Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyeleri ile yatırımcıların katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli eşik sayılabilecek tarihi bir kesitin içinden geçildiğini belirtti.
Referandumun 16 Nisan'da yapılacağını anımsatan Ağbal, "Türkiye'deki yönetim sistemini temelden değiştiren, ufkunu açan, yeni vizyonuna uygun yepyeni bir yönetim modeli oluşturan yeni anayasayı hep beraber oylayacağız. Mecliste kabul edildi, Sayın Cumhurbaşkanımız onayladı, şu andan itibaren söz, karar milletin." dedi.
Ağbal, "7 Haziran seçimlerini hatırlayın, hepimiz sandığa gittik, oy kullandık ama öyle bir tablo çıktı ki kimse o tablodan nasıl bir hükümet çıkacağını, ülkeyi kimin yöneteceğini kestiremedi, Türkiye'nin geleceği için hep beraber endişe ettik." ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu siyasi belirsizliğin üzerimizde oluşturduğu korku gerçekten hepimizi ürküttü ama Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde asla böyle bir ihtimal söz konusu değil. Sandığa gidilecek, sandıkta vatandaşın yüzde 50'den fazla çoğunluğunu kim almışsa o ülkeyi yönetecek yani sandık hükümeti çıkaracak, ülkeyi yönetenleri belirleyecek. O açıdan siyasi istikrarı sağlayan bir sistem olduğu muhakkak. Bunun getirdiği iyi bir tarafta var. Bu son derece önemli. Hepimiz isteriz ki uzlaşı kültürü büyüsün, gelişsin, seçimleri bir bölünme, ayrılık gayrılık haline getirmeyelim. Yeni sistemde yüzde 50'den fazla çoğunluğu elde ederseniz ancak hükümet olabilirsiniz, cumhurbaşkanı seçilebilirsiniz. Böyle bir sistemde partiler, cumhurbaşkanı adayları ne yapmak zorundalar, çok daha geniş bir uzlaşıya hitap etmek zorundalar, çok daha geniş bir mutabakata uygun bir söylem, programlar geliştirmek durumundalar. Onun için yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Türkiye'de siyasi istikrarı sağlamanın yanında uzlaşı kültürünü, toplumun birliğini, beraberliğini pekiştirecek yepyeni bir sistem olacak."
"Cumhurbaşkanlığı sistemi 10 milyar dolarlık yıllık yabancı sermaye tutarı ikiye katlar"
Kuzey Amerika'dan, Kanada'dan ve Uzakdoğu'dan yatırımcının Türkiye'de yatırım yaptığını vurgulayan Ağbal,şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bir de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devreye girdiğinde, Türkiye bu bölgede bütün yatırımcıların gelip yatırım yaptıkları bir cazibe merkezi olacak. 2000'li yılların başına kadar Türkiye yılda ortalama 1 milyar dolar yabancı sermaye ancak çekebiliyordu. Son 14 yıldır baktığınız zaman bu 10 milyar doların üzerine çıktı, 10 kat arttı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi siyasi istikrarı sağladıktan sonra, güçlü bir icraat, hükümet sistemi kurduktan sonra, 10 milyar dolarlık yıllık yabancı sermaye tutarı ikiye, üçe katlar. Türkiye'nin böyle bir potansiyeli var. Türkiye, özellikle nitelikli genç nüfusu sayesinde bir çok sektörde aslında çok ciddi üretim ve hizmet merkezi olmaya aday. Son 14 yılda yüksek öğretimde elde ettiğimiz başarılar aslında insan kaynağı bakımından Türkiye'yi bir cazibe merkezi haline getirdi. O açıdan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devreye girdiğinde Türkiye'ye gelen doğrudan sermaye yatırımları ikiye, üçe katlayacak. Türkiye'ye yatırımcının ilgisi ikiye, üçe katlayacak çünkü herkes Türkiye'deki güçlü icraat, istikrarı gördüğü zaman bunu tercih edecek. Bugün yabancı yatırımcılar Türkiyeye geldiği kadar bizim yatırımcılarımız da başka ülkelere gidiyor. Bu anlamda ülkeler arasındaki ilişkilere de çok ciddi katkı sağlayacak."
"Asla ve asla tek adam modeli getirmez"
Naci Ağbal, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinde bir takım çevrelerin korkulu rüyalar üretmeye çalıştıklarına da değinerek, "Bunların hiçbirisi geçerli değil. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi asla ve asla tek adam modeli getirmez. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi asla ve kat'a kararları tek bir kişide toplamaz çünkü bu sistemde çok güçlü bir parlamento sistemin temel unsurlarından biri haline geliyor. İstediğiniz kadar Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde iktidar olun, eğer yasamada Mecliste yeterince gücünüz yoksa o takdirde yasa yapma gücünüz olmadığı sürece, iktidarı istediğiniz gibi kullanamazsınız. Yeni sistemde Meclis, bugünkünden çok daha güçlü oluyor." diye konuştu.
Yeni sistemde kanunların nasıl hazırlanacağına ve görüşüleceğine ilişkin bilgi de paylaşan Ağbal, "16 Nisan bir yönetim sistemi değişikliğidir. Yani hükümet sistemini değiştiriyoruz. Türkiye'nin rejimi de bellidir, yönetim sistemi de bellidir. Türkiye, Cumhuriyet ve demokrasiyle yönetilen bir ülkedir. Türkiye'nin rejiminde hiçbir sorun yok. Bu değişikliğin hiçbir tarafında rejim değişikliği yok. Ne var? Hükümetin, parlamentonun, yönetim sisteminin nasıl oluşacağı var." dedi.
Ağbal, 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye'ye karşı oynanan oyunu ve yapılan ihaneti hep beraber gördüklerini belirterek, "Bir daha bu tür ihanetlerin asla yaşanmaması için Türkiye'nin daha güçlü olması için 16 Nisan günü, 15 Temmuz'u hatırlayarak hep beraber oy kullanacağız. Şimdiden bu referandumun ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum. Beklentiler büyük ölçüde tabiki vatandaşımızın bu referandum oylamasında da 'evet' şeklinde oy kullanacağı yönünde, zaten vatandaşımız her zaman için olumlu olan önerilere sıcak bakmıştır. Sandık ne zaman önüne konduysa hep 'evet' tarafında tercihini kullanmıştır, inşallah bu defa da aynı tercihte bulunacak." açıklamasını yaptı.
"Biz vergide indirim yaptık, biraz da siz fiyatta indirim yapın"
Mobilya, konut sektörü ve beyaz eşyada bir süre önce piyasada canlanma olmasını istedikleri için önemli vergi indirimleri yaptıklarını anımsatan Ağbal, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak'a, Bayburt'ta bu noktada bir canlanma olup olmadığını sordu.
Yumak'ın, "Canlanma var ancak millet bunu test etme aşamasında." ifadesi üzerine Ağbal, "Biz vergide indirim yaptık, biraz da siz fiyatta indirim yapın. Vatandaş da kazansın siz de sürümden kazanın." dedi.
Bayburt Öğretmenevi'nde gerçekleştirilen toplantıya, Vali İsmail Ustaoğlu, AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, Bele