grup, tarım ve endüstri için özel bitki besinleri, gübre ve gıda fosfatları üretiyor.

Terör örgütü İsrail, İslam ülkeleri de dahil olmak üzere tüm pazarlarda ürünlerin çoğuna hâkim durumda. Başta gıda, giyecek, teknoloji, kozmetik olmak üzere tüm alanları eline geçiren Siyonist lobi tarımı da ele geçirmiş durumda. Ürettiği tohum ve gübrelerin içeriğinin zararları hakkında birçok söylenti bulunan İsrail menşeli ziraat ürünleri Türkiye’de de satılıyor. 1965’te İsrail’in Negev çölünde yetiştiriciliğe başlayan Netafım adlı Yahudi markasının akıllı sulama teknikleri başta Konya olmak üzere birçok ilde başta yonca, mısır ve şeker pancarı tarımında çiftçiler tarafından kullanılıyor.

İsrail menşeli Netafım, Anadolu şehirlerinde akıllı sulama tekniklerinde yonca, mısır ve şeker pancarı tarımında çiftçiler tarafından kullanılıyor.

‘İsrail ekonomisine katkı’ mottosuyla öne çıkan Haifa Grup, tarım ve endüstri için özel bitki besinleri, gübre ve gıda fosfatları üretiyor. 1967’de İsrail’de kurulan şirketin internet sitesinde yer alan bilgilerde İsrail ihracatının büyümesine, istihdam ve ekonomik kalkınmaya katkılarına dikkat çekiliyor. 2020’de İsrail’in genişleme planı çerçevesinde üretim kapasitesini ikiye katladıklarını da ekleyen Haifa Grup, İZAGRİ TARIM distribütörlüğünde İzmir’de, toptancı hal distribütörü AGRİKA TARIM ve topraksız kültür üreticileri distribütörü ARENA TORF TARIM iş birliğiyle Antalya’da, BİOFERT TARIM ile Bursa ve Balıkesir’de, KUT-SAN aracılığıyla da Samsun’da faaliyet gösteriyor.

İki ana merkezinden biri İsrail’de bulunan ve 11 ülkede bağlı şirketlerinden biriyle Türkiye’de faaliyet gösteren Hazera hibrit sebze tohum sektöründe hizmet veriyor. Fotoğrafta Hazera kullanan Mersin çiftçileri görülüyor.

İslam ülkelerinin yerli markaları, soykırımcı İsrail ve ortağı ABD’nin devasa firmalarıyla baş edemiyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de milyonlarca kişi Gazze’de soykırım yapan İsrail’e destek veren ürünleri satın almamaya özen gösteriyor fakat her platformda karşılaşılmayan ve bilhassa Antalya ile Anadolu’da tarımda etkili rol oynayarak yerli üretime darbe vuran İsrail firmaları dikkat çekiyor. İki ana merkezinden biri İsrail’de bulunan ve 11 ülkede bağlı şirketlerinden biriyle Türkiye’de de faaliyet gösteren Hazera, Hollanda’dan sonra 1939’da da İsrail’de kurulan ve hibrit sebze tohum sektöründe hizmet veriyor.

İki ana merkezinden biri İsrail’de bulunan ve 11 ülkede bağlı şirketlerinden biriyle Türkiye’de de faaliyet gösteren Hazera, hibrit sebze tohum sektöründe hizmet veriyor. Fotoğrafta Hazera kullanan Antalya çiftçisi görülüyor.

Ziraat alanında İsrail orjinli tohum ve gübreler yerine yerli üretim tohum ve gübrelerin kullanılması gerektiğini ifade eden Avukat Kerami Özdemir, “Ziraat sektöründe çalışan insanların eğitimli bir şekilde bu bilince ulaşması gerekiyor. Tarım Bakanlığı’nın, verdiği sübyansiyon ve desteklerde yerli tohum ve yerli gübre kullanılmasını şart koşması, buna dair teknik bir şartname hazırlaması ve özellikle İsrail menşeli firmaların doğrudan veya dolaylı olarak katılmasını engelleyecek tedbirler almalı” dedi.

Türkiye’nin tarım potansiyeli açısından son yirmi yılda önemli reformlar gerçekleştirdiğini belirten Ziraat Mühendisi Mahmut Barut, “Tarım ve tarıma dayalı sanayide yenilikçi ürünler tüketiciye sunuldu. Bu alanda Türk tarım sektörünün İsrail ürünleri yerine Türkiye’de üretilen yerli ve milli ürünlerimiz kullanılmalı. Bu hem insani hem vicdani hem de milli sorumluluğumuzdur” diye konuştu.

Akıllı sulama teknikleri satan, Türk çiftçilerine sürpriz hediyeli tarla günü düzenleyen İsrail menşeli Netafım Anadolu çiftçisi tarafından kullanılıyor. Fotoğrafta Konya’nın Kadınhan ilçesinde Netafım kullanan çiftçiler görülüyor.