Yaşadığı sitedeki ortak kullanıma açık havuza haşema ile girmek isteyen bir kadın, site yönetiminin "Haşema ile havuza girilmesi yasaktır" kararıyla karşılaştı.
Söz konusu kararın düzeltilmesi için site yönetimine noterden ihtarname göndermesine rağmen mağduriyetinin giderilmemesi üzerine kadın, inanç temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini belirterek TİHEK'e başvurdu.
Başvuruyu inceleyen TİHEK, site yönetiminden görüş istedi. Site yönetimi, başvuruya konu kararın 142 kat maliki tarafından alındığını, dolayısıyla incelemenin tüm kat maliklerine yöneltilerek sonuçlandırılması gerektiğini belirtti.
Site yönetimi, Kovid-19 salgını nedeniyle yaz sezonunda genel kurulun toplanamadığını, aralık ayı genel kurulunda konunun görüşüleceğinin başvurucuya sözlü olarak iletildiğini aktardı.
İncelemenin ardından TİHEK, site yönetimine "inanç temelinde ayrımcılık" yaptığı gerekçesiyle 7 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verdi.
- Kararın gerekçesi
Kararda, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şeyi dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisinin bulunduğu ancak mülkiyet hakkının kullanılmasının sınırsız olmadığı ve bu haktan yararlananların hukuk düzeni sınırları içinde kalması gerektiği vurgulandı.
Kat malikleri kurulu kararlarının ve ana taşınmazın yönetiminin kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı belirtilen kararda, söz konusu kararın kanunların emredici hükümlerine ve kişilik haklarına aykırılık barındırdığına işaret edildi.
İslam dininin emirlerini dikkate alarak yüzerken tam tesettürlü mayonun giyilmesinin, Anayasa'nın "Din ve vicdan hürriyeti" başlıklı 24'üncü maddesi kapsamında değerlendirilebileceği ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Muhatap site yönetiminin tam tesettürlü mayo ile ortak havuza girme yasağını uygulamasından ötürü, başvuranın hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden eşit bir şekilde yararlanamadığı, dini dışa vurma özgürlüğünü engellediği ve söz konusu muamelenin meri mevzuat hükümlerine aykırı olarak kişinin din ve vicdan özgürlüğüne müdahale niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır."