Bolat, Ankara Sheraton Otel'de gerçekleştirilen "İKAZ-İklimsel Kalkınma Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük imtihanlardan biri olduğunu aktardı.
Yapılacak çalışmalarla bu durumu düzeltmek için hep birlikte çalışılması gerektiğine işaret eden Bolat, küresel ticaretin, karbon ayak izini azaltmaya yönelik standartlar ve düzenlemelerle önemli bir dönüşüm geçirdiğini bildirdi.
Bakan Bolat, bu dönüşüm ve düzenlemelerin hem ekonomi hem de üretim süreçleri için önemli fırsatlar barındırdığını aktararak, "Bu sürecin, aynı zamanda ekonomimizin rekabetçiliğini artırarak ihracatımızın sürdürülebilir büyümesine de katkı sağlayacağını öngörüyoruz." diye konuştu.
Avrupa Birliği'nin (AB) 2019'da Yeşil Mutabakat'a Uyum Programı Yol Haritası açıkladığını anımsatan Bolat, Türkiye'nin de bu program neticesinde hareket ettiğini söyledi.
Bolat, bu kapsamda tüm paydaş kurumlar ile birlikte şirketlerin enerji verimliliğini artırmasını, kaynakları daha etkin kullanılmasını ve dijital dönüşümü gerçekleştirmesini teşvik ettiklerini vurguladı.
Özellikle ihracatçıların uluslararası standartlara uyum sağlamasını kolaylaştırmayı amaçladıklarını kaydeden Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunların yanında karbon nötr bir ekonomik yapıya geçiş için öncü teknolojilere yatırımlar yapıyoruz. Elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji sistemleri ve batarya teknolojileri gibi alanlarda atılan adımlar sadece çevresel hedeflerimize değil, aynı zamanda ülkemizin küresel rekabet gücüne de büyük katkılar sağlayacaktır. Yeşil dönüşüm sadece bir çevre politikası değil, aynı zamanda bir büyüme stratejisidir. Bugün düşük karbonlu sanayi modellerine geçiş yaparken fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltıcı, enerji arz güvenliğimizi ise artırıcı politikalar yürütüyoruz. Aynı zamanda bu dönüşümle birlikte toplumsal refah seviyemizi yükseltme ve uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliği sağlama hedeflerimize de ulaşmayı amaçlıyoruz."
Ömer Bolat, iklim değişikliği ile mücadele konusunda uluslararası işbirliğinin önemli olduğuna da işaret etti.
Türkiye olarak hem milli hem de uluslararası düzeyde hedeflere ulaşmak için işbirliğine açık bir yaklaşım sergilediklerini bildiren Bolat, "Yeşil dönüşüm sürecinde alınan bazı tedbirlerin tek taraflı ticari tedbirler haline dönüşmemesi gerektiğini de vurgulamak isterim. 2026 yılı başında yürürlüğe girecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması küresel ticaret sisteminde çok önemli bir dönüm noktası olacaktır. Çünkü Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, karbon yoğun ürünlerin AB'ye ithalatında karbon vergisi uygulanmasını öngören önemli bir mekanizmadır. İlk aşamada demir çelik, alüminyum, çimento, elektrik ve gübre gibi sektörleri ciddi şekilde etkileyecek bu düzenleme, AB ülkelerine ihracat yapan ülkelerin karbon emisyonlarını azaltma ve üretim süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirmeyi zorunlu kılmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Bolat, Türkiye için bu düzenlemenin hayati öneme sahip olduğunu aktararak, AB'nin bu politikalarının, küresel ticaretin kurallarını da yeniden şekillendirdiğini, bu düzenlemelerin tek taraflı ve ayrımcı ticari tedbirler haline gelmemesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'deki sektörlerin bu gelişmelerden olumsuz etkilenmemesi için ilgili paydaşlarla yakın işbirliği içinde çalıştıklarını anlatan Bolat, şunları kaydetti:
"Uluslararası ticaret sisteminin adil ve kapsayıcı şekilde ilerlemesi hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik işbirliği açısından kritik önemdedir. Bu gibi düzenlemelerin küresel karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik olumlu etkileri olmakla birlikte gelişmekte olan ülkelerin ciddi zorluklarla karşılaşacağını da unutmamalıyız. AB ile sahip olduğumuz Gümrük Birliği yapısının modernizasyonu görüşmeleri kapsamında çevreye duyarlı üretim ve ticaret hedefleriyle uyumlu stratejiler geliştiriyoruz. AB ile yürütülen teknik ve siyasi düzeydeki işbirliği mekanizmaları, bu dönüşüm sürecinde Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak şekilde ilerlemektedir."
Bakan Bolat, düşük karbonlu üretim modellerini teşvik etmek ve enerji verimliliğini artırmak için çalıştıklarını belirterek, "Türkiye, iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlemektedir. Türkiye Yüzyılı'nı, Enerji Yüzyılı, Ticaret Yüzyılı ve Yeşil Ekonomi Yüzyılı yapma konusunda emin adımlarla ilerliyor ve çalışıyoruz. Hem ihracatçılarımıza yeşil ekonomiye uyum sağlamaları konusunda destekler sunuyor hem de uluslararası platformlarda iş dünyamızın menfaatlerini korumak adına etkin ticaret diplomasisi yürütüyoruz." dedi.
- "2040'a kadar 46 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlamış olacağız"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan da Türkiye'nin başta enerji dönüşümü olmak üzere bu noktadaki çabalarını hızlandırdığına dikkati çekerek, "Enerji sektörünün karbonsuzlaştırılmasına yönelik kapsamlı politikalar doğrultusunda yenilenebilir enerji kapasitemizi artırmaya, enerji verimliliğini iyileştirmeye, nükleer enerji üretimini genişletmeye, geçiş yakıtı olarak doğal gaz kullanmaya, hidrojen, batarya depolama ile karbon yakalama, kullanma ve depolama gibi yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesine odaklanıyoruz." ifadesini kullandı.
Ortaya konulan hedeflere ulaşmak için kamu ve özel sektörün birlikte 2030'a kadar 20 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırımı gerçekleştirileceğini dile getiren Tancan, "Böylece hem enerji verimliliği alanında faaliyet gösteren firmaları destekleyerek yeni iş imkanı oluşturacak hem de bu yatırımlar sayesinde 2040 yılına kadar 46 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlamış olacağız." bilgisini paylaştı.